Bu yalnızca bir yanılsamaydı ve yanılsamalar, insan ne kadar aklına takılırsa o ölçüde boyutunu artırır, daha da ağırlaşırdı. Sonra da, insan bunun bir yanılsama olduğunu bile reddetmeye başlayabilirdi.
Sayfa 536Kitabı okudu
İttihat ve Terakki Cemiyeti nihayetinde Birinci Dünya Savaşı'na Almanya safında katılmaya, Büyük Güçler'in Osmanlı İmparatorğuğu'nun içişlerine adeta sömürgeymişçesine müdahale etmesine gösterilen bir tepki olarak karar vermiş, ama yaygın görüşün akgine Almanya'nın “kuyruğu” olmamıştır. Sözgelimi, Almanya'nın Süveyş Kanalı'nı hedefleyen bir saldırıyı finanse için teklif ettiği meblağı reddederken Enver Paşa şunları söylemektedir. “Almanya maddi ve mali bakımdan Osmanlı İmparatorluğu'nu destek verse bunu kendi çıkarı için yapar. Osmanlı İmparatorluğu (Alman yardımını) kabul eder de, kendi kaderini Almanya'nın kaderine bağlarsa, o da bunu yalnızca kendi çıkarı için yapacaktır. Bu konuda hiçbir yanılsama olamaz."
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Çok acıklı geldi onun o ne olduğunun farkında olmama hali. "Hangimiz tam olarak farkındayız ki? "Evet öyle bakınca... Her şey bir yanılsama olabilir."
Sayfa 183 - UnheımlıchKitabı okudu
İmgesel düzende bir Öteki olarak annede bulunan ideal bütünlüğe ilişkin yanılsama, analiz sırasında analistin bir Öteki olarak algılanmasıyla kendini gösterirken, sembolik düzendeki bir sapma bu yanılsamaya da müdahale eder. Lacan dürtüyü sembolizasyon sırasında dışarıda kalan cinsel içgüdü olarak tanımlar. Buna göre cinsel enerji, süperegonun ya da Öteki'nin etkisiyle sembolik düzende bir yüceltme sürecinden geçerek toplumsal kabul gören etkinliklere aktarılır. Bu süreçte Öteki, dürtünün ayrılmaz bir parçası olurken, dürtü, sembolizasyonun dışında kaldığı için süperegonun ve toplumsalın kanununu çiğneyen bir sınır tanımaz olarak belirir. Dürtünün kanun tanımazlığı onu arzudan ayıran temel özelliktir. Arzu, bitimsiz bir tatminsizlikle aşkı ararken, dürtü, kanunları çiğneyerek tatmine ulaşır. Ortaya çıkan şey, "öteden gelen" cinsel işaretlerin bedende bıraktığı izlerdir.
Sayfa 113 - Bir Okuma Deneyimi Olarak Jouissance: Lacan, Aktarım ve Edebiyat, Hivren Demir-AtayKitabı okudu
Yazar, utanç duygusundan yoksundur. Yalnızca hiçbir utanç taşımayan insanın, kelimeleri bir arada tutma ve onları ortalığa saçma yeteneği vardır. Yalnızca en utanmaz yazar özgündür. Ama diğer her şey gibi bu da aslında bir yanılsama.
Sayfa 37 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Arzulanmak için arzulayan öznenin tatmin edilemeyen arzusu sembolik düzendeki bölünmüşlüğünden kaynaklanır. Öznenin imgesel düzende bütünlüklü bir ben olarak yaşadığı yanılsama, sembolik düzende yerini bilinçdışının öznesine bırakır. Ötekinin söylemiyle kurulan bir bilinçdışına sahip olan bu özne, kendisi hakkında konuştuğunda hakkında konuştuğu şey kendisi olmayan bir öznedir.
Sayfa 114 - Bir Okuma Deneyimi Olarak Jouissance: Lacan, Aktarım ve Edebiyat, Hivren Demir-AtayKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.