XLIV. — Şimdiden sonra kendine yalnızken de olsa, başkalanyle beraberken de olsa, asla değişmiyecek bir seciye ve daima itaat edeceğin ahlâk kaideleri tesbit et.
" Eskiden olduğum çocuk nerede?
Ardından gittiği bana mı ait yoksa kendisine mi?
Biliyor ki onu hiç sevmedim,
Ve ne de o beni sevdi..
Neden o kadar zaman geçiriyorduk beraber,
Büyüyerek ayrılmak için mi?
Neden ikimiz de ölmedik,
Benim çocukluğum öldüğünde?
Ve eğer ruh onu bana düşürdüyse,
Neden iskeleti takip eden benim? "
✒ XLIV | Pablo Neruda
Yemeğe ihtiyacı olduğunda kimse yardımına yetişmemişti ve şimdi, yüz bin öğün yemek satın alabilecek durumdayken, iştahını yitirmişken sağdan soldan yağmur gibi yemek daveti yağıyordu. Ama neden?
XLIV Büyük Zihinlerle Duygudaşlık Kurun.
Kahramanlarla aynı fikirde olmak kahramanca bir davranıştır. Gizemi ve kullanışlılığı açısından, bu doğanın bir mucizesidir. Kalplerin ve zihinlerin doğal bir yakınlığı vardır. Bu yakınlığın etkileri öyle büyüktür ki, banal cehalet ondan adeta bir büyücülük kokusu alır. Kazanılan itibarı iyi niyet takip eder, bu da zaman zaman şefkate dönüşür. Bu nitelik insanları kelimeler olmaksızın ikna eder ve onları kazanmaya gereksinim duymadan ele geçirir. Bu duygudaşlık kimi zaman aktif, kimi zaman pasiftir, ama her iki durumda da mutluluk verici, buna bağlı olarak da yücedir. Bu lütfu tanımak, ayırt etmek ve ondan yararlanmak büyük bir beceridir. Doğanın bu nimetinden yoksun olan hiçbir enerji yeterli olamaz
Kitapların genellikle ilk sayfasına “kebîkec”, “yâ kebîkec”, “yâ hafîz yâ kebîkec” gibi ibarelerle yazılan kelimenin, Süryânîce’de haşeratı yok etmekle görevli bir meleğin veya kitap kurtları şeyhinin adı olduğu ve üzerine yazıldığı kitaba haşeratın, o melekten korktuğu yahut şeyhlerinin adına saygı duyduğu için zarar vermediği rivayet edilir.
Firavun, Nûşin-revan, Karun. Firavun Mûsâ Peygamber zamanında Mısır hükümdarı olan kişidir. Kur’ân’da Fir’avn diye geçen bu ad, halk dilinde Firavun şeklinde söylenir. Tanrılık davasına girişen bu adam, Mûsâ’ya inanmamış, tutsak olarak kullandığı İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıkmalarına mûsâade etmemiş, fakat Tanrı tarafından gelen belalar üzerine