Annemarie Schimmel Sözleri ve Alıntıları
Annemarie Schimmel sözleri ve alıntılarını, Annemarie Schimmel kitap alıntılarını, Annemarie Schimmel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bir Şeyh Uçurma Vakası
lslam özünde çok az mitolojik unsura sahip bir dindir; fakat Kuran ve hadis yorumcuları, vahiyde bulunan mitolojik tohumların büyümesine pek katkı sağlamamışlarken, mutasavvıf mütefekkirler ve şairler, yeniden yorumlamak amacıyla genellikle kadim mitolojik gelenekler ummanına dalmışlardır.
Gaflet, sâlikin gayesini kaybettiği tehlikeli bir uyku gibidir.
Sayfa 24Kitabı okudu
Ararsan Mevlâ'yı kendinde ara
Kudüs'te, Mekke'de, hacda değildir.
Zaten hikayeye göre, Kâhire'de bir hazinenin düşünü kuran Bağdatlı sâlik, Bağdat'taki evine döndüğünde hazineyi evinde bulmamış mıydı?
Sayfa 61 - SufiKitabı okudu
Çin'de, Sami geleneğinde olduğundan daha önemlidir. Burada pentagramın üst ucuna "toprak" kazılıdır; bunu, 5 element arasındaki ilişkileri temsilen "su," "ateş," "metal" ve "tahta" izler: toprak suyu yutar, su ateşi söndürür, ateş metali eritir, metal tahtayı keser, tahta toprağı sürer. Yaygın sihirli kare, ortasında 5 olandır.
Metafor, gerçeğe giden bir köprüdür.
Arap atasözü
Sayfa 57Kitabı okudu
Kübra da çağdaşları gibi mutasavvıfın, manevi enerjisini mümkinat feleğine doğru yönlendirerek bazı olayları meydana getirme yeteneğine sahip olduğunu savunmuştur; nitekim mutasavvıfın ruhsal enerjisi, onun diğer insanlar üzerinde etkide bulunmasına ve manevi yolun zaruretlerine göre kalplerini biçimlendirmesine olanak sağlamaktadır.
Sayfa 273
Taşların önemi, terimin sembolik kullanımlarında kendini gösterir: Rumi, aşığı maşukun sözlerinin yankılandığı ve onları yansıtan mermer bir taşa benzetir (D, 1, 17867), fakat bundan daha önemlisi, İbnü'l-Arabi'nin peygamberin bir “saf taş” olduğu fikridir; ilâhi mesaj, belirli bir şekilde bu taşın üzerine yansır -bu düşünce, asırlar boyu süregelmiştir ve Delhili Şah Veliyullah'ın (öl. 1762) teolojik eserinde önemle vurgulanır. *
Taşlar, inkârcı insanların taşlanmasıyla ilgili birçok ayette olduğu gibi (Sure, 104/4), İlâhi Gazabın tezahürlerini ifade etmek için kullanılabilir. Bu bağlamda, hacda Mina yakınındaki bir mevkide üç kere yedi çakıl taşı fırlamak suretiyle “şeytan taşlama” yapılır ve şeytandan daima “racim (taşlanmış)” başka bir ifadeyle lanedenmiş diye söz edilir.
Sayfa 29Kitabı okudu
İnsanın 3 hakkı vardır: Özdeyiş neden "İyi şeyler üç kere olur" der
Sayfa 69Kitabı okudu
Bir kız, fısıldayarak anlatır: " ... ben rüyamda babamı gördüm. Hac ziyaretindeydi. Ben de ora daydım; halam da oradaydı. İşte böyle, orada çok uzun kaldık, bir sene falan; çok uzun· zaman orada kaldık." "Bu rüyayı ne zaman gördün? Hac mevsimi miydi yoksa yılın başka bir zamanı mı?" "Hayır, hac mevsimiydi."
"O zaman senin kısmetinde hacca gitmek var ... babanın kısmetinde de, halanınkinde de. İkinci yorumu şu: Uzun zamandır gerçekleşmesi istenen bir dileğin gerçekleşmesi. Hayırdır inşallah."
Sonra, bir kadın anlatır: "Bismillahirrahmanirrahim. Rüyamda Kahire'ye ve buraya geldiğimi gördüm. Burada Veli'ye (lbn Sirin) rastlıyorum; beni dostça karşılıyor ve bana bir tesbih veriyor."
"Bu çok hayırlı bir şey inşallah. Senin rüyanın, yeni bir inanç basamağına ulaştığını ve bu yerin efendisinin bilgisinden yararlanma yeteneğinin olduğunu gösteri yor. Hayırdır inşallah. Sana tavsiyem namaz kıl, sık sık tövbe et, Peygamber efendi mize hayır duaları oku ve kendi ihtiyaçlarını da gözetmek şartıyla kocana itaat et."
'Musibetlerle beni pare pare etsen de
Sen’i her zaman daha fazla seveceğim..'
Sanki şiddetli soğukta kalmış bir kedi gibi,
Özlemle bekliyorum, doğsun diye güneşi!
Sayfa 37 - AlfaKitabı okudu
Ne sahip olduğumu bilirim,
Ne de bildiklerime sahibim.
Sayfa 53 - HerevîKitabı okudu
Ben rüzgarım sen ateş,
Seni ben alevlendirdim!
Sayfa 214Kitabı okudu
“Siesta” Kelimesinin Geldiği Yer
“Hıristiyan gelenek yalnızca 6’nın mükemmelliğini bilmekle yetinmez, 6 ile haftanın altıncı gününde yer alan ve günün altıncı saatinde sona eren İsa’nın haça gerilmesi arasında bağlantı kurar. Bu altıncı saat (sexta) daha sonra İtalyancada ‘öğleden sonra dinlenmesi’ anlamına gelen siesta terimine dönüşmüştür.”
Sayfa 120Kitabı okudu
