Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İmzamı atarım
Eğitimin birbirinden çok farklı iki amacı bulunur: Bir taraftan bireyi geliştirmeyi ve faydalı bilgileri ona vermeyi amaçlarken, öte yandan Devlet ya da Kilise'nin istediği türden vatandaşlar üretmeyi amaçlar. Bu iki amaç uygulamada bir noktaya kadar örtüşür: Vatandaşların okuyup yazabilmeleri ve üretime yönelik işler yapabilmelerini sağlayacak bir miktar teknik beceriye sahip olmaları Devlet için uygundur; hiçbir fayda getirmeyecek suçlardan kaçınacak yeterlilikte ahlaklı bir karaktere, kendi hayatlarına yön verebilecek yeterli zekâya sahip olmaları da uygun bir şeydir. Fakat temel gerekliliklerin ötesine geçtiğimizde, bireyin çıkarları Devlet'in ya da Kilise'nin çıkarlarıyla çakışabilir. Özellikle de saflıkla ilgili olarak durum böyledir. Tanıtım işlerini yürütenler için bireylerin kolayca inanan tipler olması bir avantajdır, Öte yandan bireyler açısından eleştirel yargıda bulunma gücüne sahip olmak büyük olasılıkla daha faydalıdır; sonuç olarak Devlet, uzmanlardan oluşan, hepsine çok iyi maaş ödenen ve dolayısıyla da genel itibariyle statükonun destekleyicisi olan küçük bir azınlığın dışında bilimsel bir zihin mizacı yaratmayı hedeflemez. İyi maaş ödenmeyenlerin saf kişiler olmaları Devlet açısından avantajlıdır; bunun sonucu olarak okulda çocuklara onlara söylenen şeylere inanmaları öğretilir ve inanmadıklarını ifade ettiklerinde ise ceza verilir. Bu şekilde, ileri gelen yaşlılar tarafından otoriter bir şekilde söylenen her şeye inanmaya sevk eden bir şartlı refleks oluşturulur. Sayın okuyucum, siz ve ben, bu hayırlı tedbirden bağışık tutulmamızı hükümetlerimize borçluyuz.
Sayfa 182Kitabı okudu
Epikür
Yaşlılar da gençler gibi felsefe ile kendilerini yetiştirmeliler. Birinci grup kaderin onlara sunduğu serveti hatırlayarak gençleştiğini hissetmek için, ikinci grup, gençliklerine rağmen gelecek karşısında yaşı ilerlemiş birisi kadar cesur olmak için.
Reklam
Aydın Çubukçu - Kadın Ressamlar
Bu üç ressam, kadın mücadelesinin başlıca temalarını, kadınların toplumdaki yerlerini sorgulayan ve bundan dolayı ortaya çıkmış sorunlara karşı, hayatları pahasına mücadele etmiş kadınlar. Cinsel taciz, toplumsal aşağılanma, ikinci sınıf insan olarak görülme, çocuk yaşta çeşitli eziyetlere uğrama, yetişkinliğinde ev kölesi yapılma gibi, kadınların
Bu satırlar bana Orson Welles'in o meşhur şarkısını hatırlattı.Yorumda
Gençlik demek tutku demektir. Gençler sert huylu, ama iyi kalplidirler; idealist, ama utangaçtırlar. Faydalı şeylerden çok soylu işler peşindedir­ler. Henüz sık aldatılmadıkları için başkalarına kolayca güvenirler; bir­ çok kötü şeye henüz tanık olmadıkları için iyimserdirler. Sert huylu, ama adalet severdirler. Akılları ile değil duygularıyla hareket ederler vb. Buna karşılık yaşlılar ahlaki duygular, heyecanlada değil, akılsal hesap­larla hareket ederler. Çok yaşamış, çok aldatılmış, çok hata yapmış ol­dukları için başkalarına karşı güvensiz ve hiçbir şeyden emin değiller­dir. Gençlerin tersine her şeyi gereğinden az yaparlar. Utangaç değil da­ha çok arsızdırlar. Paranın ne kadar zor kazanıldığını bildikleri için cimridirler. Hayatlarına neyin daha soylu olduğu değil neyin yararlı ol­duğu düşüncesi yön verir. Hayatın çok sillesini yemiş oldukları için iyimser değil, kiniktirler, yani her şeyi en kötü tarafından ele alırlar vb.
Sayfa 360 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Yaşlılar, çok yıl yaşadıkları, çok aldatılıp çok hata yaptıkları ve hayatta rastlanan şeylerin çoğu kötü olduğu için hiçbir şeyden emin olmazlar.
Sayfa 120Kitabı okudu
Eğitim gençler için ölçülülük, yaşlılar için avuntu, yoksullar için zenginlik, zenginler için süstür.
Sayfa 172 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evlenmek için en uygun zamanın hangisi olduğu soru­lunca şöyle dedi: "Evlilik gençler için erken, yaşlılar için çok geçtir."
PDF
~ Son derece gelişkin hayvanların, söz gelimi maymunların bile, dünyaya tekbenci yaklaşmaktan başka seçenekleri yoktur, çünkü fikirleri ve düşünceleri ayrıntılı olarak paylaşamazlar. Her maymun, yalnızca kendisi için öğrendiğini öğrenir. Her kuşak her şeye baştan başlar, çünkü yaşlılar birikimleri beyinlerinde sonsuza dek kapalı olarak ölürler (...) Yalnız bir zihin için kestirme yollar yoktur. ~
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Cicero’nun Cato’su, Cato’nun yaşlılığı
Yaşlılıkta hiçbir iş yapılamadığını söyleyenlerinse anlamsız konuştukları kanısındadır Cato: “Deniz yolculuğunda kimi direğe tırmanır, kimi güvertede koşuşur, kimi sintineyi boşaltırken, kaptanın dümeni tutarak pupada öylece oturduğunu, gençlerin yaptığı türden hiçbir iş yapmadığını söyleyenleri andırıyor böyleleri” der. İnsan ömrünün giderek
Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine
Yaşlı Cato veya Yaşlılık ÜzerineMarcus Tullius Cicero · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,085 okunma
168 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.