Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Clarice Lispector

Clarice LispectorYıldızın Saati yazarı
Yazar
7.9/10
252 Kişi
809
Okunma
94
Beğeni
7,2bin
Görüntülenme

Clarice Lispector Yorumları ve İncelemeleri

Clarice Lispector sözleri ve alıntılarını, Clarice Lispector kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Daha çocukluktan başlayan sorular vardır herkesin kendisine sorduğu ve hiçbir zaman cevaplanamayan sorular. Bazen bu sorular kimine resim yaptırır, kimine beste, kimine de yazı yazdırır. Clarice Lispector'da bu iş için yazmayı seçenlerden. Yaşam Suyu uzun bir monolog. İçerisinde derin bir sevinç, gizli bir coşku bulunduran, amacı bir düşünceyi
Yaşam Suyu
Yaşam SuyuClarice Lispector · Monokl · 2017202 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Şahane ama anlatması da bir o kadar zor bir kitap G.H.’nin Çilesi. Adını bilmediğimiz, sadece adının kısaltmasının G.H. olduğunu öğrendiğimiz kadın anlatıcımızın içsel monoloğu. Samimi bir iç döküş. Varoluşsal sorgulamaların, içsel hezeyanların yine kim olduğunu tam olarak bilmediğimiz ama eski bir sevgili olduğu hissiyatı veren, anlatıcımızın
G.H.’ye Göre Çile
G.H.’ye Göre ÇileClarice Lispector · Monokl Yayınları · 2017105 okunma
Reklam
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir kadının kaderi kadın olmaktır!
Kitabın başında yazarın yayıncısından rica ettiği bir ayrıntıyı okuyoruz. Tıpkı
José Saramago
José Saramago
usta gibi Clarice Lispector de kendine has noktalama işaretlerinin ve imla seçiminin değiştirilmemesini istemiş. Kitabı okurken bu ricanın nedenini anlıyoruz. Bu, deneysel bir kitap. Her şeyiyle kendine has. Yazar bunu “Sadece tek bir noktalama yoluyla
Yıldızın Saati
Yıldızın SaatiClarice Lispector · Monokl Yayınları · 2017412 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun Kitabı
’nı okumayı çok istiyorum, ama zamanım az, bi küçük boyu yok mu?” diyorsanız, bu o kitap. Varoluşsal sancıları bir de Lispector’dan, kendini doğurmak, kendi kendini var etmek derdinde, Tanrıya kafa tutan bu kadından okuyun. Yazar kendini anlama sürecini yalnız başına göğüslemek istemediğinden belki, ‘gelecekteki sevgiliye mektuplar”
Yaşam Suyu
Yaşam SuyuClarice Lispector · Monokl · 2017202 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Karakterin yazarı...
Ben bir yazar değilim. Ama yazmayı severim. Hele de son zamanlarda bir şeyler kurgulamaya başladığımda tanıştığım karakterlerle birlikte yazmak benim için daha başka bir hal almaya başladı. Çünkü yazarken aslında siz bir kurgu yaratmıyorsunuz gibi geliyor bana, bir karakter sizi kendi hayatına çekiyor. Davet ediyor. İzliyorsunuz onu. Takip
Yıldızın Saati
Yıldızın SaatiClarice Lispector · Monokl Yayınları · 2017412 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
His, insanın yaşadığı evin hatırası gibi değişken.
