Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeryüzünde kibir ve çirkin bir entrika (düzeni kurdular).Oysa ki her çirkin entrika sadece onu çevireni çepeçevre kuşatır: bu durumda onlar, öncekilere uygulanan ilahi uygulama dışında başka bir şey mi bekliyorlar? Ve sen Allah'ın yasasında bir başkalaşma göremezsin; evet sen Allah'ın yasasında bir sapma da göremezsin. Eğer Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden (hemen) hesaba çekecek olsaydı, yer üzerinde bir tek canlı (insan) bırakmazdı; ama onları sonu yasayla belirlenmiş bir süreye kadar erteliyor; fakat süreleri dolunca artık anlarlar ki, Allah kullarını her daim görüp gözetmektedir.
Fatır Suresi
"Toplumumuzda temiz ve iyi olan her şey mahvoldu ve mahvolacak, çünkü ahlaksızlık batağına saplanmış, çıldırmış, korkunç bir toplum bu."
Sayfa 258
Reklam
Bir şeyi katlanılmaz bulduğunda aslında şunları unutmuşsun demektir: Her şey bütünün doğasına göre gerçekleşir; hata senin değil, başkasınındır; olan her şey her zaman olmuştu, her zaman olacak ve şu anda bir yerde mutlaka oluyor; insan tüm insanlıkla akrabadır, aradaki bağ kandan veya yaşam tohumundan değil, zihinden kaynaklanır. Dahası, her bir kimsenin zihninin tanrıdan geldiğini ve başka bir dünyadan kaynaklandığını, hiçbir şeyin bir insana ait olmadığını, aksine bir insanın çocuğunun, bedeninin ve küçük ruhunun başka bir dünyadan geldiğini, her şeyin acele yargı olduğunu ve her insanın sadece mevcut ânı yaşadığını ve onu da kaybetmekte olduğunu unutmuşsun demektir.
Sayfa 173 - Can Yayınları - 1. BaskıKitabı okuyor
Her şey geçici bu hayatta âlemde. Acı da, hüzün de ve bunlar gibi istemediğimiz her duygu da. İçinden geçebilirsek, onu getiren anlarla birlikte geçip gidiyor, er ya da geç. Ama direnirsek acı ve ıstıraba, hüzün koyu bir karanlığa dönüşerek yapışıyor varoluşumuza. Bu nedenle cesaretle kendimizi açmak gerekiyor yaşamın her an getirdiği farklı deneyimlerle olan duygulara.
Hiçbir şey eninde sonunda çabalarınıza, bitmez tükenmez çabalarınıza değmez. Her şey boş ve beyhudedir. Dünya eninde sonunda iflas eder. Yaşam masrafını bile çıkaramayan bir ticarettir.
Ne istediğini bilmekten Ve her şeyi isteyerek yapmaktan bahsediyordu herkes Oysa artık hiçbir şeyi isteyerek yapmayan Gününü değil Kökünden sökülmeyi bekleyen bir ağaçtım Bir ağaçtım ve diyordum Elbette yalnızlık kapacak ormandan ayrılanı Elbette bitmeyecek hiçbir şey Elbette ortasında kalacağız her yerin Ama istemeye istemeye büyümüş bir ağaç daha ağaçtır Biri beni bulsun diye beklemediğim yeryüzü daha yeryüzü
Reklam
Kısa bir süre sonra bir hiç olacak ve hiçbir yerde bulunmayacaksın, şu anda gördüğün hiçbir şey var olmayacak ya da şu anda yaşamda olanlardan biri olmayacaksın. Doğanın kanunu şudur: Sırayla farklı şeyler ortaya çıkabilsin diye, her şey değişir, dönüşür ve yok olur.
Sayfa 171 - Can Yayınları - 1. BaskıKitabı okuyor
“Hiçbir şeyi unutmadım, her şey içimde, uyurken ve uyanıkken bir nabız gibi atıyor düşüncelerimde.”
Seni meydana getiren üç şey var: zavallı bir beden, zavallı bir soluk, bir zihin. Bunların ikisi kaçınılmaz olarak ilgilendiğin sürece, üçüncüsü ise tam anlamıyla sana aittir. Dolayısıyla kendini kendinden, yani zihninden, başkalarının yaptığı ve söylediği her şeyden, senin yaptığın veya söylediğin her şeyden, gelecekle ilgili seni kaygılandıran her şeyden, seni çepeçevre kuşatan bedenle ve ona bağlı olan veya isteğin dışında sana nüfuz eden solukla ilgili her şeyden, etrafında bir kasırga gibi dönüp duran her şeyden uzaklaştırabilirsen, bu sayede zorunluluk zincirinden kurtulmuş olan zihin gücün arınmış ve kendini rahatlatmış bir şekilde yaşar, adil olanı yapar, başına geleni kendi de istemiş olur ve doğru olanı söyler; egemen unsurundan, ona duyumsamayla eklemlenmiş olanı, daha sonra olacak olanı ve olmuş olanı ayırırsan ve Empedokles'in "yalnızlık çemberinin keyfini süren yuvarlak küresini" örnek alırsan ve sadece kendi yaşamını yaşamaya odaklanırsan, yani şu ânı yaşarsan, sonunda ölene dek sana kalan yaşamı tamamlama gücüne kavuşacaksın, kaygısız bir şekilde ve sevecenliğinle, tanrısal iradenle huzur içinde.
Sayfa 168 - Can Yayınları - 1. BaskıKitabı okuyor
Yaşamının o son ânına geldiğinde, her şeyden vazgeçerek sadece egemen unsurunu ve içindeki tanrısal unsuru onurlandırıyorsan, asıl korktuğun şey bir gün yaşamının sona erecek olması değil, aksine doğaya uyumlu bir şekilde yaşamaya hiç başlayamamaksa, seni doğuran evrene layık bir insan olacak ve kendi ülkende her gün başına gelen şeylere sanki beklenmedik şeylermiş gibi şaşıran ve kâh şuna kâh buna bağımlı olan bir yabancı olmaktan çıkacaksın.
Sayfa 167 - Can Yayınları - 1. BaskıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.