Tramvay dünyaya, büyükşehre ve hayata gidiyordu. Ama XXIV numaralı askeri hastanede kalan hastalar tramvaya erişebilecek durumda değildiler. Kör ve kötürümdüler. Topallıyorlardı. Omurgaları paramparçaydı. Ya kollarıyla bacaklarının kesilmesini bekliyorlardı ya da uzuvları zaten kesilmişti. Savaş artık uzak bir geçmişte kalmıştı.