DİPÇE: Bu kitap yazarın ilk eseri. ‘’Yalnızdı. Terk edilmişti, mutluydu, yakındı yaşamın yabani kalbine.’’  Joyce'a ait bir epigrafla başlıyor eser. Kitaba başlamadan epigrafın muhtevası büyülüyor okuru. Hem zorlu bir okuma düşüncesi  hem yaşamın yabani kalbine çekimin cazibesi  karşı karşıya geliyor. Daha önce eserlerini okuyanlar bilir Lispector'un  uyarısı tanıdıktır: Deneysel imla ve noktalama  yanı sıra dokunulmaması gereken bir cümle yapısı. Bu yazım tarzı, karakterle öyle bütünleşiyor ki  bitmiş sanılan cümleye yapılan her eklenti, anlamı değiştiriyor. Okuru anında farklı bir yola sokuyor bu durum. Duygudan duyguya sıçratıyor adeta. Tıpkı Joana’nın hayatı gibi. Kadın Joana'ya varmak için dolambaçlı yollardan geçiriyor yazar. Çocuk Joana, ergen Joana ve bütünlemek istediğimiz Joana. Joana'ya giden yollar ise; Otavio, Lidia, Baba, Yenge ve Öğretmen'den geçiyor. Ne var ki bu karakterlere de Joana'nın gözünden ulaşıyoruz sadece. "Şimdi elim beni nereye götürse öyle yazacağım: ne yazacağını kurcalayacak değilim." der Yaşam Suyunda. Hakikaten yazmaya böyle başladığını düşünüyorum Lispector'un. Dili ters yüz ederek yazdığı gibi zihinsel yolculuğunda da kurcalamıyor karakterini. Salıveriyor ortaya. Joana’nın kalbi ve zihni  nerede çatışıyorsa oradan birkaç kırıntı toplayabiliyor okur. Sonsuzluğa yayılıyor bu çarpışma sanki. Kendi kendini var eden bir anlatı Lispector'unki. Yaşamın yabani kalbi...Yalnız  yakalanan mutluluğa açılıyor belki sadece... Okunmalı Esen kalın.
Yabani Kalbin Yakınlarında
Yabani Kalbin YakınlarındaClarice Lispector · Monokl Yayınları · 201976 okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Brezilya Edebiyatı’nın önemli yazarları arasında anılan Clarice Lispector ile tanışma kitabım oldu Yıldızın Saati ve yazarın okuyucuyu biraz zorlarken, hem edebi hem düşünsel anlamda doyuran kalemini çok sevdim. Yıldızın Saati, içsel bir monolog şeklinde yazılmış. Kitabı okurken şu hisse kapıldım: Sanki yazar bir kafede oturmuş düşüncelere dalmışken, önünden ilgisini çeken bir karakter geçiyor ve kalkıp o karakterin peşine düşüyor, takip ederken onunla beraber yaşıyor hayatı ve kitapta da bu karakterden kesitler sunuyor bize. Genelde yazarın anlatıma dahil olmasını sevmem ama bu kitapta çok hoşuma gitti. Yazarın anlattığı karakter, Brezilya’nın yoksul bir bölgesinden Rio’ya göçmüş ve burda tek başına yaşayan bir daktilocu kız Macabea ve Macabea’nın hikayesi duygularınızı sömürmeden içinizi acıtıyor -elbette bu da Lispector’ın kaleminin gücünü gösteriyor. Çok sevdim, modern edebiyattan, özellikle biraz zorlayan ama edebi olarak yoğun okumalardan hoşlananlara tavsiye ederim. Ben Lispector ile tanıştığım için çok memnunum, kesinlikle okumaya devam edeceğim. Çevirmen Başak Bingöl Yüce’nin de emeğine sağlık, zorlu bir metni gayet akıcı bir şekilde Türkçeleştirmiş.
Yıldızın Saati
Yıldızın SaatiClarice Lispector · Monokl Yayınları · 2017412 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Aşk kitapları mı yoksa Yaşam Suyu mu?
