Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aliya İzzetbegoviç

Aliya İzzetbegoviçİslam Deklarasyonu yazarı
Yazar
9.1/10
3.220 Kişi
15bin
Okunma
2.948
Beğeni
45,8bin
Görüntülenme

Hakkında

Alija İzetbegović (Boşnakça söyleyişi: [alija izɛtbɛɡɔʋitɕ]; d. 8 Ağustos 1925 - ö. 19 Ekim 2003), Boşnak devlet adamı ve bağımsız Bosna-Hersek'in ilk cumhurbaşkanı. Doğumu ve Yetişmesi Alija İzetbegović, 1925'te bugün Bosna-Hersek'in kuzeybatısında bulunan Bosanski Samac kasabasında Dünya'ya geldi. Ailesi İslâmi duyarlılığa sahip bir aileydi. Ancak İzetbegović, İslam karşıtı ve Müslümanları Avrupa'ya dışarıdan girmiş kimseler olarak gören bir çevrede yetişti. Saraybosna'da bir Alman lisesinde eğitim gördü. Bilime önem veren ve disiplinle çalışan bir öğrenci olarak tanındı. Lise çağında üstün kabiliyetleriyle ve İslami konulara ilgisiyle öne çıktı. O dönemde bazı arkadaşlarıyla birlikte dini konuları tartışmak amacıyla Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri bir kulüp kurdu. Bu kulübü kurduğunda henüz 16 yaşındaydı, fakat oldukça etkin ve üretken bir düşünce kabiliyetine sahip olduğu gözleniyordu. Bu yüzden kurduğu kulüp bir düşünce kulübü olmaktan çıkarak aktivite kulübüne dönüştü. Dolayısıyla birtakım eğitim ve hayır faaliyetlerine öncülük etmeye başladı. Ayrıca genç kızlar için de ayrı bir birim oluşturdu. İkinci Dünya Savaşı esnasında da ihtiyaç sahiplerine yardım etti. II. Dünya Savaşı Yılları İzetbegović'in kurduğu Müslüman Gençler Kulübü oldukça önemli faaliyetler gerçekleştirdi. İkinci Dünya Harbi esnasındaki faaliyetleriyle de herkesin dikkatini çeken gözde bir oluşum hâline geldi. Ancak bu savaş esnasında tüm Yugoslavya, Almanların işgaline uğramıştı. Bu savaş esnasında Sırp Çetnikler Alman askerlerinin de desteğinden yararlanarak Bosna'da 100.000 Müslüman'ı öldürdüler. Komünist Rejim 13 Ocak 1946'da Yugoslavya yeniden bağımsızlığına kavuştu. Ancak bu bağımsızlık hareketinde Komünist Parti yanlıları önemli bir rol üstlendiklerinden bağımsızlık sonrasında da ülkede yönetimi ele geçirdiler. Ülkenin resmi statüsünü de federal cumhuriyetler birliği olarak belirlediler. Buna göre Yugoslavya altı federal cumhuriyet ile iki özerk bölgeden oluşacak, cumhuriyetlerden biri de Bosna-Hersek Cumhuriyeti olacaktı. Komünist rejimin ülke yönetimini ele geçirmesiyle birlikte dinlere özellikle de İslam'a karşı bir savaş başladı. İzetbegović, İslami faaliyetleriyle tanındığından ve ateizme karşı olduğundan komünist baskının en önemli hedeflerinden biriydi. Bu sebeple 1949'da İslamcılık suçlamasıyla hapse girerek beş yıl hapis cezası çekti. İzetbegović'in sıkıntıları 1953'te iktidara gelen Tito zamanında daha da arttı. Fakat o bütün baskılara rağmen İslami konularda kafa yormaya, fikirler üretmeye, etrafını aydınlatmaya devam ediyordu. Bu arada sistemin Müslümanların meseleleriyle ilgilenmesi üzere görevlendirdiği Hasan Duzu ile ilişki kurarak onunla irtibat halinde çalışmalar yürütmeye başladı. Tito'nun 1974'te yeni bir anayasa hazırlamasından sonra yönetim Müslümanlar üzerindeki baskıyı kısmen hafifleterek bazı geleneksel İslami kurumların yeniden işlev kazanmasına imkân sağladı. Bu yumuşama üzerine bazı camiler ve medreseler yeniden açıldı. Küçük çapta da olsa bir yumuşamayla bazı dini kurumların yeniden hayata geçirilmesi Müslümanlar arasında hızlı bir