Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pardon bayım, siz bu aşktan gittiniz diye iflas tabelası mı asacaktık yüreğimize..? Üzgünüm, hiç bana göre değil sıradanlık.. Vedamın rüzgarı bile çarpmalı gidişine.. Hafifte olsa sarsılmalı bünyen.. Neyi bıraktığını bilmelisin arkanda.. Yapamıyorum.. Öyle kös kös oturup ayrılığa veda buseleri kondurmak hiç bana göre değil.. Ardından bakıp gittiğin yollara özlemler savurmak da..Gittin.. Ve ben de izlememek için kapattım kalbimin pencerelerini.. Artık rahatım, kuş uçmaz kervan geçmez bir yüreği terk ediyorum kendimce.. Hiperaktif bir umudum var içimde çırpınan, kimse kesemez önünü.. Doludizgin emekliyor yokluğunun çevrelediği boşlukta.. Koşmayı da öğrenecek, uçmayı da..Sadece biraz sabır gerek.. O da fazlasıyla mevcut bu ara.. Yeni heyecanlar arıyorum, yalnızlıkta kendimi eğlendirebileceğim.. Oyunlar tek başına oynansa keşke.. Bak yine sana sövmek için bahane buldum kendime.. Neyse.. Taşındı aşk artık.. Bomboş duruyor adresi bellediği yüreğim.. İçinde yalnızlık şiirleri yankılanıyor ve ben aryalar besteliyorum, unutmaya çalıştıkça dilime dolanan hatıralara..Ben de böyle veda ediyorum içimde kalan sen parçacıklarına.. Ne gerek var aşka suni sancılar yaratmaya, ben zaten ikna ettim gidişinin güzelliğine kendimi.. Rahatsız etmiyor beni tek başınalık, şımarıyorum, beklentilerimle geçmiş ihmalkarlıklarımdan utanırcasına.. Tadını çıkarmak gerek kendine sarılmanın.. Huzur tamam, sıra bende.. En şuh vazgeçişimi takındım yüreğime.. Baştan çıkarıyorum ayrılığı.. Şimdi yalnızlıkla sevişme vakti.. Dairesel koridorlarda köşe kapmaca oynuyorum kendimle çırılçıplak,ellerim cebimde..
Bavulları hep toplu durmalı insanın... Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı... Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli... İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı... Yalnızlığa alışmalı... Çünkü “omuz omuza” günlerin vakti geçti. Dayanışma, günümüzün borsasının değer kaybeden
Reklam
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare. Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,4bin okunma
YALNIZLIK Ve ben yine yalnızlığımla arkadaş... Duyguları ne kadar da ne kadarda değişken. Yusuf adeta bir kuş misali kanatları iyileşip de uçacak hale gelince tepeme pisledi. Oysaki; önceleri bana muhtaç olduğu için, yalnız olduğu için zoruma giden, hoş olmayan davranışlardan uzak duruyordu. Ama şimdi öyle mi? Ne yazık ki öyle değil. Bütün bu
Kahvaltıdan sonra otuz yaşında bir adam olarak evden çıkıp, akşam yemeği vakti eve en az elli beş yaşında bir adam olarak döndü dersek abartmış olmayız. Kimi haftalar yaşına yüzyıllar eklerken, kimi haftalarsa taş çatlasa üç saniye ekliyordu.
Reklam
Gururu okşuyordu sözleri. Bir yalnızlık tutturmuş söyleyip duruyordu gözleri. Kışa hazırlıksız yakalanmış serçeyi andırıyordu hali. Ürkek, korkak, sıcak bir kucağa hasret umutsuz çırpınan bir serçeyi..
Dostoyevski'nin idamdan kurtuluşunun yansımaları... Ümit Yıldırım "Nerede okumuştum, hani bir idam mahkûmu ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: 'Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir
Yalnızlık Vakti
"Gitsen ölüm, Gitmesen zulüm.. Yok mu bunun bir ortası..?" (Umur Ahmet CAN)
Hali vakti yeɾinde biɾ yalnızlık benimki. Kedeɾ elden, yaş gözden geçinip gidiyoɾuz. Yusuf Duman
Reklam
Kendine sor: "Hayallerin şu an nerede?" Kafanı salla ve yılların ne çabuk geçtiğini gör. Şimdi kendine tekrar sor: "En güzel yıllarında ne yaptın? Hayatının en güzel günlerini nereye gömdün? Sen gerçekten yaşadın mı?" Dünyanın nasıl soğuk bir yer haline geldiğini kendine itiraf etme vakti geldi. Yıllar geçecek, yaşlanacaksın ve korkunç bir yalnızlık, derin bir mutsuzluk ve çaresizlik benliğini saracak. Hayal dünyan soluklaşacak, hayallerin sonbaharda dökülen yapraklar gibi birer birer solarak ölecek.
Sayfa 36 - Zeplin KitapKitabı okudu
Sen benim hayatıma güneş oldun. Şimdi benim ruhumda kıyamet vakti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.