Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yakup yavrutürk

yakup yavrutürk
@yakup_6565
Öğretmen
Üniversite
izmir
45 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
536 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yazar, romanı bir akıl hastanesinin tarihi üzerinden anlatmış. Her yönüyle çok ilginç bir roman.Romanda 300 den fazla karakter var ve her karakterin bir şekilde hastane ile ilişkisi var.Fakat bu ilişkiler çok farklı ve tesadüfi.Söz gelimi hastanede çalışan bir hizmetlinin öyküsü 100 yıl öncesine kadar gidiyor ve o öyküde yer alan başka bir
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,418 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
İnsan ruhu bir şehir ise; Peyami Safa ile tanıştığınızda gideceğiniz yer o şehrin en kuytu sokaklarıdır... Öyle bir anlatı ki; daha en başta hastalığının buhranını yaşarken "Dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüm" diyor ve biz kitabı okurken sıkça kullanacağı heybesindeki duygu oklarından ilkini daha başında kalbimize saplayıveriyor. Kitap boyunca bu genç adamın hikayesini hüzünlü gözlerle ve vicdanınızda durmayan bir sızıyla okuyorsunuz. Öyle ki Nüzhet ile yaşadığı aşkın birkaç güzel anı bile sizi bu hüzün deryasından kurtaramıyor.Çünkü birkaç sayfa sonra biriktirdiğiniz duygu yoğunluğu "Dünyanın hiçbir Nüzhet'i yalan söylememelidir" sözüyle volkan olup patlıyor. Yazarın dili kullanma şekli ve duygu yaratma şekline hayran olmamak mümkün değil. Sözcükler,kelimeler yan yana geldiğinde ilk olarak anlam yaratır ve bu anlamlar bizim "şey" leri bir fenomen olarak algılamamızı sağlar ancak Peyami Safa'da kelimeler yan yana gelince duygu oluşuyor ve okdukuça kendimizi duyguların "öz" ünde hissettiğimiz bir evrenin içine giriyoruz. Eğer hâla tanışmadıysanız tanışınız.. ziyadesiyle memnun olursunuz. Son notu da hatırımdan gitmesin diye şuraya bırakıyorum: "Beş dakika sonra hastaneden ayrılıyorum... Son not. Bu odada başkaları inleyecekler.Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum.Üstümden çıkarıp yatağa attığım robdöşambr içinde, ebediyen aynı insan bulunacak: Hasta
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,4bin okunma
554 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Vedat Türkali'den bir başyapıt... Yazar, 27 Mayıs sürecini muhteşem tespitler ve betimlemelerle anlatmış,zaman zaman Kenan ve Günsel'in aşkını zaman zaman da 27 Mayıs sürecini ön plana alarak tam anlamıyla bir dönem romanı yaratmıştır. Özellikle Kenan ve Günsel karakterleri üzerinden dönemin insanını, düşünce yapısını,hatta 1959-1960 yıllarında
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Tümzamanlar Yayıncılık · 19945,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
382 syf.
·
Puan vermedi
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Türk toplumunun modernleşme sorununa getirilmiş en sağlam eleştiridir. Kitabı bu kadar önemli yapan , modernleşme sorununu dönemin birçok yazarı gibi karikatürize ederek değil; felsefi, sosyolojik psikolojik ve tarihsel olarak sağlam temellere oturtarak anlatmasıdır.Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi ismi bile absürd
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
362 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Adalet Ağaoğlu'nun 12 Mart darbesini ve darbe sonucu oluşan siyasi ve toplumsal yapıyı bir düğün gecesi ile anlattığı harika romanı. Bir generalin ve bir iş adamının ev sahipliği yaptığı düğün, 12 Mart darbesini oluşturan iki gücün ( ordu ve burjuvazi) birlikteliğini simgeliyor.Yazar muhteşem bir kurgu ve kendine özgü anlatımıyla düğünde farklı
Bir Düğün Gecesi
Bir Düğün GecesiAdalet Ağaoğlu · Remzi Kitabevi · 19802,246 okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
Sabahattin Ali bu eserde; yaşadığı dönemin siyasi atmosferini özellikle de dönemin aydın ve entellektüel geçinen ama aslında kendi sığ ve iğrenç alanlarına hapsolmuş insanlarının gerçek yüzlerini çarpıcı bir biçimde anlatmıştır.Eserde beni en çok etkileyen nokta karakterlerin( özellikle de sözde aydınların işleniş biçimidir. Karakterler
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,5bin okunma
380 syf.