İslami uzlaşıya zemin hazırladı. İzetbegović'in İslami Manifestosu 1980'de Tito ölünce federasyon cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bunun üzerine altı federal eyaletin her birinin cumhurbaşkanının sırayla bir yıl federasyon cumhurbaşkanlığı yapması üzere anlaşma sağlandı. Bu gelişmeyle birlikte ülkede kısmen bir demokratikleşme sürecine girilmiş oldu. Çünkü federal eyaletlerde yönetime geçmek isteyenler siyasal partiler vasıtasıyla faaliyetler yürütebiliyorlardı. Buna bağlı olarak hürriyetlerde de bir genişleme oldu. İzetbegović'in oğlu bu ortamdan yararlanarak babasının makalelerini bir kitapta toparlayıp, 1983'te "İslami Manifesto" adıyla yayınladı. İzetbegović'in daha önce 1970'te de bu adla bir kitabı yayınlanmıştı. 1983'te söz konusu kitabın yayınlanması epey bir yankı uyandırdı. Hâkim sistem bu gelişmeye tahammül edemeyerek İzetbegović'i Avrupa'nın ortasında radikal İslami bir cumhuriyet kurmak için çalışmakla suçladı ve tutuklattı. İzetbegović, mahkeme önüne çıkarılıp 'hakim sistemi değiştirmek ve Bosna-Hersek'i İslami devlete dönüştürmek için çalışmak'la itham edildi ve yargılamadan sonra 14 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Fakat bu mahkumiyet onun kitabının bütün Bosna'da duyulmasını ve tesirini göstermesini sağladı. Müslümanlar muhtelif yollarla onun söz konusu kitabını temin etmeye çalışıyorlardı. Kitabın yazarının bu kitaptan dolayı hapiste olması okuyanların ruhlarındaki tesirinin daha da artmasına sebep oluyordu. Hapis Yılları Yargıtay kararıyla daha sonra mahkûmiyet süresi 11 yıla indirildi. 1988'de çıkarılan bir afla da serbest bırakıldı. Beş yıllık hapis süresi (1983-1988) İzetbegović'in hayatında önemli etkiler yaptı. Hapiste düşünmeye, fikir üretmeye, daha önce üretilmiş fikirlerden istifade etmeye çokça fırsat buldu. Bunun yanı sıra önemli bir fikri eserinden dolayı hapse atılması olması, onun fikirlerinin çevrede daha çok yankı uyandırmasına sebep oldu. Ayrıca onun hapiste olduğu dönemde yıllarını verdiği "Doğu ve Batı Arasında İslam" adlı meşhur kitabı yayınlandı. Bu kitabını bir arkadaşı neşretti ve çok kısa zamanda geniş bir kitleye ulaşarak büyük yankı uyandırdı. İzetbegović, bu kitabıyla İslam'ı sade ve öz bir şekliyle yetişen nesillere kazandırmayı hedefliyordu. Siyasi Mücadele Alija İzetbegović'in 1997 yılındaki Amerika Birleşik Devletleri ziyareti İzetbegović, hapisten çıktığında Dünya'da komünist rejimler çöküş dönemine girmişti. Yugoslavya'da da eski federatif yapının korunması konusunda çok fazla bir duyarlılık kalmamıştı. Bunun yerine bağımsızlık yanlısı fikirler etkisini göstermeye başlamıştı. Ayrıca eyaletlerde yönetime geçme konusunda etkin siyasi yarışlar başlamıştı. Alija İzetbegović de Bosna-Hersek Özerk Cumhuriyeti'nde Demokratik Eylem Partisi (SDA) adı verilen bir siyasi parti kurdu. Bu parti Bosna-Hersek'te 5 Aralık 1990'da gerçekleştirilen genel seçimleri kazanarak lideri Alija İzetbegović cumhurbaşkanı oldu. Bu seçim SDA'nın girdiği ilk seçim olmasına rağmen büyük bir başarı elde etti ve cumhurbaşkanlığını kazanmasının yanı sıra parlamentoda da 86 sandalye elde etti. Bağımsızlık Dönemi 1990'lı yıllara girildiğinde Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti içinde bir bağımsızlık hareketi baş gösterdi. Özerk cumhuriyetler birbiri ardından bağımsızlıklarını ilan ediyor ya da bu yönde niyetlerini ortaya koyuyorlardı. Bosna-Hersek de 1 Mart 1992'de gerçekleştirdiği referandum sonrasında bağımsızlığını ilan etti. Çünkü yapılan referandumda halkın % 62,8'i bağımsızlığı tercih etmişti. Ancak Sırplar hemen arkasından Bosna-Hersek yönetiminde söz sahibi olan Müslümanlara karşı savaş açarak yeni bir katliam hareketi başlattılar. Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık mücadelesine destek olan Avrupa ülkeleri ve ABD ise Bosna-Hersek'i Sırp saldırıları karşısında yalnız bıraktılar. Bosna-Hersek Müslümanlarını en çok sıkıntıya sokan da, Avrupa'nın üçüncü büyük ordusu Yugoslavya Federal Ordusu'nun Sırp çetnikleriyle birlikte hareket etmesi, onlara destek vermesiydi. Müslümanlarsa herhangi bir askeri destekten yoksun ve silah yönünden çok zayıftılar. Sonuçta Sırplar Bosna-Hersek'in önemli şehirlerini işgal ettiler. Bu işgal hareketi bir milyona yakın Müslüman'ı göçe zorladı. Sırplar işgal ettikleri yerlerde hem katliam hem de yıkım gerçekleştiriyorlardı. Özellikle camileri ve İslami izler taşıyan tarihi eserleri yıkmaya özen gösteriyorlardı. Bosna-Hersek meselesinin çözümü için değişik tarihlerde gerçekleştirilen görüşmeler ve arabuluculuk çalışmaları da bir sonuç vermedi. 1994'ün sonuna gelindiğinde Bosna-Hersek'teki iç savaşın aldığı can sayısı 250.000'i, göçe zorladığı insan sayısı ise 1 milyonu aşmıştı. Bosna-Hersek Cumhuriyeti cumhurbaşkanı Alija İzetbegović çok büyük askeri güce ve imkana sahip olan Sırplarla, her türlü askeri imkandan yoksun ve hiçbir dış desteğe sahip olmayan Bosna-Hersek halkını karşı karşıya getirmemek için önce oldukça temkinli bir politika izledi. Dayton Anlaşması Bosna-Hersek Müslümanlarının direnişlerine Müslüman halklar grubu sahip çıktı. İslam dünyasının muhtelif bölgelerinden gençler direnişçiler soykırıma dur demek için bu ülkeye gitti. Direniş ve savaş aynı zamanda Bosna-Hersek Müslümanları arasında İslami bilinçlenmenin artmasını da sağladı. Ancak ülke yönetimleri Bosna-Hersek Müslümanlarını büyük ölçüde yalnız bıraktılar. Buna ek olarak Avrupa ve ABD, ezilen ve katliamlara maruz kalan Bosna-Hersek halkına hiçbir şekilde destek çıkmadı. Katliamın son raddesine vardığı sırada da Sırpların isteklerini kabul etmeleri için Müslümanlara baskı yaptılar. İşte bu siyasi baskılar ve eşit olmayan savaş şartları karşısında İzetbegović, önüne konulan anlaşmayı kabul etmiştir. Çünkü savaşın devam etmesi Bosna Müslümanlarının tam bir soykırımla karşı karşıya gelmeleri gibi sonucun doğmasına sebep olabileceğini düşünüyordu. Neticede 1995'te ABD tarafından dayatılan Dayton Anlaşması'nın imzalanmasıyla savaş sona erdi. Anlaşma Bosna-Hersek topraklarının % 51'ini Müslümanlara ve Hristiyan Hırvatlara, % 49'unu da Bosna-Hersek Sırplarına (veya bu ülkeye yerleşmiş Sırplara) veriyordu. Yönetimin de bu üç halk arasında paylaşılmasını şart koşuyordu. Anlaşmayla Amerika Birleşik Devletleri, aynı zamanda Müslümanlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve ABD patentli silahları, yedek parçasız bir şekilde satın almalarını şart koştu. Bosna-Hersek Savaşı, ABD ve Avrupa'nın haçlı kimliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bunu bizzat Avrupalı tarihçiler ve yorumcular da itiraf etmiş ve bu savaşta Batılıların 19. yüzyıldaki sömürgeci kimliklerine geri döndüklerine dikkat çekmişlerdir.
