Dünyaya dokunmadan da onu sevmek mümkündür. Her an girecekmiş gibi, her şey her an bitebilirmiş gibi yaşamak mümkündür.
Bu son diyerek yaşamak...
Yüzmeyi çok geç öğrendiğimi söyleyince gelen eleştiri, "Neden daha önce öğrenmediniz?" oluyor; halbuki yıllar boyu bulabildiğim her yolu denedim öğrenebilmek için. Çocukluğumda bir kere suya girdim. Su dizlerime geldiğinde "Allah'ım, nasıl bir şeymiş bu! Ne büyük bir mutlulukmuş!" diye içimin titrediğini hatırlıyorum. Suda tek başımaydım, göğsüme kadar girip çıktım bu nedenle. Bunun ömrümde son kez suya girmem olduğunu sanıyordum. Ailemizde kadınlar genellikle denize girmez. Nitekim denize götürülme nedenim de buydu. "Bu son. Bir daha denize girmeyeceksin." denerek bana bu son şansın tanınması, 10 yaşında.
Reklam
Bugünü bitirip yarına başlayamam Dün kayboldu, ötesi bir o kadar uzak Sözcükler taşa dönüşüyor şimdi boğazımda Çok anlatılmış bir öykü oldu yaşamak..
Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun. Çünkü hayat, yaşamak olduğumuz andan ibarettir ve sadece budur.
İş yerinde haklarımı savunamadığım gibi paramı isteyemiyor ancak bunu bir türlü söyleyemediğim için sonunda işten ayrılmak istediğimde hep "E tabii senin ihtiyacın yok para kazanmaya," cevabını alıyordum. Bunun nedeni benim fazla yumuşak mizacım olduğu gibi, Kartalkaya'da uçan kuşu ağırlamış olmamız, tam zamanlı dinlenme tesisi gibi hizmet vermemiz aynı zamanda. Vaktiyle bize gelmiş insanların evimizi başkalarıyla konuşması. Para ihtiyacı olmayan biri zannediyorlardı beni. Halbuki paraya ihtiyacım olmasa neden çalışayım?
...Her zaman bir şeyler yapmak, peki ya "olmak"? Bunu sonraya bırakırız çünkü hep daha iyisi, daha acili, daha öncelikli olanı vardır. Var olmak yarına kadar bekleyebilir. An­cak yarın da öbür günün işlerini getirir. Bitmeyen karanlık bir tünel. Ve buna yaşamak derler.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.