15 Kasım 2019 Cuma
17:52
"Öyle, öyle çok şey düşünmüyorum ki, değil hayatı şimdilik fazlaca uzun olmayacağa benzer birinin zamanına, iki ömre bile sığmaz."
imgyukle.com/i/RoK20Q
(Sevgi Soysal 21 Ekim 1976)
SEVGİ'YE
Düşüm kırık dökük sevgili.
Yaşama tutunma, yaşama kaygısı
Bir tutam hüzün yoluyorum her akşam.
Yalnızlığımla birebir
Ekimden kalma duygularla.
Çay sıcak yürek yanık ,
Ve çürümeye yüz tutmuş mektuplar
Yorgun yüreklerin , tükenişini izledim, barakamda.
Geceyi beklemeden.
Ben bilmem anlatmayı sevgili
Yazmayı bilirim.
Çay sıcak yürek yanıkken....
ZELİŞ KOÇ
Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
“Şairler senin kadar kılı kırk yarmazlar. Tutkunun yayınlamak için işe yarar bir şey olduğunu bilirler. Şimdilerde yanık bir yürek sayısız baskılar yapabiliyor.”
Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır
Çığlıklarla parçalanmış uykularda
Buruşturulup atılmış aşklarda
Ve çalınmış mutluluklardadır
Ses ile yürek
Büyük rüzgarların o yanık şarkısı
Hala yükselir içimizden dağılır
Coşkunun doruklarında sürer yankısı
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine
kurşunlar kanat çırpardı.
kurşun, kendi çığlığına uyanır,
kendinden utanırdı bu coğrafyada,
ki hiç sevmedi sesini, ismini...
ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı.
ne zaman çığlık kopsa, bilirdi,
ardı derin susku kuyusu olurdu,
bir yaprakta olsun solumazdı hayat.
şehirleri birbirine
Butimar, Uzakların Şarkısı ve Dünyasızlar... Kalemine hayran olduğum yazarın üçüncü kitabına kavuşmanın ve kendimi bulduğum cümlelerde gezinmenin sevinci ile okudum bütün satırları. ️
Dünyasızlar; birbiri ardına sıralanan şimdiki ve geçmişteki yaşamların kesişim noktasını detayları ile buluşturuyor bizleri. Öncelikle İstanbul'da üniversite
Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki
Tek bir damla tek bir ses gibi
Aklıma düşüyor
Artık delirir koşar şimşeklerim
Yaşamak bu nadir ve gevşek
Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum
Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan
Kristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum
Ve bazı bey