Tam adı:
Alija İzetbegović
Unvan:
Boşnak Devlet Adamı ve Bağımsız Bosna-Hersek'in İlk Cumhurbaşkanı
Doğum:
Bosanski Samac, Bosna-Hersek, 8 Ağustos 1925
Ölüm:
Saraybosna, Bosna- Hersek, 19 Ekim 2003

Okurlar

2.948 okur beğendi.
15bin okur okudu.
861 okur okuyor.
9,1bin okur okuyacak.
538 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Onlar, Batı’nın büyüsünün yaşayış biçiminde değil de çalışmasında gizli olduğunu, gücünü modadan, ateizmden, gece kulüplerinden, başıboş gençlerden değil de, olağanüstü çalışkanlık, azim, bilgi ve sorumluluk duygusundan aldığını anlayamıyorlar.
Sayfa 24 - Yarın YayınlarıKitabı okudu
" Güzelin zıddı çirkin değil, yalandır."
Sayfa 145 - Ketebe yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Acizliğin sebepleri
Kur'an'ı ezbere okuyup yorumluyorlar, ardından tekrar ezbere okuyup değerlendiriyorlar, sonra yine ezbere okuyorlar. Binlerce kez tekrarlıyorlar ki bir kez bile uygulamaya vakitleri olmasın. Kur'an'ın hayata nasıl dahil edilebileceği sorusundan kaçış niteliğindedir. Nihayetinde, Kur'an'ı anlam ve içerikten arınmış boş bir sese dönüştürdüler...
Sayfa 32 - Yarın yayınlarıKitabı okudu
İnsanları terbiye etmek zordur ancak kendi kendini terbiye etmek daha da zordur.
Fevkalade satırlardan alıntılar
tarihte garanti olan hiçbir şey yoktur tarih beklenmedik hadiselerin gerçekleşmesinin hikayesidir . dışarıdan gelen özgürlük yoktur hiç kimse hiçbir zaman kimseye özgürlüğünü hediye etmemiştir . her halk özgürlüğünü kendi kazanmak zorundadır aksi taktirde yok olacaktır tarihte ameller niyetlere göre değil sonuçlarına göre değerlendirilir ismin ne olursa olsun hangi dine inanırsan inan herşeyden önce insan olmalısın yaşamalı ve başkalarının yaşamasına izin vermelisin kimse ırkından , dininden , meşrebinden ötürü ötekileştirelemez . savaşta değil , barışta muzaffer olmalıyız ..
