Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jean-François Kervegan

Jean-François KerveganHegel ve Hegelcilik yazarı
Yazar
6.8/10
4 Kişi
24
Okunma
1
Beğeni
780
Görüntülenme

En Beğenilen Jean-François Kervegan Gönderileri

En Beğenilen Jean-François Kervegan kitaplarını, en beğenilen Jean-François Kervegan sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Jean-François Kervegan yazarlarını, en beğenilen Jean-François Kervegan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Onu doğanın güzellikleri değil, insanlar, tarihsel olgular, tarih ilgilendirir."
Dost Kitabevi
Reklam
"Benim görme biçimime göre (...) her şey şu temel noktaya bağlıdır: gerçeği bir töz olarak değil, aynı zamanda özne olarak değerlendirmek ve ifade etmek." -
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Dost Kitabevi
Bizim için tin anlayışı içinde yer almıştır: “biz olan ben ve ben olan biz." -
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Sayfa 67 - Dost Kitabevi - bu bir tür sihirli anahtar *
"Varlık ve logos arasında varmış gibi gözüken dışsallık ilişkisini aşmak, bilinci kavram düzeyine yükselt­mek... Fenomenoloji olan bu spekülasyona spekülatif yolla girişin konusu budur."
Dost Kitabevi
“Efendi ve köle diyalektiği”, hiç kuşkusuz, toplumun proto-tarihsel kökenini anlatır: siyasal bağımlılık ilişkisinin rasyonel ilkesini belirtmez, insanın insanlığının oluşma biçimini de (her halükârda bütünlüğü içinde) göstermez; çünkü, bu, Hegel’e göre, mutlak tin de dahil olmak üzere tinin tüm alanını kapsar.
Reklam
"Hegel klasik mantığın biçimselleştirici eğiliminden ayrılır ve gerçeğin bilgi gücü olarak anlaşılan biçim kavramına Aristoteles’teki dinamik anlamını verir: “Kavramın kesinlikle biçim olarak düşünülmesi gerekir, ama tüm içeriği kendi içine kapatan ve kendi dışına bırakan sonsuz, yaratıcı bir biçim olarak düşünülmelidir."
Sayfa 90 - Dost Kitabevi
“Nesnel mantık ve öznel mantık ayrımı Varlık ve Öz ve de Kavram arasındaki ayrılığı belirtir. Buna karşılık, nesnel mantık “sadece eski metafizikin yerini alır”, öznel mantığın öncesi yoktur. Ya da, daha doğrusu, öncesi sadece “kavramın yaratılışıyla ilgili bir sergi” olan nesnel mantığın kendisidir. Kavramın bu ilksel bölünmesi Fenomenoloji’de bilinç ve objesinin karşıtlığı gibi ortaya çıkan unsurun temelidir. Dolayısıyla, nesnel mantık ve öznel mantık ayrımı, aşılması için tüm fenomenolojik güzergahın kat edilmesini gerektiren Mantık içinde bu “bilincin karşıtlığı”nın yeniden düzenlenmesidir. Ama Fenomenoloji’de bilincin ikiliği mutlak bilgiye ulaşılamadıkça yok edilmez bir karaktere sahipken, Mantık’ta kavram birliğinin baştan beri bir önvarsayımı vardır. Kavram açısından mantık bir bütündür ve heterojen blokların eklemlenmesi değildir. Varlık olarak kavram (nesnel mantık) mantığı ve kavram olarak kavram mantığı’na (öznel mantık) bölünür. Dolayısıyla, kendinde olarak, tüm Mantık bir kavram mantığıdır ve yarattığı tanımlamalar onun “dışarıdan başlayarak” sergilenmesidir. Ama bu sadece kavram açısından bir mantıksal sürecin yeniden okuması yapılmadığı sürece kendinde gerçektir. O tek (fikir olarak kavranan kavramın mantığı) olduğu için mantık ikili (nesnel ve öznel mantık) ve üçlüdür (varlık, öz, kavram). s. 82-83
Hegel mutlağı "benzerliğin ve benzersizliğin benzerliği " şeklinde tanımlar.
"İçinde gerçeğin yer aldığı gerçek figür ancak bu gerçeğin bilimsel sistemi olabilir." -
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Sayfa 51 - Dost Kitabevi
Reklam
Sanat
“Hegel, doğayı güzelin pradigması gibi gören basmakalıp düşünceyi reddeder; sanatın amacı “doğanın taklit edilmesi” değildir. (…) Sistem egemen estetiğe karşı bu içgüdüsel tepkiye spekülatif bir temel verir. Sanata doğayı taklit amacı yüklemek, ona tinsel olmayan bir pradigma vermektir. Bu ada layık tek şey olan sanatsal güzel “fikrin duyulur görünümüdür”. Bununla birlikte, doğa “öteki-varlığında fikirdir”; dolayısıyla, taklit edilecek bir model oluşturamaz. Sanat doğayı yansıttığında bile “tinsel olarak” yapar bunu: bu yansıtma kesinlikle doğanın bir kopyası (gerçekleştirilemeyen) değildir, onun transfigürasyonudur.”
Sayfa 117Kitabı okudu
Kitlelerin sefaleti sadece öteki toplumsal katmanları değil, özellikle ahlak düşüncesinin kendisini de tehlikeye düşürür.
Söz konusu olanın dünyaya bir anlam vermek olmadığını, ondaki rasyonaliteyi tanımak olduğunu (sözgelimi hukukun ebedi kuralları içinde), kendinden çıkarak “aklın rin olduğunu” kendisinin bildiğini anladığında, gerçekten de, “tüm gerçeklik olma kesinliği gerçekliğe yükselir ve bu gerçek, kendisinin, dünyasının ve kendisi olarak dünyanın bilincindedir” (P/tE, II-9).
“… Mantık spekülatif olduğundan diyalektik unsurlar içerir. Ama şu da bir gerçektir ki, spekülatif, kendisini gerekliliği içinde oluşturan diyalektiğe bağlanır. Ayrıca, Mantık’ın son bölümünde diyalektik anın onları karşıtlaştıran ve spekülatif anda bağlayan iki anlam içerdiği belirtilir. Diyalektik her şeyden önce doğrudan olanın ilk olumsuzlamasıdır: onu reddeder ve bir önvarsayım olarak gerekli kıldığından muhafaza eder. Ama kendisiyle ilişkili olumsuzlama olarak olumsuzluk “kendiliğinden ortaya çıkan diyalektik”tir, dolayısıyla olumlu rasyonel bir güncelleştirmedir. Diyalektik olumsuzlamaya olumlu bir anlam kazandıran aracılığın (aracılaşmış olan aynı zamanda aracılaştırandır) bu bölünme durumunu gösterir. Diyalektik, kendisiyle gerçek, aracılı bir özdeşlik kuran karşıtlıktır; varlığı ve de söylemi harekete geçiren iç gerilimdir. Dolayısıyla, spekülatif görüşe ulaştırmayı sağlar ve bu görüşe göre olumlu olumsuz tarafından etkilenir, olumsuz ise “her gerçekte bulunan diyalektik ruhtur.”
Sayfa 81 - Dost Kitabevi
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.