·
Puan vermedi
Çukurova'ya iş bulmak amacıyla göçen 3 arkadaşın üzerinden hem şehirli- köylü hem de ezen-ezilen çatışmasının anlatıldığı bir roman...Bakmayın bu kadar sıradan ve ruhsuz bir tanım olduğuna. Aslında bu tanımı bilerek yaptım.Biz romanları, olayları veya hayatları anlatırken kalıplar üzerinden anlatmayı seviyoruz.Bir kadın cinayeti diyoruz, üç işçi hayatını kaybetti diyoruz, bir tecavüz vakası gerçekleşti diyoruz. Bu tanımların veya kalıpların içindeki olağanüstü acılarla hiçbirimiz ilgilenmiyoruz.Haber bittiğinde ya da gazetenin sayfasını çevirdiğimizde olay bizim için bitmiş, hiç yaşanmamış oluyor.Peki ne yapmak gerekiyor?. Bundan kurtulmak için bu acıları, yaşanmışlıkları birbirimizin suratına tokat gibi çarpmak gerekiyor.Eğer acıları böyle anlatabilir ve hissedebilirsek bu duyarsızlık ve kayıtsızlıktan ancak o şekilde kurtulabiliriz. işte Orhan Kemal de romanda tam olarak bunu yapıyor.Romandaki bütün olayları bize saf gerçeklik üzerinden anlatıyor.Hatta kendini bir anlatıcı olarak o kadar dışında tutuyor ki kendisi de bir yerden sonra hikayenin gerçekliğinde belirsizleşiyor ve sade bir kamera görevi görerek olan biteni bize tüm çıplaklığıyla anlatıyor.Bu insanlar bu yaşananalar o kadar gerçek ki; yazar bir röportajında şöyle diyor"Köse Hasan'ın ölmek üzereyken, kızına aldığı tarağı ve saç tokasını arkadaşlarına verdiği bölümü yazarken ağladım.." Ezilenlerin, emekçilerin hayatına yukarıdan bakıp onları karikatürleştiren ya da aşağıdan bakıp onları idealize eden,destanlaştıran anlatımlardan sıkıldıysanız eğer bu kitap içeriden,gerçeğin tam ortasından bakma fırsatını veriyor size...
Bereketli Topraklar Üzerinde
Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205,9bin okunma
438 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın kapağını açtığınız andan itibaren Yaşar Kemal sizi Çukurova' nın bereketli topraklarına götürüyor.Memed ile beraber koşuyor, ağlıyor, gülüyorsunuz.Çakırdikenlğinde yürürken dikenler ayağınızı kanatıyor.İntikam aradığınız soğuk, karlı günlerde dizlerinize kadar kara batıyorsunuz. Tüfeğin, çıkının ve fişeklerin ağırlığını tüm vücudunuzda hissediyorsunuz. Omuzlarınız ağırıyor. Kimi zaman dağın başında " Benim ne işim var burada , ben adam öldüremem" diyor; kimi zaman Seyran' ı , Hatçe' yi düşünüyorsunuz. Sonra Hürü Ana'yı özlüyorsunuz. "Yavrum, Memedim " diye size sarılmasını istiyorsunuz.Müslüm oluyorsunuz sonra; Yüzbaşı köpeğinizi vurduğunda dünyanın durduğunu hissediyor, kanlar içindeki köpeğinize sarılıyorsunuz.Her Müslüm oluşunuzda Yüzbaşını öldürmek için yeminler ediyorsunuz.Aylarca dağ başında kalıp bitleniyor, sıcak bir banyonun hasretini çekiyorsunuz.Öldürdüğünüz her zalimin ardından büyük bir boşluğa düşüyorsunuz ama son sürat atınızı sürmeye devam ediyorsunuz. Çünküleyim tam o boşluğu hissettiğiniz anda Kertiş Ali' nin kemiklerini kırdığı bir fıkarayı görüyorsunuz.O fıkaralar sizin gözünüze bakıyor, gözünüzde incecik bir ışık beliriyor ve atınızı sürmeden önce onlara son kez bakıp" gene geleceğim" diyorsunuz.Gene geleceğim...
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202358,1bin okunma