#28Şubat
🇹🇷 "Zulmü unutmayın. Çünkü unutulan zulüm, tekrarlanır." •
Aliya İzzetbegoviç
Aliya İzzetbegoviç
Her Müslümanın Okuması Gerektiğini Düşündüğüm Kitaplar ve Yazarlar
Arkadaşlar her Müslümanın okuması gerektiğine inandığım kitapları paylaşmak istedim.Hem sizinde belki önerebileceğiniz ekstra kitaplar ve ekleyebileceğiniz yazarlarda olabilir.Sizden de bu yüzden öneriler bekliyorum.Ayrıca listedeki kitap ve yazarlardan okuduğunuz kitaplar varsa içinde olumlu ya da olumsuz yorumlar yaparsanız sevinirim.Bu paylaşım
Reklam
Hayırlı Ramazanlar ve Bol Okumalar 1k
Arkadaşlar malumunuz Ramazan ayı 13 nisan itibari ile geliyor.Öncelikle tüm Müslüman halkına hayırlara vesile olması temennisiyle.Hayır ve bereket anlamına gelen ve içerisinde Kadir Gecesi gibi dinimiz için bin aydan daha hayırlı bir günü barındıran bu ayı okuma konusunda daha anlamlı hale getirmek için kendimce bir liste hazırladım kütüphanemde bulunan kitaplardan. Sizin de dolu dolu geçirebilmeniz ve bu aydan alabileceğiniz tüm sevapları alabilmeniz ve rahmet, bereket ve mаğrifеt ile hеmhаl оlmаnız dilеklеrimlе inşallah.Hayırlı Ramazanlar 1k ailem.. 1.
Mihmandar
Mihmandar
377 sayfa 2.
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin Amentüsü
68 sayfa 3. https://1000kitap.com/kitap/kitap--274957 68 sayfa 4.
Herkes İçin Siyer - Mekke Dönemi
Herkes İçin Siyer - Mekke Dönemi
259 sayfa 5.
İslam Deklerasyonu
İslam Deklerasyonu
101 sayfa 6.
Aşk'a Yolculuk 2
Aşk'a Yolculuk 2
190 sayfa 7.
Herkes İçin Siyer - Medine Dönemi
Herkes İçin Siyer - Medine Dönemi
346 sayfa Ve tabiki bol bol
Kuran’ı Kerim Türkçe Meali
Kuran’ı Kerim Türkçe Meali

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Sorgulayıcı Bir Tavır: Müslümanlar
Sorgulayıcı Bir Tavır: Müslümanlar ❁ ❁ ❁ Merhum duayen Aliya İzzetbegoviç (1923-2003), “İslâmî Yeniden Doğuşun Sorunları” adlı kitabı 1967 ile 1981 yılları arasında İslâm’ı tanıma ve anlama temel mesajlarını vermeye çalıştığı on üç başlık barındırır. Kitabın ilk başlığı “Müslümanlar neden geri kaldı?” sorusuna cevap vermeye
İslami Yeniden Doğuşun Sorunları
İslami Yeniden Doğuşun SorunlarıAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20171,240 okunma
·
Puan vermedi
Balkanlarda Bir Kimlik: İslâmî Düzen
Balkanlarda Bir Kimlik: İslâmî Düzen ❁ ❁ ❁ Kalplerinde nereye ait olduklarını hisseden ve bilen Müslümanlara seslenen Merhum duayen Aliya İzzetbegoviç (1925-2003), “İslâm Deklarasyonu” kitabında inanmak ve mücadele etmek sloganıyla, Müslümanların İslâmlaşması hedefiyle zengin bir içerik sunmaktadır. Kitap, sorgulayıcı bir tavırla
İslam Deklarasyonu
İslam DeklarasyonuAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20167,6bin okunma
101 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bosna Hersek ve İslam
Kitabı incelemeye kesinlikle önce bir Aliya yı tanımakla başlamalıyız ki kitabın amacını daha iyi anlayalım.
Aliya İzzetbegoviç
Aliya İzzetbegoviç
için Bosna Hersek in Atatürk ü dersek sanırım yanlış bir ifade kullanmış olmayız.Yaşam tarzları, akıl yapıları,savaşarak kazanmaları, dini görüşleri birbirine tamamen zıt bu iki kişiyi neden benzeterek başladım derseniz ; ikisi de
İslam Deklarasyonu
İslam DeklarasyonuAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20167,6bin okunma