1.Sun Zi (Sun Tzu): Savaş Sanatı
2.Machiavelli: Savaş Sanatı
3.Antoine Henri Jomini: Savaş Sanatı
4.Bizans İmparatoru Maurice: Strategikon
5.J.Stalin: Strateji & Taktik
6.Peter Paret: Modern Strateji
7.Lawrence Freedman: Strateji
8.B.H. Liddell Hart:Strateji (Dolaylı Tutum)
9.Carl von Clausewitz:Savaş Üzerine
10.Osman Pamukoğlu: Strateji
11. Erol Mütercimler: Stratejik Düşünme
René Descartes , iyi kitaplar okumanın, bu kitapları kaleme alan geçmiş yüzyılların en kültürlü zihinleriyle sohbet etmek ya da daha doğrusu, bu zihinlerin en iyi düşüncelerini açıkladıkları iyi yönetilmiş bir diyaloğa katılmaya benzediğini ifade etmiştir.
Feldmareşal
Helmuth von Moltke'nin daha önce dilimize çevrilen Türkiye Mektupları yapıtını okumuştum. Oysa bu yapıt,
Carl Von Clausewitz'ten sonraki en büyük askerî dehalardan birini anlamak için yeterli değildi. Nihayet bu büyük dehanın harp sanatına dair yazılarının derlendiği yapıtını temin edebildim. Descartes'ın ifadesiyle, geçmiş yüzyılların askerlik ve strateji alanındaki sayılı dehalarından birinin en yetkin düşüncelerini açıkladığı bir diyaloğa katılmak, haliyle heyecan verici bir tecrübe olacak.
Moltke'nin bizim için önemi ise Sultan II. Mahmut döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nda 1835-1839 yılları arasında askerî danışman olarak görev yaparak ordumuzun modernleşmesine önemli katkılar sağlamış olmasıdır.
İyi yürekli insanlar doğal olarak düşmanı fazla kan dökmeden silahsızlandırmanın ya da yenmenin ustaca bir yöntemi olduğunu düşünebilirler. Savaş sanatının gerçekte hedefinin bu olduğunu da sanabilirler. Kulağa hoş gelse de bu açıkça sergilenmesi gereken bir yanılgıdır. Savaş öylesine tehlikeli bir iştir ki iyilikten kaynaklanan hatalar en kötüleridir.
Tehlike ve sorumluluk, sıradan insanlarda akli melekelerin özgürlüğünü ve faaliyetini arttırmaz, azaltır. Ham hayaller peşinde koşan, deli dolu, olgunlaşmamış bir kafadan soğukkanlı, güçlü bir akıldan beklenen şeyler beklenilemez.