Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
68 syf.
·
Puan vermedi
Yazar kendisine gelen birçok mektup arasından “Sana, beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım “ ile başlayan bir mektubu fark eder ve hikaye başlar. Çocuğunun ölümünden sonra yazara aşkını itiraf eden kadın 13 yaşından beri eski komşuları olan yazara olan aşkını en başından anlatmaya başlar.Bir gece Bay R'den çocuğu olur fakat Bay R bunu asla bilmez.Üzücü kısmıda bu aslında. ... Kadın olmadığı hâlde kadın psikolojisini bu kadar detaylı anlatabilmek Stefan Zweig'in psikolog kariyerinden kaynaklanabilir diye düşünüyorum.Platonik bir aşk ve fark edilmeme söz konusu.Ortada çok masum ve kuvvetli bir aşk var çok etkilendim.Stefan Zweig'a bir kez daha hayran kaldım.Kesinlikle okunmalı!!!
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,1bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Yüzyıllık Yalnızlık ve Kırmızı Pazartesi’den sonra okuduğum üçüncü Marquez eseri olan Yaprak Fırtınası aslında yazarın ilk önemli yapıtı olarak biliniyor. Kımızı Pazartesi gibi Yaprak Fırtınasında da sonunu baştan bildiğimiz ve geri dönüşlerle bu sona götüren nedenlere ve ayrıntılara ulaşabildiğimiz bir uzun öykü okuyoruz. Kitap kasaba halkının
Yaprak Fırtınası
Yaprak FırtınasıGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20193,511 okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
@trouvaille_hatice
Kitaptaki yazar karakterimizin evine isimsiz bir mektup gelmesiyle başlar . Çocuğu öldüğünde hayatı boyunca sevdiği adama içini dökmektedir mektubu yazan kadın. Onu nasıl tanıdığını, nasıl sevdiğini, o hayatından gittiğinde hayatının nasıl değiştiğini onu tekrar görebilmek için neler yaptığını anlatmaktadır mektuplarında. Biz de kitabı okurken bu mektupları okuyoruz. Yeri geliyor üzülüyoruz yeri geliyor merak ediyoruz kitabı okuduğumuz süreçte. Tam olarak baş karakterimizin yazara olan bilinmeyen aşkı anlatılsa da bu kitapta bana uyandırdığı duygu çok başkadır bu kitabın. Bu kitap bana bir insanı çok seveceğimizi ama hayatımızı sırf o insan için boşa harcamamız gerektiğini anlatıyor. Kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Zaten çok kısacık bir kitap 80 sayfa. Kitabı okurken ve okuduktan sonra pişman olmayacağınıza eminim. ~ İyi okumalar ~
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Ren Kitap · 2017225,1bin okunma
239 syf.
9/10 puan verdi
Gençlik Ve Aşk Kitap İncelemesi
Merhaba 1K kitap incelememe başlamadan önce, kitabın yazarı hakkında siz değerli kitap dostlarını bilgilendirmek istiyorum. Kitabın yazarı Cemil Tokpınar, 1962 yılında Afyon'un Bolvadin ilçesinde doğmuş. Burada İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine girmiş ve buradan 1985 yılında mezun olmuş. Aynı yıl,
Gençlik ve Aşk
Gençlik ve AşkCemil Tokpınar · Nesil Yayınları · 2002149 okunma
352 syf.
1/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Berbat serimizin, daha berbat olan ikinci kitabının yorumuyla herkese merhabalar. Kitabı bitirebilmem için neredeyse 3 hafta ara vermem gerekti, durum o kadar vahimdi. İlk kitaptaki aşk üçgeni yazara yetmemiş olacak ki dallasvari tarzında kademe atlamış, aşk dörtgeniyle aramıza katıldı. Lara Jean, mektup yazdığı oğlanlardan birinden daha yeşil ışık görünce "ya ben hepsini istiyorum, hepsi benim olsun." moduna girerek olmayan karakterini gözümüze sokarken Peter altta kalır mı? Tabii ki hayır. Eski sevgilisiyle arkadaşız ayağına gizli saklı buluşup sokaklarda sarmaş dolaş gezen oğlumuz da savunma olarak şunu sunuyor: "biz arkadaşız." Tüm bu pisliğin içinde yazarımızın savunması ise şu: "Korece'de 'jung' diye bir şey var." Alkış, alkış, alkış. Yersiniz, yemezsiniz bunları bilmem ama ben yemedim. Gerçekten midem kaldırmıyor bu ikiliyi. Filmde kurgu leşken en azından olaylar bu kadar çirkin değildi. Yani çirkindi ama bu kadar değildi. Bunda da kurgu filme göre daha iyi olsa da midesi hassas kişiler için epey zorlayıcıydı. Zaten yazarın diline sözüm yok. Resmen mesajlaşma gibi kitap. Bir cümle, boşluk, sayfayı çevir falan. Midem bu kadar hassas olmasa bir günde bitebilecek bir kitap. Ara sıra bozuk saat misal verilen mesajlar, sonda biraz toparlama ve akıcılık sebebiyle kitaba bu kadar yüksek bir puan vermeye ancak razı olabildim. Görüp göreceği 4'tür benden. Hâlâ sevmiyor, tavsiye etmiyorum.