Bu yazarı çok sevdim. Her şeyden önce bana kendimi anlatıyor gibi geldi yazdıklarıyla. Sizde okuyunca kendinizden parçalar bulabileceksiniz kitaplarında. Bir önceki okuduğum kitabı
G.H.’ye Göre Çile
G.H.’ye Göre Çile
daha yoğun anlatımlı olan bir kitaptı hani hafızanıza atıp aniden söylenecek cümleler yok belleğimde bu kitapla ilgili, çoğunlukla da olmamıştır okuduklarımda. Sindirerek okumayı içinden çıkardığım anlamların benimle bütünleşmiş olması beni o kitaba bağlayan ve mutlu eden şey. Yoksa bir kitabı alıp edebi değeri var mı yok mu? İlla bir yazım kuralı ya da yazım tekniğine göre yargılayacaksak çoğunu elemek gerekirdi. Sadece klasik başyapıtlara yapışıp kalırdık. İlerlemek mümkün olmazdı zannımca. Yaşam suyu da böyle bir kitap. Yeni döneme uygun, nasıl içinden geldiyse yazılmış kendinize ona bağlanmış hissetmenizi istemiş yada onun size bağlı bir hayat sunuyormuşçasına izlenim verilmiş. Günlük hayatımızdaki sıradan şeylerin bile anlamını bulmayı başarmış. Mesela, çiçeklerin. Özgür olmayı istemiş daha çok kendimi yakın hissetmemin öyle olmasını umut etmek isteyişimin özgürlüğü tatmayı her yerde her şey de aramış ama kendi karamsarlığı içinde boğulmuş. Kendi bakış açısının derinliklerine indikçe kaybolmuş. Yalnızlığının getirdiği özgürlüğünün içinde sıkışıp kalmıştır kimbilir? Her ne anlatıyorsa anlatsın her okuyanda farklı duygular, farklı hisler uyandıracağı bir kitap. Mutlaka bu tarz kitapları da okuyun sürekli aşk kokan kitaplardan bıkmadık mı?
Yaşam Suyu
Yaşam SuyuClarice Lispector · Monokl · 2017202 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
✍DİPÇE : Kırık, kırılgan bir kalemin ucundan damlayan damladığı yerde taşan, bir nehre kavuşmak üzereyken maharetli bir sihirbaz tarafından hızlıca vakumlanıp içe, öze akıtılan ve böylece tekerrür eden heceler/sözcükler/ sözler dizimi...Bir düzen yok bir dağınıklık da yok Lispector'un tuvalinde. Dokunup dokunup yara açan türden. Kitabı
Yaşam Suyu
Yaşam SuyuClarice Lispector · Monokl · 2017202 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
Bu denli güçlü metinlerin bu denli harika kadınlar tarafından yazılması, tarihin her döneminde yeniden yeniden doğmaları ve sonrasında da var olacaklarını bilmek hayatı sevme sebebi bence. "Bir kadının kaderi kadın olmaktı." diyor Clarice Lispector. Dünyanın varoluşundan beri süregelen ve bitmeyen sorunlar devam etse de bunlarla baş etme ve karşı koyma durumu da asla bitmiyor. Yaşanılanlar karşısındakini var olma çabası içinde olmayı yok saymak düşünülemez elbet. Bu metinlerin güçlü anlatımlarla okura ulaşması, dilden dile, ülkeden ülkeye dolaşması ise bitmeyen bir manifesto gibi. Yıldızın Saati, öyle güzel bir acı ama belki de en özgür hissedilen anı betimlemek için kullanılmış ki kitapta, hayran olmamak elde değil Lispector'ın kalemine. Kendi varlığından bile emin olmayan bir kadını kaleme alan bir erkek anlatıcı var. Onun gözünden bakıyoruz olaylara. O ne hissediyorsa kadına baktığında onu okuyoruz biz de. Arada müdahil de oluyor yazar kitaba, bu kısımları çokça sevdim. Yaşadığı onca şeyden sonra var olduğunu hissettiği cümleler şöyle : "Bir bilinç sicimine yapıştı, zihninden durmadan tekrarladı: varım, varım, varım. Kim olduğu bilmediği şeydi. Kendinin derin ve kara özünde Tanrı'nın bize verdiği hayat nefesini aramaya gitti." Hayatta olduğunu fark etmesini böyle derinlikli anlatmak, böyle güçlü bir kaleme sahip olmak ve bizim bu kalemle hayatımızın bir yerinde karşılaşmamız edebiyatın sihri. Anlatımıyla, anlattıklarıyla, hissettirdikleriyle elden ele dolaşsın bu kitap. İyi ki tanıştık Lispector, iyi ki yazmışsın!
Yıldızın Saati
Yıldızın SaatiClarice Lispector · Monokl Yayınları · 2017412 okunma
99 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.