Şerif Benekçi yazarının 10 üzerinden puanlarına göre en iyi kitapları
Hakkında
Şerif Benekçi (d. 29 Eylül 1950 Kütahya - ö. 8 Eylül 2008) edebiyatçı, yazar.
Kütahya/Gedizin Muhipler köyünde doğdu. İlkokulu köyünde bitiren yazar, Ankara İmam-Hatip Okulunun orta kısmını parasız yatılı olarak okudu.
Kütahya Lisesini bitirdikten sonra yüksek öğrenim için gittiği Almanyada bir süre kaldı, Goethe Enstitüsü'ne devam etti, daha sonra yurda dönüp ODTÜ İdari Bilimler Fakültesi, Erzurum AÜ İşletme Fakültesi ve MÜ İlahiyat Fakültelerine devam ettiyse de bitirmeden ayrıldı. Daha sonra AÜ Açıköğretim Fakültesi Sosyal Bilimler Önlisans Programını bitirdi.
DİEde tercüman ve anketörlük, Gümrük ve Tekel Bakanlığında idare müdürlüğü yapan Benekçi, bir süre özel sektörde çalıştı, tekrar devlet memurluğuna dönüp İstanbulda on dört yıl İmam-Hatiplik yaptı. Memuriyetinin son yedi yılında DPÜde önce Meslek Yüksekokulu Sekreterliği, ardından Bilgi İşlem Dairesi Şube Müdürlüğü yapan yazar, 2005 yılında emekliye ayrıldı.
Yazı hayatına lise birinci sınıfta (1970) başlayan yazarın ilk romanı olan Dikenli Topraklar Kütahyada mahalli bir gazetede tefrika edildi. 1977de bir yayınevinin açtığı roman yarışmasında üçüncü teşvik ödülü aldı, hikâye ve denemeleri değişik dergilerde yayınlandı, Dumlupınar Üniversitesinde "Şerif Benekçinin Romanlarında Kültürümüzün Unsurları" adlı yüksek lisans çalışması yapıldı (2001).
Benekçinin Türk dili ve edebiyatı üzerine yaptığı beş ayrı çalışması, İngilizceden bir roman çevirisi ve siyer kitabı ile Orhan Ardıçlı müstearıyla yayımlanmış inceleme ve araştırmaları vardır. 8 Eylül 2008'de akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti.
Kitabın son bir kaç sayfasına kadar ümitle okumuştum. Ama sonu başıyla alakasız... Anlatım tarzı, betimlemesi güzel. Okuyacak olanlara çok daha güzel kitaplar önerebilirim:)
Kitabımız 1990 yılı hac izdihamını konu alarak yazılmıştır , her ne kadar konu olarak iyi bir amaca hizmet etse de bu bir inceleme yazısı olduğu için ister istemez eleştirmek durumundayım. İlk olarak kitabın beğenmediğim özelliklerinden başlayacağım:
Belki yaşımdan dolayı anlamayan benimdir ancak kitabın başında karakterimizin anılarını anlatarak romana giriş yaptığını görürken kitabın sonunda hac izdihamı sonucu vefat ettiğini görmekteyiz.
Kitabın başlarında karakterimizin anlattığı bir yemekle alakalı betimlemeler benim kitabın yarısına kadar midemi bulandırdı , keşke o kısım verilmeseydi.
Kitabın yazılma amacı olan hac izdihamı olayını her bölüm beklerken başta konuyla alakasız ve fazlaca siyaset içeren bölümlere maruz kalıyoruz; asıl olaya son iki bölümde ulaşabiliyoruz.
Kitabımızın ne yazık ki isimlendirme ve anlatma kısımları çok güçsüz. Örnek olarak ana karakterin adı "Reşit" olmasına rağmen küçüklüğünde "çocuk" , büyüklük yıllarında "mimar" adıyla anılmakta.
Bunlar benim beğenmediğim kısımlardı, şimdi beğendiklerime geçebiliriz.
Karakterimiz ne aşırı dindar ne de dinsiz olarak verilmemiş, gerçek hayatı yansıtmıştır.
Kitabın sonunda karakterimizin ilk aşkıyla beraber ölmesi bana çok dokunaklı geldi.
Karakterimizin hayatına dokunan hiçbir karakter kitabın bir köşesine atılmamış, hepsine ne olduğu kitapta verilmiştir.
Kitapta hac ibadeti gayet detaylı bir şekilde anlatılmış ve bilgi vermiştir.
Kitapta hayat ve ölüm gayet hoş bir şekilde aktarılmıştır.
10 yıl süren muhtarlığının ardından bağ evine çekilen, eski günlerin hasreti ile ömrünü sürdüren Emin Ağa'nın hikayesi bu. Bir yandan torunu Selim ile ilgileniyor, bir yandan bağ evinde ekip biçtikleriyle meşgul oluyor. İnsanlardan uzaklaşmış olmanın huzuru bir yana, birkaç tane eski dost, hoş sohbet insan ile vakit geçirmek de onu sevindiriyor. Temiz, dürüst, ahlaklı ve akıllı bir adam olan Emin Ağa'yı bozulan ve değişen, aslını unutan insanlar ürkütüyor. Elinden geldiği kadar torununun eğitimi ile ilgileniyor ve ona çok güzel bir örnek olmak için çabalıyor. Bazı günler seccadesinin üzerinde, bazı geceler ise yorganının altında ömür muhasebesi ile meşgul oluyor. Doğayı, hayvanları, bitkileri bir tefekkür aracı olarak görüp Rabbini zikrediyor. Sessiz sakin bir ömür tüketiyor Emin Ağa ve bizlere de çeşitli nasihatlerde bulunuyor. Tavsiye ediyorum.