“Sonra yıllarca harıl harıl çalıştım ve kapıyı bir kez dahi görmedim. Bana daha yeni döndü. Dönmesiyle beraber, sanki dünyamın üzeri mat bir tabakayla kaplandı. O kapıyı bir daha asla görmeyeceğim düşüncesi fazla kederli, acı gelmeye başladı. Belki de fazla çalışmaktan mustariptim — belki de bu herkesin bahsettiği kırk yaş kriziydi. Bilemiyorum. Ama işlerin çaba harcamayı kolaylaştıran canlılığı kesinlikle söndü, hem de böyle bir zamanda —bunca yeni siyasi gelişme varken— çalışmam bu kadar elzemken. Tuhaf, değil mi? Ama yaşamı fazla meşakkatli, mükâfatlarını ise yanlarına yaklaştıkça fazla bayağı bulmaya başlıyorum. Kısa süre önce bahçeyi fazlasıyla istemeye başladım. Evet — ve onu üç kez gördüm.”
“Bahçeyi?”
“Hayır — kapıyı! Ama içeri girmedim!”
Masanın üzerinden eğilerek bana yaklaştı; sesinde feci bir keder vardı. “Üç şansım oldu — üç! O kapı bana kendini bir kez daha sunarsa, yemin ederim gireceğim ve bu tozlu, sıcak dünyayı, bu beyhude temaşayı, bu meşakkatli abeslikleri terk edeceğim. Gideceğim, bir daha asla geri dönmeyeceğim. Bu sefer orada kalacağım... Böyle yemin ettim ama zamanı gelince — gitmedim.
Sayfa 99 - 100 - Duvardaki KapıKitabı okudu
Yirmi milyon insan yetersiz beslenmektedir, ama kelimenin gerçek anlamıyla herkesin radyoya erişimi vardır. Yiyecek olarak kaybettiğimizi elektrik olarak kazanmış durumdayız. İşçi sınıfının gerçekten gereksinim duyduğu her şeyi gasp edilmiş olan büyük kesimleri, yaşamı yüzeysel olarak kolaylaştıran ucuz lükslerle kısmen tazmin ediliyor.
Sayfa 96Kitabı okudu
İbni Rüşd - İlim Anavatanımızdır, Cehalet İse Yabancı Bir YerMetehan Tanyıldız · Destek Yayınları · 2020747 okunma
Talihin olanak tanıdığı, yaşamı kolaylaştıran herhangi bir şeyi kullanmayı, ama kibirsiz ve mazeretsiz, işe yarar bir şekilde kullanabilmeyi; bu şeyler elde edildiğinde sadelikle elinde tutabilmeyi, gittiklerinde ise onlarla ihtiyaç duymamayı; hiç kimsenin ne bir sofist, ne bir küstah, ne de bir bilgiçmiş gibi bahsedemeyeceği fakat olgun, eksiksiz, dalkavukluğa meyli olmayan, kendi kendini ve başkalarını yönetebilen bir adam olmayı öğrendim.
Sayfa 7 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Oysa günümüzde kötü insanların elinde bulunduğu için zenginliğe iyi denemeyeceğinden, onu böyle nitelendirmeyi reddediyorum. Bununla birlikte zenginliğim arzulanabilir, yararlı ve yaşamı kolaylaştıran bir şey olduğunu kabul ediyorum.
Ben zenginliğin iyi olduğunu kabul etmiyorum , zira öyle olsaydı , insanları iyi yapardı. Oysa günümüzde kötü insanların elinde bulunduğu için zenginliğe iyi denemeyeceğinden , onu böyle nitelendirmeyi reddediyorum. Bununla birlikte zenginliğin arzulanabilir , yararlı ve yaşamı kolaylaştıran bir şey olduğunu kabul ediyorum.
Eski Dostlar
Başından direndiğimiz sonra ötekiler gibi teslim olduğumuz, güya yaşamı kolaylaştıran, ama sağlıksız yaşamımızı daha da sağlıksızlaştırıp ömrümüzden çalan teknoloji nimetleri..
Sayfa 263 - 15.BölümKitabı okudu
