Bilinmeyen bir ülkede bir anda bir adam, bir sebebi olmaksızın "kör oldum" der.
Böyle başlar kitap. Fazlasıyla çekici bir tanıtım.
Sonra yine nasıl olduğu bilinmeksizin körlük herkese bulaşır. Bu "körlük" içinde insanların yaşayabilme çabası da başlar.
Devletin bu körlüğü önleme çabası(kurtulma) onları, bir akıl
bugün incelemesi bereketli bir gün oldugundan bir tane de ben karalayayım dedim.
Vaktiyle "görme engelli birine çarptıgım, üstüne adama körmüsün? diye çıkıştıgım" ultra kazmalık içeren bir anım oldugundan bu kitapla çok değişik bir bağım olacagını hissediyordum, nitekim öyle de oldu.
Aniden durduk yere kör olan bir abimizle açılıyor
Kitap insanların bir anda hiçbir neden yokken kör olmalarıyla başlıyor ve insanların bu duruma alışmaya çalışırken nasıl değiştiklerini ya da var olan davranışlarının nasıl ortaya çıktığını bize gösteriyor.
Kitabın yapısına baktığımda ise daha önce okuduğum kitaplarda karşılaşmadığım iki durum var bunlardan ilki yazar kitapta karşılıklı diyalogları sadece virgül ile ayırdığı için ilk okumaya başladığınız da kim kiminle konuşuyor diye sorgulayabilirsiniz. Kitabı okudukça bu duruma alışıyorsunuz. İkincisi ise kitaptaki karakterlere isim verilmemiş olması. Yazar karakterleri isimlendirmek yerine tanımlayarak bahsetmeyi seçmiş.(Örneğin; siyah gözlüklü genç kız) Bunların dışında dile gayet yalın okuması kolay bir kitap.