Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
138 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kimine göre bol şatafat bol insan fakat hepsi yalan hepsi sahte siz onlar için yaşamı kolaylaştıran bir kuklasınız sadece onları eğlendirmek için varsınız ve ne yazık ki modern olmak sosyal olmak etiketi yapıştırılan çok yanlış bir yoldasınız. Belkide sorun ne olmak istiyorum sorusuna verdiğimiz yanlış cevaptır belki mutlu olmak değil doğru olmak istiyoruzdur.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,8bin okunma
Çocukların Neden Minimalizme İhtiyacı Var?
Çocukken öyle bir dolabım vardı ki, kapağını açtığınızda üzerinize oyuncaklar, kıyafetler ve daha bir sürü eşyadan oluşan koca bir dağ yıkılabilirdi. O zamanlar farkında değildim belki ama bir çocuk olarak minimalizme ihtiyacım vardı. Yıllarca şöyle dedim, “Çok dağınığım, nokta.” Sanki bir çeşit karakter özelliği gibi: Dağınık. Yoğun. Kafası
Reklam
392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
86 günde okudu
empati...yaşamda belki de en çok bizi zorlayan nokta ...biraz yorucu bir kitaptı ama uzun süredir elimde olan kitap ...yeri geldi hüzünlendirdi ..yeri geldi gülümsetti...yaşamda yaşamı bizlere kolaylaştıran püf noktaları bulacağınız...sadece kendimiz ve düşüncelerimizin olmadığı ...hoşgörü...sevgi ...ve başarılar elde edeceğimiz güzel günlere ve yarınlara....okumanız dileğiyle
Sanatta ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları ve Empati
Sanatta ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları ve EmpatiÜstün Dökmen · Remzi Kitabevi · 20191,465 okunma
kaydırak taşı gibi pürüzsüz olan insanımız her yerde tedavüldeki para gibi dolaşır. Umutsuz bir kişi olarak ele alınması bir yana, tam da istenilen insan olarak gösterilir. Genelde insanlar korkulacak neyin olduğunu, nedenin ne olduğunu bilmemektedirler. Ve yaşamı engellemek yerine kolaylaştıran ve sizi keyifle dolduran bu umutsuzluk, doğal olarak umutsuzluk gibi ele alınmamaktadır.
GÜNDÜZ SOKAĞA ÇIKABİLMENİN ANLAMI
İslam coğrafyasının önemli bir kısmı iklim olarak çok fazla sıcak. Bu durum insanı tembelleştiriyor. Günün büyük kısmı uyku, esneme ve zaman endişesi olmaksızın eda edilen ibadete harcanıyor. Sonuç olarak ortaya üretim çıkmıyor. Başkaları üretiyor ümmet yiyor, diğerlerinin yaşamı kolaylaştıran araçlarını kullanıyor. Velhasıl gayr-i müslim coğrafyaların daha müreffeh yaşaması için yaşam tüketen köleleriz. Özellikle Arap ülkelerine bir de bu gözle bakınız. Ayrıca dünyaya nizamat veren geçmişimizdeki büyük devletlerin merkezlerinin iklimini mutlaka göz önüne getiriniz. (Şam, Bağdat, İstanbul, Kurtuba...). Demek ki, gündüz sokağa çıkılamayan yerlerde medeniyet inşası neredeyse imkansızdır. Bu bize şunu da gösteriyor: Suyun olmadığı yerden dünyaya yön verilemez. Bu nedenle bazı coğrafyalardan çok şey beklemek anlamsızdır. Tüm bunları söylerken olumsuzluğu sadece bu yazıda bahsedilen gerekçeye bağlamanın yanlış olacağının elbette farkındayım ancak zikrettiğim gerekçe ihmal edilerek olguyu anlamanın yanlış olacağı kanaatindeyim. Şimdi şu soruyu kendimize soralım: Sözünü ettiğim coğrafyaların dünya medeniyetler tarihinde işgal ettikleri yer ne kadardır? Ülkeleri göz önüne getirip soruma lütfen kafa yorun. NOT: Düşüncemi paylaştığım bir sosyolog hocamız, burada bahsettiğimin kabul görmüş bir tez olduğunu ve buna orta kuşak (ılıman iklim) dendiğini, İbn Haldun’un da buna yer verdiğini söyledi. Enbiya Yıldırım
Her bir eylemin kendine has kuralları vardı. Talimat derdi baban. Kural derdi annen. Kurallar var. Yaşamı kolaylaştıran bir dizge , günlük tekrarlar. “ Sen büyüdükçe kelimeler de çoğaldı”
Sayfa 92
Reklam
Kimsin Sen? Zaman zaman hayatımızda çalkantılı dönemler yaşarız. Bazen kendimizle, iç dünyamıza hesaplaşırız. Bir çıkış arar, Cennet bahçelerinden en güzel çeşmelerde su içmeye çalışırız. Kanarcasına su içeriz. Hayat bir tekrar ve bu tekrardan en iyisini bulmaya ve bize sunulan nimetleri en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırız. Bu ikilemler bizi ruhanî yolculuklara götürür. Bir efsun gibi, ne başı var ne de sonu… Bir arayış içindeyiz. Farkında olmasak da her gün yeni umutlarla yolculuklara çıkarız. Bu yolculuklar ne ilk ne de sondur. Bazen edebî yolculuklara çıkarız. Orada ilahi aşka yönelir, daldıkça yeni rüyalara yelken açarız. Düşünürüz… Aşkın en saf hâlini, çay tadında sohbetlerin en koyusunu yaşarız. “Kimsin sen?” diye bir ses işittin mi hiç? İşittiysen şanslısın. Demek ki vicdanın seni denetliyor. İyi ve kötünün muhakemesini yapabiliyorsun. Ahlak ve erdemliliğe doğru adım adım gidiyorsun. Yaşamı kolaylaştıran sınırlar vardır: İnsanın iradesine ket vurur. Başkasına zarar verme derecesine geldiğinde onu olumsuz davranıştan uzak tutar. Sınırlarını bilen haddini bilir. Geçmiş ve gelecek sentezini iyi yapıp davranışlarını değiştirdin mi? Zaman ve mekânda ölüm kalım arasındaki çizgide neler yaşadın? Bir film gibi seyre daldın mı? Terazinin hangi yönü ağır geldi? Son bir şans istedin mi? Ey insan kimsin sen? İyi ve kötü arasındaki sınırın neresindesin? Hangi yönün ağır basıyor? Günah deyince ne hissettin? Hiç vicdanın sızladı mı?
Yaşam; insanlar arasındaki gelir mücadelesi ve yaşamı kolaylaştıran her şey yaşamın amacı olmuş.
203 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.