Polisiye denince Harlan Coben'in ismi de sıkça duyduklarımdandı. Kütüphanede bu kitabını görünce, onunla tanışma fırsatını kaçırmak istemedim.
Eğlence meraklısı bir grup genç... Kocaman ormanlık bir alanda kurulan bir kamp...
Küçük bir yaz macerasının büyük bir trajediye dönüşmesi ve bunun sonucunda gelişen olaylar anlatılıyor kitapta. Sarılamayan yaralar, aşılamayan duygular, sırlar ve yalanlar üzerinden kısaca sıradan insanları incelemiş yazar.
Herkes suç işler, herkes yalan söyler, herkesin mutlaka gizlediği bir sırrı vardır. Ama kaçmak, saklanmak hiçbir zaman çözüm değildir, çünkü sorunları ortadan kaldırmaz. İki seçeneğiniz vardır; ya onlarla yaşarsınız, ya da onları aşar, hayatınıza devam edersiniz. Bu romanın başkahramanı da kaçmanın çözüm olmadığını anlayanlardan.
Hikayesi değişik bir o kadar da meraklandırıyor. Başta sıkılarak okudum ben hatta vasat çıkacağını düşündüm. Temposu düşüktü, asıl hikayeye de değinmiyordu pek yazar. Ama ortalarından sonra tempo yükseliyor ve yıllar önce o ormanda neler olduğunu öğrenmeye çalışırken sayfaları hızlıca çevirirmeye başlıyorsunuz.
Şahane bir kitap değil ama polisiye severler şans vermeli bence :)