Romancı, denemeci ve anı yazarı, aynı zamanda dünya çapında ünlü Proust uzmanlarından biridir. New Yorker, New York Review of Books, New York Times, Paris Review gibi dergilerde makaleleri yayınlandı.
Türkiye vatandaşlığına sahip Yahudi bir aileye (babası aslen İstanbulludur) mensup olan André Aciman, İskenderiye'nin çok dilli, kozmopolit ortamında yetişti, aile daha sonra New York'a yerleşti. New York City Üniversitesi'nde edebiyat teorisi, Princeton Üniversitesi'nde Fransız edebiyatı dersleri verdi.
Anı kitabı Out of Egypt ile Whiting Ödülü'nü kazandı. Adınla Çağır Beni, ilk yayınlandığı yıl olan 2007'de New York Times tarafından "Yılın Dikkate Değer Kitabı" seçildi ve Lambda Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Yazar yaşamını ve çalışmalarını New York'ta sürdürmektedir.
Aşk birden çıkar insanın karşısına ; yakalamak ya da ıskalamak size kalmış ..
Bazen Aşk olduğunu anlamazsınız , bazen de anlasanız bile onu tutmak , kendinize saklamak zordur ..
Marcel Proust okumaya çok çekiniyorum...
Kayıp Zamanın İzinde serisi beni çok zorlayacakmış gibi geliyor, bir türlü başlayamıyorum...
Marcel Proust okursam hiçbir şey anlamayacağımı düşünüyorum...
gibi cümlelere nokta koymanın vakti geldi artık!
Eğer bu tür sorular aklınızı kurcalıyor ve bir türlü Proust okumaya başlayamıyorsanız bu yazı tam size
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Niçin insanlar duyguları yüzünden cezalandırılır? Birini sevmek ceza mıdır? Birine karşı beğeni duygusu hissetmek, o kişiyi sevmek, onu arzulamak neden bir cezaya, bir ayıba sebep olsun?..
.
.
Bir erkeğin bir kadını sevmesi ne kadar olağansa; bir erkeğin bir erkeği sevmesi de o kadar olağan bir şey. Neden bu iğrençlik oluyor? Birini sevmek için
Merhaba ahali. Bu ay dayanamayıp Adınla Çağır Beni'nin devam kitabı Bul Beni'yi alıp okudum. İlk kitap ve film benim için çok başka yerde, bayılmıştım. Bu kitabı da dört gözle olmasa bile bekliyordum.
Bul Beni Elio'nun babasının hikayesiyle başlıyor. Kitabın bu bölümü oldukça uzun. Samuel'in Elio'yu görmeye gelmesini ve bu tren yolculuğunda tanıştığı biriyle yaşadığı aşkı okuyoruz. Kız ondan çok daha küçük. Ben Samuel'i ilk kitapta çok sevmiştim ve onu daha iyi tanımak güzeldi ama kitabın 110 sayfasını ona ayırmak ne demek? Üstelik büyük bir katkısı da yok hikayeye. Bu uzunluk yüzünden asıl istediğimiz kısımlar az olmuş ve benim en büyük eleştirim bu Bul Beni için. Görmek istediğimiz asıl konuyu çok aceleye getirmiş yazar ve bu sinir bozucu.
İkinci kısımda Elio'nun o yazdan sonraki hayatını okuyoruz. Kendinden yaşça oldukça büyük bir adamla olan ilişkisini ve bu ilişkinin eskiyi hatırlatmasını görüyoruz. Yine Elio'nun büyümüş halini okumak çok güzeldi.
İki kişide de neden kendinden yaşça çok büyük ya da çok küçük kişilerle ilişkiyi vurgulamış çözemedim açıkçası ama o kişiler kendi yollarını bulmalarına yol açtığı için mutluyum.
Üçüncü kısım ise Oliver'ın hayatı. Yaşadıklarını onun ağzından okumak çok güzeldi. Hikayeye onun açısından da bakabildik. Keşke biraz daha uzun olsaydı... Ben kitabı genel olarak sevdim, bence okunmaya değer bir devam kitabı olmuş. Yazarın anlatım dilini çok seviyorum zaten, bir sürü yerin altı çizili, sohbetler koyu, muhabbet güzel. İlk kitabı okuyup sevdiyseniz, ki sevmemek çok zor, bu kitabı da bir an önce okumanızı tavsiye ederim.
Bul BeniAndré Aciman · Sel Yayıncılık · 2022786 okunma
Okuyup büyüsüne kapıldığım esere çok denk geldim. Çoğunun etkisinden bir süre çıkamadım, bazılarının (Kara Kule elbette) etkisinden çıkabileceğimi de düşünmüyorum ve bununla çok mutluyum. Kitap çekiciliği farklı unsurlardan kaynaklanır; hikayesine kapılırsınız, üslubuna kapılırsınız, karakterlerine ve bazen o karakterlerle olan benzerliklerinize