Evlilik, bir dans gibidir. Zaman zaman sevdiğinize doğru çekildiğinizi, zaman zaman da geri çekilip özerklik duygunuzu canlandırma gereğini hissedersiniz.
Kimi erkekler, dinsel inançlarının, evliliklerini ve dolayısıyla da eşlerini kontrol altına almalarını gerektirdiğini öne sürüyorlar. Oysa bildiğim kadarıyla, erkeğin kabadayı olması gerektiğini söyleyen bir din yoktur.
Evlilik 2 nəfərlik bir səyahətdir; tarazlıq istəyər, əmək istəyər, paylaşılmaq istəyər. Bu kitabın çox insanın həyatında böyük dəyişikliklər yaradacağına inanıram. Məlumatlarla zənginləşdirilmiş hər kəsin rahatlıqla oxuya biləcəyi kitabdır. Kitabın içərsində münasibət dəyərləndirməsi, dəyərləndirmə səviyələrinə uyğun tapşırıqlar, bol bol məsləhətlərə yer verilmişdir. Heç gecikməyin oxuyun deyirəm, partnyorunuzla oxusanız daha tez müsbət nəticələr əldə edə bilərsiniz.
Evli çiftlerin alışkanlıklarını bilimsel olarak analiz eden psikolog Gottman, gerçek sorunları olan eşler üzerinde denediği ve sınadığı yedi ilkesini şöyle sıralıyor:
1. Eşinize yeniden saygı ve şefkat gösterebilmek için sevgi haritalarınızı genişletin.
2. Aşık olma nedeninizi kendinize hatırlatmak için birbirinize karşı sevgi ve hayranlığınızı geliştirin.
3. Sorunlarınız olduğunda kaçmak yerine birbirinize yakınlaşın.
4. Eşinizin sizi etkilemesine izin verin.
5. Çözülebilir sorunlarınızı çözün
6. Kilitlenmenin üstesinden gelin
7. Ortak anlam yaratın.
Sevginizin hep ilk anki gibi taze kalması ve mutlu olmanız dileğiyle İyi okumalar!
Kadını istismar eden ilişkileri sona erdirmeye yönelik yeni kavrayışlar.
Araştırma, inceleme ve bu sürecin uzman kişilerce değerlendirmelerinin aktarıldığı, psikolojik ve sosyal yapı analizlerinin de yer aldığı bir kitap.
Eşinden şiddet gören kadınlar ve onların eşlerinfen oluşan bir örneklem grubu oluşturuluyor. Bu örneklemdeki çiftler ile belirli aralıklarla görüşmeler yapılıp onların takipleri sağlanıyor.
Kitapta uzmanların ne amaçla böyle bir çalışmaya girdikleri, örnekleme aldıkları çiftleri nasıl belirledikleri, kitaba adını veren kobra ve pitbull terimleri ile değerlendirilen kocaları neye göre ayırt ettiklerini, çiftlerin ilişki dinamiklerine, psikolojik yapılarını ve kişilik özelliklerini, her iki tarafında çocukluk travmalarını sonrasında geliştirdikleri kişilik ve davranış özelliklerini, dayakla ilgili efsaneler ve bunların gerçek döngüsü, şiddet olaylarında hukuki ve toplumsal bakış,istismarcı ilişkilerin nasıl bittiği gibi pek çok hassas noktaya değinilerek, örnek vakalar üzerinden anlatıyor.
Hangi toplumda ve kültürel yapıda olursa olsun kadına yönelik her türlü şiddete(fiziksel, duygusal, cinsel) hayır deme adına,bu bağlamda kadınların kendilerini ve ilişkilerini de değerlendirmelerine fırsat sunan balarılı bir çalışma ve kitaba dönüşmüş halini canım
Şebnem Şanlı ile okuduk
@gorunmezadamyayincilik ve başarılı çevirisi ile kitabı bize ulaştıran
Yiğit Ataman a teşekkürler.
Sizlere de okumanızı öneririm
Beyhan Budak bi videosunda bu kitabı önermişti merak edip aldım, başta çok iddialı buldum sonra özgüvenin kaynağını okudukça kavradım. Yazar bir psikoloji profesörü o yüzden güvenle okudum yaklaşımını da mantıklı buldum, evliliğinde sorun yaşayanların mutlaka okumasını öneririm. Ben psikoloji öğrencisi olduğumdan genel kültür diye okudum ama bi gün evlenirsem çok değerli bilgiler edindim, hayatıma uygulamayı denerim.
Mutlu evliliklerin derin bi dostluğa dayalı olduğu, karşılıklı saygı ve birbirine eşlik etmekten alınan keyifle sürdüğünden bahsediyor.
Evlilik tartışmalarının çoğunun yıllar harcansa da çözülemeyeceğini çünkü anlaşmazlıkların kökeninde yaşam tarzı, kişilik ya da değerlere ilişkin köklü farklılıkların yattığını, üzerine kavga ederek boşuna zaman kaybetmememiz gerektiğini söylüyor.
İlişkiyi canlandırmanın anahtarının anlaşmazlıkları halletme biçiminde değil kavga etmediğiniz sırada birbirinize davranış biçiminizde yatar diyor. Kendi yaklaşımını da her evliliğin kalbinde yatan dostluğu güçlendirmek olduğunu belirtiyor.
“İnsanların ancak temelde sevildiklerini ve oldukları gibi kabul edildiklerini hissederlerse değişebilecekleri, bir gerçektir. Eleştirildiklerini, sevilmediklerini ve takdir edilmediklerini hissettiklerinde değişmezler. Tam tersine, kuşatma altında olduklarını hissedip kendilerini korumak için siper alırlar.”
Tartışmalar her zaman başladıkları havada sona ererler o yüzden başlangıcınızı yumuşatın, eleştirmeyin ya da saldırıya geçmeyin diyor.
Daha onlarca tavsiyesi çok güzeldi, fosforlu kalemle altını çizdim arada bir okurum bunları ben, size de tavsiye ederiim:)