Fred Alan Wolf yazarının yeni çıkan kitapları, basım tarihine göre yayınlananlar
Hakkında
Amerikalı Fred Alan Wolf, 72 yaşında bir kuantum fiziği profesörü. Kuramsal fizik üzerine 1963 yılında UCLA’da doçentlik unvanını kazanan Dr. Kuantum, nükleer ateşleme sistemi Project Orion’da çalıştıktan sonra, bilinç, fizyoloji ve ruhaniyet arasındaki ilişkiyi araştırmaya koyuldu. Kuantum fiziği hakkında 11 kitap yazdı. 1982 yılında “Taking the Quantum Leap - Kuantum Sıçramasını Yapmak”adlı eseriyle ABD Ulusal Bilim Kitabı Ödülü’nü kazandı.
Dr. Fred Alan Wolf, seminerlerinde kuantum fiziğinin, fizikle fizik ötesinin birbirine karıştığı bir noktanın adı olduğunu belirterek, “Atom altı parçacıklar, hızla hareket eden enerji parçacıklarıdır ve insan düşüncesinin yaydığı enerjiye cevap verir” diyerek çok kısa bir iki cümle ile konuyu herkesin anlayabileceği dilde özetlemiş oldu.
Eski söz, "yediğin kadar varsın", günümüzde "bildiğin kadar varsın" a dönüştü ve sizin aklınız, "gerçek" olarak kabul ettiğiniz bilgiye dayalı
olduğu için, "inandığınız kadar varsınız."
Bilim insanları yaratılış fikrini akıllardan silmeyi ve dönüşüm anlamında her şeyi anlamayı hedefliyorlar. Bir şeyin bir başka şeye nasıl dönüştüğünü bilmek istiyorlar. Bir şeyin, bir başka şeyden nasıl doğduğu ile ilgilenmiyorlar, çünkü burada kavrayacak bilimsel bir gerçek yok. Bu yüzden, bilimle mistisizm arasında bir sorun olmasının sebebi olarak, mistiklerin yaratılışa hayranlıkla ve merakla bakmasını, her şeyi dönüşüm olarak değil, yaratılış olarak görmesini gösterebiliriz. Mistikler, dönüşüm yasalarının, aklımızda yarattığımız illüzyonlar okluğunu, nede olsa insanların, kendi yaşamları üzerinde kontrol sahibi olmayı istediklerini söyleyebilirler.
Heisenberg "yol" kavramının aynı anda hem "konum" hem de "momentum"un net bilgisi anlamına gelmesine rağmen, kuantum fiziğinde muhafaza edilebileceğini ileri sürdü. Mantığı son derece kışkırtıcıydı. "Yol ancak biz gözlediğimizde var oluyor," dedi.
En önemsiz düşünce bile çok eski çağda belirlenmişti.
Ahlâk, erdem, gurur ve önyargı birer oyundu. Siz, özgür düşünceli bir insan olduğunuzu hayâl edebilirsiniz ama bu hayâl bile çalışma şekli bir şekilde keşfedilecek olan evrensel saat mekanizmasının işleyişinden başka bir şey değildir.
okuma ve araştırmalarım sonucunda fark ettim ki, tarihe yön veren düşünürlerin büyük çoğunluğu psikedelik tecrübeler yaşamışlar. (peygamberler, krallar, ressamlar, müzisyenler, yazarlar
Fred Alan Wolf …).
İnisiye törenlerinde manna ve ayahuasca başta olmak üzere sürekli kullanılmışlar. ben de bir süredir bu tecrübeye hazırlanıyordum. ve nihayet tecrübe edebildim. ayahuasca ile tanıştım. inanılmaz bir tecrübe oldu. kelimeler ile anlatmak çok zor, denemeyeceğim de. ezoterizm, felsefe, spiritüelizm, kuantum, zaman gibi konular ilginizi çekiyorsa mutlaka tavsiye ederim. tek uyarım içinizde kötülük, nefret, kin gibi duygular varsa bulaşmayın. sevgi insanı olduğunuzu hissediyorsanız ise kesinlikle kaçırmayın ❤️✡️
Fred Alan Wolf: "Keşke kesin olarak bilebilsek! Bugün şöyle bir teori var: Zihnimiz aslında bize, yâni bu bedene âit değil, dolayısıyla mezara gitmez. Zihnimiz, daha büyük bir zihnin yansımasıdır. Bedenimiz öldüğünde, zihnimiz bu büyük zihnin veya bütünün parçası olmaya devam eder. Zihnimizin içinde bulunduğu bedeni tanıyan kısmı ise, biz ölünce yok olur..."
Fred Alan Wolf: "Hayır! Tanrı'yı tecrübeyle bilebilirsiniz, ama ne olduğunu söyleyemezsiniz. Tanımlamaya kalktığınızda, örgütlü dinler gibi onu sınırlarsınız."
- Ama Tanrı'nın varlığından eminiz değil mi?
Fred Alan Wolf: "Değiliz! Dokunamadığımız şeylerin varlığından emin olamıyoruz biliyorsunuz. O sebeble "inanç" diye bir kelime var."
Çok az yazı olmasına rağmen anlam olarak yoğun bir kitaptı. Yazarımızın genel olarak anlatmaya çalıştığı şey; madde zihin etkileşiminin yani maddesel dünya ile zihinsel dünyanın bir bütün olduğu ve aradığımız mutluluk ve huzurun ancak bunu kabul ederek ve kucaklayarak gerçekleşecek olduğudur. Bunu da şu şekilde temellendiriyor, benlik kavramına değiniyor lakin buradaki benlik kavramı kişisel benlikten ziyade evrensel bellik. Diyor ki; hepimiz kendi kişisel benliğimizin dışında bir de kolektif anlamda evrensel benliğe de bağlıyız, bu açıdan baktığımızda aslında hepimiz bir bütünüz, birimizin acısı aslında hepimizin acısı, sevginin evrenselliğine ve kutsallığına değiniyor, fakat maddesel dünyanın dışına çıkamadığımız için, evrensel benliğe erişemediğimize bu sebepten maddesel dünyanın fani acılarına maruz kaldığımıza işaret ediyor.
Güzel bir kitaptı, farklı bir bakış açısına sahip olmak isteyen herkese öneririm, iyi okumalar :)
Harika bir kitaptı. Fizik gibi zor bir bilim dalıyla alakalı konuları çok anlaşılır bir şekilde ele alması okumayı keyifli hale getirdi. Açıkçası elimden bırakamıyordum. Kuantum fiziğinin muhteşem, şaşırtıcı ve sihir gibi görünen yönünü yetkin bir şekilde anlatmış yazar. Kendisi de bir bilim adamı ve kuantum fiziğine katkı sunan biri olunca kitabın değeri kat kat artmış. Tabii bir yandan Newton, Einstein, Buhm, Bohr, ve diğer fizikçilerin kuantum mekaniği ve yeni fizik kuralları akıllara durgunluk veren gelişmelere kapı aralıyor olması, okudukça rüyada yaşıyormuş hissi veriyor. Sarsıcı bir kitap. Bilimsel verilere dayalı, müthiş ufuk açıcı. Dijital çağı anlamak için de ertelemeden okunmalı bence. Tabii Schrödinger ' in kedisi paradoksuna hazırlıklı olmak kaydiyla... Kesinlikle okunmalı. Ben çok faydalandım şimdi merak eden öğrencilerime okutuyorum.
Tek kelimeyle müthiş bir eser. Deterministik bakış açısının yıkılmasıyla birlikte ortaya çıkan olasılıkçı görüşün pratik bir savunması niteliğinde. Herkese tavsiye ederim.