Nasıldım nasıldım o gece, o gün bilemezsin. Eski, taş binalar üstüme yıkılıyordu, başımda parçalanıyordu vitrinlerin camları. Her taşıt beni ezip geçiyordu yanımdan. İnsanlar alnımdan yürüyordu çamurlu, pis ayaklarıyla. Rüzgâr gırtlağıma yapışmış bir el gibiydi.