Zlata Filipović 3 Aralik 1980 yılında Bosna'da doğmuştur.
Bir avukat ve kimyagerin tek çocuğu olan Filipović, orta sınıf bir ailede büyüdü. 1991'den 1993'e kadar Mimmy adlı günlüğüne, yaşadığı Bosna Savaşı sırasındaki Saraybosna kuşatmasının dehşetini yazdı. Filipović ve ailesi hayatta kaldı ve 1993 yılında Paris'e kaçtılar ve burada bir yıl kaldılar. Dublin'deki St. Andrew's College'a (bir son sınıf okulu) devam etti ve 2001 yılında Oxford Üniversitesi'nden insan bilimleri alanında lisans derecesiyle mezun oldu ve Ekim 1995'ten beri Dublin, İrlanda'da yaşıyor ve burada Trinity College Dublin'de eğitim görüyor. . Filipović yazmaya devam etti. Özgürlük Yazarlarının Günlüğü'nün önsözünü yazdı ve Çalınan Sesler: Gençlerin Savaş Günlükleri, Birinci Dünya Savaşı'ndan Irak'a kitabının ortak editörlüğünü yaptı. 19 Kasım 2006'da Tout le monde en parle talk şovunun Kanada versiyonunda yer aldı. 2016 yılı itibariyle İrlanda'nın Dublin kentinde yaşadı ve belgesel ve diğer film prodüksiyonları alanında çalıştı.
Devamlı kendime soruyorum "niye" diye? Neden? Suç kimde? Soruyorum ama bir cevap bulamıyorum. Tek bildiğim şey ıstırap ve acı içinde yuvarlanıp durduğumuz.
"Sıkıntı. Ateş etme. Bombardıman. İnsanlar. Öldürülüyorlar. Üzüntü. Açlık. Sefalet. Korku. İşte hayatım. Masum 11 yaşındaki kız çocuğunun hayatı. Oyunsuz, arkadaşsız, güneşsiz, kuşsuz, doğasız, meyvesiz, çikolatasız, şekersiz ama sadece biraz süt tozuyla idare eden bir çocuk. Kısaca çocukluğu olmayan bir çocuk."
Bosna savaşı sırasında bir çocuğun
günlüğü...
Savaş başlamadan önce Zlata'nın mutlu hallerine tanık oluyoruz.Mimmy ile birlikte.Mimmy günlüğün ismi.Okul,arkadaşlar,doğum günü partisi ve aktivitelerden ibaret olan bir çocuğun sıradan günlüğü birden savaşın patlak vermesiyle kana bulanıyor.Kurşun sesleri,parkta öldürülen arkadaşlar, her gün ölüm haberleri,karanlık odalar,bomba sesleri...Günlüğün mürekkebi göz yaşı oluyor. Bir çocuğun gözyaşı.
Bu kitap evimizdeki en eski kitaplardan biriydi. Kuzenimden kız kardeşlerime kız kardeşlerimden ise bana kalan bir kitaptı. Ben ise bu kitabı okuduğumda en fazla Zlata’nın yaşındaydım. Ne politika ne özerklik ne de çatışma biliyordum. Günlüğü okumaya başladığımda benimkilerden bir farkı yok derken kitabı hıçkırıklarla bitirdiğimi hatırlıyorum.
Zlata adında bir kız çocuğunun savaş yıllarında yaşadıklarını anlatıyor. Zlata ve Mimmy (günlüğünün adı) savaşı, çatışmayı, kanı, güç gösterilerini bize küçük bir çocuğun gözünden bütün masumiyeti ile anlatıyor.
Şimdi okusam aynı tadı aynı heyecanı hisseder miyim bilmiyorum ama o yaştaki ben için unutulmaz sayfalardı.