Zaman daralıyordu, saat yediyi geçmiş olmalıydı, trenin hareketine olsa olsa yirmi dakika vardı; gerçi benim oraya gidişim, karar verdiğim an itibarıyla artık veda demek değil, aksine ne kadar zaman, nereye kadar bana katlanırsa o kadar, onun yanında olmak demek, diye kendimi avutuyordum.
Sayfa 58