1- Kitapla alakasız, anket iletilerinden geçilmiyor. 1k özünden kopuyor. Alıntılar, incelemeler, arka planda kalıyor.
2- 'Keşfete bi giriyorsun, saçma sapan bir sürü şey'. Bi tane güzel paylaşım okuyamıyorsun.
3- Keşfette 4 sekme var. En yeniler yükselenler ilgi görenler vsvs. Bunlar ne işe yarıyor, hangisine bakmalıyım. Yüksenlelere sn başına 100
Öğrenmek isteyen okusun!
Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Roman Hakkındaki AçıklamalarımSerencam adlı bölüm ile başlayan
Kılavuzun Pusulası , alışılmışın aksine sondan başlıyor. Mazi adlı bölüm ile geçmişe dönülüyor. Bu bölümde üniversite eğitimi için ailesinden uzaklaşarak şehir dışına giden ve tek başına bir evde yaşama tutunmaya çalışan Orkun Arıkan, gizemli rüyalar görmeye başlar ve tuhaf
"Olmasaydı sonumuz böyle!"
Şiştt...
Sakin.
Spoiler falan vermedim.
Ama ne olur benden bu kitabı spoiler vermeden incelememi beklemeyin, yine de elimden geleni yapacağım. En son Martin Eden beni bu kadar yakmış, yıkmıştı. Ama Martin için üzülmüştüm o kitapta. Bu kitapta kime tutunduysam kaldı elimde.
Ağaca güvendim çürüdü. İnsana
“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Yeni bir çağ tüm teknoliojilerin geride kaldığı ve tam aksine bir adım ileriye geçmek yerine bir adım gerisine gelinen, teknolojinin olmadığı ama Altın çağ. Çok az kişinin çok büyük mücadele vererek geçtiği büyük kayıplara karşılık büyük kazançlar .Bir adım ilerisi cennet bir adım gerisi cehhenem ….Kıyamet senaryoları ve komplo teorileri mi yoksa hayal satmak mı ? Bi tarafta Acı ve Gerçeklik bir tarafta adı Yeni dünya düzeni mi ? Çok az insanın kaldığı bir düzenden bahsediliyor tabiki zenginlik çağı olarak adlandırılır.Şuanki dünyada kaynakların az olması bir tarafta çok zengin burjuvalar öteki tarafta su ve gıda kıtlığı çeken ülkeler . Tüm sorun gibi görünenler temizlenirse o halde zengin olunur.Az insan çok kaynak yeni dünya düzeni !!!Tek Din Sıfır Sorun… Bu hayal mi ? Gerçek mi ? Belkide tek bir kişi o çağı görebilecek ve dişlerini bile çektirmesi mümkün olmaya bir çağa girecek keşke dişlerimi çektirseydim diyecek çağ atlarken … Tüm benliğin,kimliğin ,mesleğin anlamsız kaldığı ilkel çağ …Tek birşeyin anlamlı olduğu…En saf, doğal ve değişmeyenlerin kaldığı…Belkide o Çağ kapıda… Çok az insanla … En cesur en savaşçı en mücadeleci en çok hak eden .Sonuçta ; islam da Mesîh’in gelişi medeniyeti sona erdiren savaş anlamında …
Merhabalar
İlk kitap incelemelerimi kendi yazdığım kitaplar üzerinde yapmaya karar verdim. Bu kitaplardan biri de, Tanrı’ya Yolculuk – Şifre ve Aydınlanma kitabım. Bu kitabı bir roman olarak yazmadım. Kitap tamamen düşünce üzerine kurulu. Gerçek ve gerçek üstü üzerine kurgulamalar yaptım. Betimlemelerim de bu düşüncelerimi destekler nitelikte. Kendi yazdığım kitabı övmek gibi bir niyetim yok. Ama bu kitap benim ileriki yıllarda düşüncelerimin gelişmesinde öncü olmuştur. Kitabın kurgusu gerçekliği sorgulamak üzerine kurulmuştur. Kitap, felsefi diyaloglar içermektedir. Son olarak kitabın kapağındaki sözü sizlerle paylaşmak istedim.
Yaşadığını anladığında ölürsün.
Öldüğünü anladığında uyanırsın.
Uyandığını anladığındaysa dirilirsin.
Evrensel Arşiv
Kitabı okuyan, ya da okumayan herkese teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Kudret Alkan
Havada bir gevreklik, yeni bir olasılığın kokusu, yeni bir kahve fincanı için açıklanamayan bir özlem. Yeni bir dönem, yeni bir mevsim, yeni bir yıl... Okuma alışkanlığı konusunda kendi kitap listenizden başlamak için iyi nedenlerdir. Belki de artık eskisi kadar çok okumuyorsunuz veya kitap raflarınızdan ilham alamıyorsunuz. Öyleyse, bazı yeni alışkanlıklara başlama zamanı. İşte size okumaya dönmeniz için mükemmel öneriler! 🥰📚
1.Bir okuma günlüğü başlatın ve düşüncelerinizi bir yazıyla paylaşın: Güzel bir defter bulun, favori bir kalem alın ve ne okuduğunuzu takip edin.
2.Kitap raflarını düzenleyin ve biraz dağıtın: Şok edici ama gerçek! İnsanların çoğu kitaplarını hiç düzenlemiyor. Kaçırdığınız tüm o alfabetik eğlenceyi bir düşünün!
3.Sezonluk okuma listesini hazırlayın: Şimdi sıkı sıkıyla sarılma ve iyi bir kitaba başlama zamanı. Bazı kitap kurtları için sonbahar, sığınmak ve okumak için mükemmel bir mevsimdir.
4.Farklı kitap türleri keşfedin: Şiir kitabı okuyamıyorum ''ya da'' ''Ben sadece edebi kurgu okurum.'' Kendinizi bu şekilde mi sınırlandırıyorsunuz? Neden şimdi farklı bir şey denemek için kendinize meydan okumaya zaman ayırmıyorsunuz?
5.Bir kitabı kulübüne katılın: Okumanın en büyük zevklerinden biri (okumanın kendisi dışında) kitaptan edindiğiniz düşünce ve fikirleri alıp sevdiğiniz insanlarla - en azından kitabı okumuş insanlarla da - paylaşmaktır!