Akif Emre, Türk köşe yazarı. 1957 yılında Kayseri'de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Kayseri yaptı. 1981 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Yayıncılık, gazetecilik ve televizyonculuk yaptı. Yayıncılığa Akabe yayınlarının İstanbul temsilciliğinde başladı. Bir dönem İnsan Yayınları'nın yayın yönetmenliğini yaptı. En son Yeni Şafak Gazetesi'nde köşe yazarı olarak görev yapan Akif Emre, 23 Mayıs 2017 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucunda 69 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Anlayıp anlatabilmek için Kudüs konusuna giriştim (genelde Filistin konusu tabii). Nereden başlamam gerektiğini de bilmiyorum. Elimdeki itemleri topladım, koydum hüzünçlerimi önüme..
"Şunu izlersen/dinlersen/okursan çok faydası olur, fişşek gibi Kudüs'lenirsin" diyebileceğiniz herhangi veri önerisine çok açı(ğı)m.
Edit:
Biraz kendim deneyimlediğim, bazı arkadaşlarım özelden tavsiyede bulunduğu, bazı yorumlar da silindiğiçün önerileri listeliyim istedim. Hem kendime faide hem amme hizmeti şekli..
Kitap:
Kudüs, Müslüman bilincin sürekli diri tutması gereken bir emanettir. Hatta yeryüzünde varlık iddiasını sürdürmesinin göstergesi... Kudüs'ün tutsaklığı aslında İslam dünyasının bedenen ve zihnen rehin alınışını hatırlatmalı.
Bismillah.
Önce şu soruyu sormama müsaade edin: Âkif Emre'yi ne kadar tanıyoruz?
Ben henüz pek de tanıdığımı iddia edecek bir vaziyette değilim. Ancak bildiğim, tanıdığım Âkif Emre benim için müstakim bir duruşun "portre"si. Kendisinden haberdar oluşum nisbeten geç oldu. Bununla beraber ilk eserini de henüz okudum. Bazı yazarların ilk
Bir gezi kitabı olan "Çizgisiz Defter" şiirsel bir ahenk ile yazılmış gerçekleri yansıtan çok güzel bir kitap.
Kitapta yazarın gittiği müslüman ülkelerde, eskiden müslüman olan ülkelerde(Ispanya) ve batı medeniyetine yapmış olduğu geziler sonucunda kaleme aldığı yazıları mevcut.
Yazar aynı zamanda gazeteci olduğundan çok farklı bir perkspektivden bize tarihin görünmeyen yüzünü aktarıyor.
Kitabın içerisinde bulunan yazarın kendi çektiği fotoğraflarda ayrı bir güzellik katıyor.
Kitapta bize asla haberlerde gösterilmeyen acılara ve gerçek tarihe değiniliyor.
1957, Kayseri.. Anne tarafımdan hemşehriymişiz Âkif ağabeyle. Sevdiğin, saygı duyduğun bi insanla aynı topraktan olduğunu öğrenmek gibisi yok.. Halbuki 80 milyonla aynı topraktanız, aynı şehir olmasını özel kılan nedir? Sebebi, aynı yerleri görüp, aynı sokaklardan geçmiş olmak, belki aynı şeyleri hissetmek ihtimalinin daha yüksek olması; kısacası