#OkudumBitti
#BeniKörKuyularda
#KitapYorumu
#SayfaSayısı238 Sırra kadem basan bir evlat. Bitmek tükenmek bilmeyen bekleyiş humması.Başına bir şey mi geldi, ölü mü, sağ mı, sonu gelmeyen sorular silsilesi...
Evlerinin göz bebeği, biricik kızları Güldiyar. Sessiz mi sessiz, ağzını bıçak açmayan garip bir karakter. Garip diyorum çünkü, ağladığında gözlerinden göz yaşı yerine boncuk boncuk taşlar dökülüyor. Kızın bu durumu gel zaman git zaman etraflıca yayılıyor. Sırf kız ağlasın da, gözlerinden dökülen taşları görelim diye merakla bakan sürülerce insan. Tabii bu kadar rağbet olur da, ticarete dökmemek olur mu hiç! O'nun çektiği sıkıntı kimin umurunda? Yeter ki cebimiz dolsun! Evet, insanlar bu kadar acımasızdır, gaddardır. Böyleleri oldugu gibi; felaketler, haksızlıklar karşısında sadece seyre dalan, vurdumduymaz yurdum insanı da vardır. Aman ipin ucu bana dokunmasın diye yapılan yanlışlara göz yuman, zalimlikler karşısında dik durmayanlar. Aslında dünyanın kötü bir yer olmasının sebebi tam da bu tiplerdir.
Toptaş, eserinde adeta toplumumuzu resmetmiş. Bakın çevrenize tecavüz olur, tecavüz edilen tecezavüzcüsüyle evlensin denir sesini çıkarmazlar; kaza olur, intihara kalkışan olur, ilk iş ellerine telefon alıp video çekmektir. İnsanların acılarına merhem olmaya çalışmak yerine, yaralarına tuz basarlar. Bu eser de , bu türden yozlaşmaların ironisini yapıyor işte. Yazarın anlatım tarzını çok sevdim, fakat nedense eserde bazı boşluklar bıraktığı için bir boşluk hissi oluşturdu, aynı bu yazının boşlukta kaldığı gibi .