18 Haziran 2017 Çoğu zaman düşüncelerdeki bulanıklığa rağmen sinir sistemindeki gerginlik, gizemli bir biçimde kişiyi dinç tutmaya yetiyor. Ne tuhaftır ki milyonlarca insan rahatça yapabildikleri için, attıkları her adımın nasıl muhteşem bir şey olduğunun, bunun onlara Tanrı’nın en büyük lütfu olduğunun farkında bile
"Sonunda kendimi açık kapının önünde buldum ve biri arkadan beni kuvvetle itti, odaya daldım istemeden, Mustafa İnan tam karşımda oturuyordu, gülerek bana bakıyordu. Beyaz dişlerini göstererek gülümsüyordu. Allah Allah dedim, kendi kendime: bir hoca bir rektör de güler mi? Yarı-tanrılar genellikle asık suratlı olurdu; hele o tanrılar mekanik, matematik gibi çok zor şeyleri de bilirlerse, 'Rektör güler mi, diye düşünüyordum. Dekan bile gülmezdi. Değil kürsü başkanları, doçentler bile gülmezdi.' Eren Omay haklıydı; belki asistanlar, ilk acemilik yıllarında biraz gülümserlerdi. Gülmek, doktorayı verdikten sonra unutulan bir eylemdi. Belki eylemsiz doçentler, kadro buluncaya kadar biraz dişlerini gösteriyorlardı (gülümsemek için). Canım, belki de herkesin dişleri Mustafa İnan'ın ki kadar güzel değildi."
Sayfa 171 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şu hayatın cilvesine, nasıl dayanabileceğim bilmiyorum. Hayat, omuzlarıma çok ağır gelmeye başladı. Evet ümitlerle, cesaret verecek bir sürü de neden var ortalıkta, ama sevdi­ğim insandan, bu kadar uzak ve çaresiz kalmak da inan bana, hiç kolay değil... Sana yemin ederim ki çok zor.
Bu zor gelse de, cezalandırıldığı andan itibaren içi rahatlamıştır. Asıl dün mutsuzdu, zavallı atı kırıp ocağa attıktan sonra evdeki herkes onu ararken, her an, her dakika bulunacağı korkusuyla yaşıyordu. Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir. Kızımız da cezası kesinleşir kesinleşmez hafifledi. Ağlaması seni şaşırtmamalı, bu sadece bir boşalmaydı, önceden baskı altında içinde duruyordu. İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır. Bana inan, bu gerçekten böyledir. Bunu davalardan da, soruşturmalardan da biliyorum. Sanıklar en fazla, gerçeği gizlemelerinin, her şeyin anlaşılacağı tehlikesinin ve bir yalanı sayısız saldırı karşısında savunmak zorunda olmalarının üzerlerinde yarattığı o dehşetli baskının eziyetini çekerler.
İnanıyorum ki ileride çok önemli biri olacak, kimsenin hayal dahi edemediği yerlere ulaşacaksın. Ancak unutma: Zirveye tırmanmaktan daha zor bir şey varsa o da oraya tutunabilmektir. Oraya kadar güç ve azim, sonrasındaysa sabır ve rıza gerekir. Ve inan bana sabredip razı olmak, azmedip çalışmaktan çetindir. .
günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Reklam
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.