Not: Seni Hala Seviyorum
Not: Seni Hala SeviyorumJenny Han · Pegasus Yayınları · 2017804 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Nâzım'ın, eninde sonunda okuyacağım kitabıydı ''Kemal Tahir'e Mahpushaneden Mektuplar'' kitabı. Elimde olmayan tek kitabıydı ama alacaktım. Bedrettin Cömert'in ''Eleştiriye Beş Kala'' kitabında: Nâzım'ın sanatını anlayabilmek için, Kemal Tahir'e Mahpushaneden Mektuplar'ını okumak gerekiyor. Bir kelimenin bile üzerinde nasıl durduğu görülüyor,
Kemal Tahir’e Mahpusaneden Mektuplar
Kemal Tahir’e Mahpusaneden MektuplarNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 2019260 okunma
Reklam
215 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bugün (1993) otuz yedi yaşında olan Uzuner 1980’de altmış altı yaşında intihar eden Romain Gary’yle hiç karşılaşmadı. Ona, romanları, macera dolu yaşamı ve kişiliği yüzünden tutuldu. Onunki, bir kahramana tapınma vakasıdır. Romain Gary’yi belki de aldatabileceği tek adamın Hermann Hesse olduğunu itiraf edecektir Uzuner. Kısa süre önce yapılan bir röportajda “1988 ve 1990 arasında, yıllar önce ölmüş bu sevgili yazara yüzlece mektup yazdığını” açıkladı, ancak bu mektupları bir kitap olarak yayımlamak yerine “aşktan başka bir şey olmayan hayranlığı” yüzünden bir roman kotarmaya karar verdi. Cumhuriyet Gazetesi- Kitap Eki 1 Nisan 1993 Sayı: 162 “Balık İzleri’nin Sesi” Buket Uzuner Ütopya’nin Sonu – Prof.Talat Halman Kitap hakkında yazılan 1993 tarihli köşe yazısının bu bölümü, kitabın yazar için duygusal arka planını çok güzel anlatmış.
Balık İzlerinin Sesi
Balık İzlerinin SesiBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20121,127 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Can Dündar’ın gazetede yayınladığı bir haber yüzünden başına gelenleri, sorgulanmasını,tutuklanmasını, cezaevinde geçen günleri ve tahliyesini anlatan bir kitap. Tecrite ve cezaevi koşullarına karşı nasıl direndiğini ve iç dünyasında neler yaşadığını usta bir üslupla ifade etmiş. Yazara göre cezaevi bir anlamda aynayı içine tutma süreci. Cezaevlerinde ki yaşam koşullarına ve gündelik hayata ilişkin ipuçlarını da vermiş. Beni duygusal anlamda etkileyen yerlerden birisi de oğlu Efe nin yazdığı mektup. Ve bu mektubu aldığında ki duygu yoğunluğu ; “Yumruk yersen bükülmekten utanma. Dik durmakta inat edersen organların parçalanır. En iyisi acıya kapanıp sonara yeniden doğrulmaktır. Hesapsız bir direnişin molasında ilk kez hıçkıra hıçkıra ağladım.” İntikam hissine karşı da durmaya çalışmış : “Zindan zemini kindarlık üretmeye müsait.Onu sabırla derine gömmek, onun yerine tevekkülün çelebiliğini koymak, masumiyetten güç almak gerekiyor. Masumiyetin sessiz gücü var. “ Adalet,hukuk,basın özgürlüğü ve insan hakları konusunda çok fazla yorum yapmaya gerek yok. Zaten kitapta bunlara ilişkin yorumlar mevcut. Adalet ve özgürlük kavramları ile yakından ilgilenenlerin okuması gereken bir eser.
Tutuklandık
TutuklandıkCan Dündar · Can Yayınları · 2016589 okunma
579 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.