İstanbul Boğaziçi'nde,
Bir garip Orhan Veli'yim...
Veli'nin oğluyum,
tarifsiz kederler içinde.
Urumelihisarı'na oturmuşum...
Oturmuş da, bir türkü tutturmuşum;
"İstanbul'un mermer taşları;
Başımada konuyor,konuyor aman,martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;
Edalım, senin yüzünden bu hâlim."
"İstanbul'un orta yeri sinema;
Garipliğim,mahzunluğum duyurmayın anama
El konuşur, sevişirmiş bana ne?
Sevdalım,
boynuna vebalim!"
İstanbul'da, Bopaziçi'ndeyim;
Bir fakir Orhan Veli;
Veli'nin oğlu...
Tarifsiz kederler içindeyim.