Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Odanın içini hafif yasemin kokulu bir rüzgar doldurdu. Ne rüzgar! Başını çevirince,Lami Canan 'la göz göze geldi. Bu rüzgar ondan. Ve bir anda Lami' nin içine dolarak bin iştiyak birden başını savurdu,ruhunun tozunu dumana kattı, kanını kaynattı. Ne rüzgar! Bir anda herşeyi unutturuveriyor. Ne rüzgar! Lami o saniyede hissetti! Bu kadın bir rüzgardır ve insanın başında hiç dinmeden eser.
Sayfa 33
Başarıyla bitirdi ilkokulu. Akıllı ve öğrenmeye he vesli bir çocuktu. Hatta öğretmeni onu okutmaları hususunda halamlarla konuşmuş, gerekirse tüm masraflarını üstlenebileceğine söz vermişti. Ama ne yaptıysa ikna edememişti babasını. Canan bu yüzden okuyamadı. Babası razı gelmediği için... O zaman iyi bir öğretmene rastlamak kadar nasıl bir ailede dünyaya geldiğinin de çok önemli olduğunu anlamıştım.
Reklam
Beyninizi zorlamazsanız küçülüyor. Bir müşkül ve çözülmesi gereken sorun varsa vücut ve beyin ayılıyor. Ama sorun yoksa, dert yoksa çürümeye başlıyor, aynen mezardaki gibi. Konfor bizi çürütür. Ne yapacağız peki? Hayatımızda küçük arızalar çıkaracağız. Bilmediğimiz alanlara gireceğiz. Daha önemlisi, en kolay yapılabilir olanı, inandığımızın ve bildiğimizin zıddına bir şeyler konuşan birini gördük mü ona yapışacağız. Bu insan ne diyor diye bakacağız. Çünkü kafa konforunu bozacağız. — Prof. Dr. Sinan Canan
Sayfa 92
Lami aynanın karşısından çekilirken, kapı açılmıştı. Odanın içini hafif yasemin kokulu bir rüzgar doldurdu. Ne rüzgar! Başını çevirince , Lami Canan'la göz göze geldi. Bu rüzgar ondan. Ve bir anda Lami'nin içine dolarak bin iştiyak birden başını savurdu, ruhunun tozunu dumana kattı, kanını kaynattı. Ne rüzgar! Bir anda her şeyi unutuveriyor. Ne rüzgar! Lami o saniye de hissetti! Bu kadın bir rüzgardır ve insanın başında hiç dinmeden eser.
YASEMİN, çiçeğimiz oldu. Güzelsin ve çekicisin anlamına gelen yasemin...
“Önce can sonra canan… Yani önce sen… Sen kendine yetebilir, kendinle baş başa kalabilir olmalısın. Kendini sevmelisin; bazen kendinle tartışmalı bazen belki bir süre konuşmamalı ama senin yolun, sonunda yine kendine çıkmalı.”
Reklam
Cânân, yasemin kokan rüzgârını bırakarak odadan çıktı.
Sayfa 35
Senin adınla aynı ada sahip yüzlerce insanla tanıştım. Onların amacı gerçek kimliğini saklamaktı fakat isim seçimleri yanlıştı. Yasemin bir çiçeğin adı değil mi? Oysa çiçekler dünyadaki en zayıf varlıklardan biridir. Neden isim seçimleri Tanrı'dan olmaz ki?
Sayfa 338 - Atlantis YayıneviKitabı okudu
Yasemin bir çiçeğin adı değil mi? Oysa çiçekler dünyadaki en zayıf varlıklardan biridir. Neden isim seçimleri Tanrı'dan olmaz ki?
Sayfa 338Kitabı okudu
Lâmi aynanın karşısından çekilirken, kapı açılmıştı. Odanın içini hafif yasemin kokulu bir rüzgâr doldurdu. Ne rüzgâr! Başını çevirince, Lâmi Cânân’la göz göze geldi. Bu rüzgâr ondan. Ve bir anda Lâmi’nin içine dolarak bin iştiyak birden başını savurdu, ruhunun tozunu dumana kattı, kanını kaynattı. Ne rüzgâr! Bir anda herşeyi unutturuveriyor. Ne rüzgâr! Lâmi o saniyede hissetti! Bu kadın bir rüzgârdır ve insanın başında hiç dinmeden eser.
Sayfa 35 - Ötüken Neşriyat 28.Basım
Reklam
" ...Odanın içini hafif yasemin kokulu bir rüzgar doldurdu. Ne rüzgar! Başını çevirince göz göze geldi. Bu rüzgar ondan. Birden başını savurdu, ruhunun tozunu dumana kattı, kanını kaynattı.. Ne rüzgar! Bir anda her şeyi unutturuveriyor.. O saniyede hissetti! Bu kadın bir rüzgardır ve insanın başında hiç dinmeden eser... "
Bu kitabın yazılmasında ilgilerini esirgemeyen Hakan Akçaoğ­lu, Ali Ekber Ataş, ldris Atmaca, Ünal Başaran, Liz Behmoaras, Figen Beytaş, Alaeddin Bilgi, merhum Sami Bocutoğlu, Haluk Er­dem, Alp Gökalp, Mete Gökalp, Hakan Gökalp, Necdet İnal, Re­şid lskenderoğlu, Sevinç Karacan, Erdoğan Karakoyunlu, Cenk Kargı, merhum Celal Kişmir, Ömer Koç, Ziya Nebioğlu, Bahattin Öztuncay, Fethi Pirinççioğlu, Yasemin Pirinççioğlu, Nusret Şurn­lu, Canan Temo, Attila Aygan, Fikret Türkmen ve lıian Yürür'e içten teşekkürlerimi sunuyorurn.