ll. Abdülhamid’in Basına Uyguladığı Sansür
“Padişah basına sürekli müdahale ederdi; hoşuna gitmeyen kişilere gazete çıkarma izni vermez, yazarlarını işten attırır ya da sürgün ve hapisle cezalandırırken kendisini sürekli öven Sabah gibi gazeteleri altına boğardı. Ayrıca gazetelerin hisselerini ele geçirerek, muhalif yayınların önünü tamamen kesmiş olurdu. Sadece bununla da yetinmez, yabancı gazetelere de aleyhindeki yayınları kesmeleri için epeyce para öderdi. Viyana'da Korres pondans ve Paris'te Oriyent adlı gazeteleri çıkarttırmıştı.”
Saldırgan, yıkıcı kapitalizm metalaşmayı kışkırtıyor, insanları birbirine yabancı kılıyor. Kapitalist piyasaları ve ilişkileri denetleyebilecek ahlaki bir güç yok. Atasoy Müftüoğlu // Barbarlığa Dönüş S,105, (Hece Yayınları)
Sayfa 105 - Hece Yayınları
Reklam
Biz cinselliğin ticari sömürü ya da teşhircilik aracı yapılmasına karşıyız... İstediğiniz eşle istediğiniz türden cinsel ilişki kurabilirsiniz; ancak bunu para karşılığında ve herkesin önünde yapamazsınız. Moskova'da yabancı turistlerle para karşılığında yatmaya hazır olan kızlar olduğunu söyleyeceksiniz. Tabii var. El altından basılan, dağıtılan ve satılan pornografi yayınları olduğundan da kuşkum yok. Ancak böyle şeylerin var olması başka şey, var oldukları için onları yasallaştırmak başka şey. O halde hırsızlık ve cinayeti de yasallaştıralım; onlar da var ve tarihte hiçbir yasa bu suçları yok edememiş.
Gitmesine yol açacak pek çok neden vardı ama kalması için de pek çok neden vardı... ama neye yarar? Gitme kararı böyle verilmez ki! Sakıncalar ve yararlar tartılmaz ki! Bir anda sendeler insan... bir başka yaşama, bir başka ölüme doğru! Utkuya ya da unutkanlığa doğru! Birden gitmek ya da yok olmak isteğini duyacak kadar yakınları arasında birden kendini yabancı hissetmeye hangi bakışın, hangi sözün, hangi alayın yol açtığnı kim bilebilir?
Sayfa 215Kitabı okudu
Osmanlı topraklarında tüm yayınların izine ve bir ön kontrole tabi olduğunu Bâbıâli 1840'larda zaman zaman yayınladığı bildirilerle yerli ve yabancı herkese anımsatmıştır.
“İstanbul, büyük mimari eserlerinin olduğu kadar küçük köşelerin, sürpriz peyzajların da şehridir.” s.146 “Bu şehirde muayyen bir çağa ait olmak keyfiyeti o kadar kuvvetlidir ki insan, ”Bursa’da ikinci bir zaman daha vardır.” diye düşünebilir.” s.93 “Konya, insanı ya bir sıtma gibi yakalar, kendi âlemine taşır, yahut da ona sonuna kadar yabancı kalırsınız.” s.66 Erzurum, Malazgirt Zaferi’nin açtığı gedikten yeni vatana giren cetlerimizin ilk fethettikleri büyük merkezi şehirlerden biridir. Tarihimizin ikinci dönüm yerinde, Milli Mücadele’nin ilk temeli gene Erzurum’da atılır.” s.62 “Ankara, uzun tarihinin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Asırlar içinde uğradığı istilâlar, üst üste yangınlar ve yağmalar şehirde geçmiş zamanların pek az eserini bırakmıştır.” s.16 / Beş Şehir, Ahmet Hamdi Tanpınar, Dergah Yayınları
Reklam
369 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.