Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dil devrimi ve uydurulan komik kelimeler
26 Eylül 1932'de toplanan 1. Dil Kurultayından çıkan en önemli sonuç; dilde hızlı bir sadeleşmeye gidilmesiydi. Şemseddin Sami'nin Kamus-1 Türkî adlı eseri dikkate alınarak Arapça ve Farsça kelimelere yeni karşılıklar bulunacak, eğer bu mümkün olmazsa Türkçe kelimeler üretilecekti. Gazeteler de bu faaliyete destek verecek, yeni kelimeler
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir döneme tanıklık etmek
“Canlılarda devamlılığı sağlayan genetiktir. Kültürlerde bu, yazıdır. Yazıyı değiştirmek bir soykırımdır. “Kültür soykırımı”; bu biyotik yani fiziksel bir soykırımdan daha kötü sonuçlar doğuracaktır. (…) Kültür soykırımı daha etkili ve devrimseldir ve geri dönüşü ya da çıkar yol yoktur. Bizde yazıyla birlikte dil de değişti, dilden daha önemli bir
Türkçe Meselesi
Türkçe MeselesiAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 2012185 okunma
Reklam
BİR DİLCİLİK DERSİ
Bir akşam rahmetli Naim Hazım Onat'tan bir Arapça gramer istedi. İki üç akşam sonra, kendisine verilen Arapça gramerden Arap fiilinin yirmi şu kadar paradigmasını (emsilesini) kopya edilmiş olarak sofraya getirip Naim Hazım'a okuttu: -Ketebe, yektubu, kitaben, kâtibun, mektubun, lem yektub, lemma, yektub, en yektub, len yektub, iktib… v.s. Okuma bitince şöyle buyurdu: -Kitap, kâtip, mektup, benim; kalanları Arabındır! Ve ilâve etti: -Kitaba bitik, kâtibe bitikçi… diyemezsiniz; derseniz onlar yabancı olur. O gibi kelimeler Uygur sözlüğüne girer. Herkesin bildiği, söylediği, yazdığı kitap, kâtip, mektup Türkçedir! Dilbilimi (lengüistik: linguistique) denilen ilmin bu bahse ait dersini bundan daha iyi kavranacak, kafalara girecek surette, hiçbir lengist (dilci) veremezdi. İleride yabancı menşeli (kökenli) kelimelerin kullanışla millîleştiğini göreceğiz.
Sayfa 330 - Ebabil YayınlarıKitabı okudu
152 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Düşündüğümden çok daha uzun bir inceleme oldu, buyrunuz :))
Kitap, adından da anlaşılabileceği gibi, 2 ana bölümden oluşuyor: Tarihsel Kapitalizm ve Kapitalist Uygarlık. İlk bölüm 1992'de Türkçedeki ilk baskıdan beri mevcut, 2. bölüm ise 2012'deki genişletilmiş 6. basımda ekleniyor. Alt bölümler ise şöyle: Tarihsel Kapitalizm: 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi 2. Birikim
Tarihsel Kapitalizm ve Kapitalist Uygarlık
Tarihsel Kapitalizm ve Kapitalist UygarlıkImmanuel Wallerstein · Metis Yayınları · 2012185 okunma
Adam diyor ki: "Türkçeyi kullanırken ne kadar çok Arapça kelime kullanıyorsunuz ya! Hepiniz arap hayranısız..." Ah amcacığım ah! Oysa "Hayran" kelimesi de Arapça'dan geçme.. Kheyran" şeklinde boğazdan okunuyor onlarda, k harfini burada k harfi olarak değil de; hırıltılı boğaz vurgusu olarak anlayın.. Esasen güncel Türkçemiz özgün bir dil değil, çok ağırlıklı olarak Arapça Farsça ve modern Osmanlıca karışımı. Aslında o kurduğu cümle de kullandığı başka yabancı kökenli kelimeler de var da uğraşmak istemiyorum :) Örneğin kelime diyor, gene boğaz vurgusu ile Arapça khelam dan geçme. Kelime tillahi şeklinde devam eden Arapça ayet buna örnek..
Güneş Dil teorisi
21 Kasım 1932'de Söz derleme Talimatnamesi'yle bütün ülkede dil seferberliği başlatıldı. ... 1934 yılının Ağustosuna gelindiğinde Türk Dilini Tetkik Cemiyeti'nde biriken kelime fişlerinin sayısı 130.000'i geçmişti. Merkeze toplanan kelimelerden uygun olanlar Arapça ve Farsça kelimelere karşılık olarak öneriliyordu. Hiçbir karşılık bulunmadığında ise yeni kelime üretiliyordu. Toplanan kelimelerin kullanımını yaygınlaştırmak için Tarama Dergisi çıkarılıyor, gazetelerde yeni kelimeler köşesi bulunduruluyordu. Aslında tüm aydınları rahatsız eden bir mesele vardı: İş kısa zamanda çığırından çıkmış dilde tasfiyecilik hareketine dönüşmüştü. "Lügat Komisyonu" yabancı saydığı her kelimeyi atıyordu. Bunu engellemek için bir yol bulundu. Yusuf Ziya Bey; Batı, Naim Hazım Bey de Arapça kökenli kelimelere Türkçe köken uyduruyorlar ve atılmasını önlüyorlardı. Ne var ki, aşırı öz Türkçecilik anlaşılmaz bir dil yaratmak üzereydi. Aslında durumdan Atatürk de rahatsız olmuş ve Falih Rıfkı Atay'a "Dili bir çıkmaza saplamışız, ama bu çıkmazdan yine ben çıkaracağım" demişti. Dilde tasfiyeciliği ancak yeni bir proje durdurabilirdi.
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
303 syf.
·
Puan vermedi
Her şey doğum günümde arkadaşlarımın bana "trol" hediye olarak Göktürkçe Küçük Prens almasıyla başladı. -Arkadaş grubu olarak birbirimize doğum günlerinde hediye alırken bir de karşıdakinin beğenmeyeceğinden emin olduğumuz bir hediye almamız artık bir gelenek oldu. En kibarımıza Argo Kelimeler Sözlüğü, en hayat dolu arkadaşa Schopenhauer
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Panama Yayıncılık · 2016234,7bin okunma
Reklam
Türkçedeki Yabancı Kelimelere Atamızın Cevabı
“Peki dilimizde, kökeni ne olursa olsun, onlarca kelime varken, yabancı bir kelimeyi doğrudan Türkçenin yapısına ve telaffuzuna uyarlamadan kullanmak, hangi aklın ürünüdür? Derdimiz Türkçede yer alan ve artık bizim olan yabancı kökenli kelimeler değil. Derdimiz, zaten herhangi bir kavramla ilgili onlarca kelimeye sahipken bir topluma özenip o kavramla ilgili bir sözcüğü doğrudan dilimize katmaya çalışmalarıdır. Aslında bununla ilgili sayfalarca, ciltlerce yazılacak mevzuyu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK müthiş bir şekilde özetlemiştir: ‘Kitap, kâtip, mektup’ benimdir. ‘Ketebe, mektep, yektübü ve geri kalanı Arap’ındır!’ Bu şekilde baktığımızda Türkçeleşmiş kelime nedir, ne değildir, daha net anlamaktayız. ‘Birader’ bizimdir, ‘brother’ İngiliz’in, gibi.”
Sayfa 185Kitabı okudu
Geri13
59 öğeden 46 ile 59 arasındakiler gösteriliyor.