Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizler “Gönül kazanmak kan dökenlerin değil, ter dökenlerin işidir” diyenlerin ruh verdiği topraklara sahibiz... bbnhaber.com.tr/yazarlar/yilmaz...
Öncelikle ben burada şöyle bir ayrıma giderim; yalnızca bir kitabın okunacak yazarlar, her kitabı okunacak yazarlar. İkincileri tespit ettiğimde mutlu olan birisiyim. İlim tahsilini bir çeşit yüce arkadaşlık ve heybemde biriken zekalar toplamı gibi görürüm. İsterim ki heybemde çok zeki ve bilgili 300-500 kişinin bakışı olsun. Okuduğum o dehayı tamamen sindireyim. Bu sebeple önemli yazarları bulmayı, tavsiye kitap bulmaktan daha fazla severim.
Reklam
336 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yaşamdan nokta atışı diyebileceğim tespitlerle yerini alıyor. Yazarlar, hayatınıza dair başlıkları içinde bulacağınız tecrübe ile doğrulanmış ve kimi zaman örneklerle anlatılmış konulara yer vermişler. İhtiyacınız olduğunda sayfalarını yeniden açmaya değer bulacaksınız.
Müşterek Düşünceler
Müşterek DüşüncelerBegüm Başoğlu · Okuyan Us Yayınları · 202118 okunma
Gerçek yazarlar ASLA ALÇAKGÖNÜLLÜ DEĞİLDİR! diyor
Eserlerinden bahsederken hem ilgi çekici hem de alçakgönüllü olmayı başarıyorlarsa, hiç şüphe yok ki Yazarbozuntusular. Bir yazar nasıl alçakgönüllü olabilir? Bu, dünyadaki alçakgönüllülükkten en uzak meslek: üslup, fikirler, hikaye ya da araştırma yoluyla olsun, yazarlar yalnızca kendilerinden konuşur, üstelik kelimelerle. Ressam ve müzisyenler de kendilerinden bahseder ama bizimkinden çok daha ilkel bir dille. Hayır bayım, yazarlar müstehcendir, öyle olmasalardı muhasebeci, Kondüktör, telefon operatörü olurlardı; saygıdeğer olurlardı.
Sayfa 16 - Sahi Kitap, 1.Baskı Haziran 2021, çev: Aycan BaşoğluKitabı okuyor
"Beni ödev yapsın diye aşılamadılar okulda... 'Ateşim çıktı da, yaparnadım.' derim. Ne söyleyebilir öğretmen?" Bu akıllıca cevap, tamircinin de hoşuna gitmişti: "Aferin delikanlı!" dedi, "Seni eve ödev yapsın diye göndermedi Doktor Bey, değil mi ya! Beyefendi, bu öğretmenler de çok ev vazifesi veriyorlar doğrusu... Allah bağışiarsa bende var bunun gibi iki tane. Gece gündüz ödev... Boyuna yazarlar, çizerler... Öğretmenin şerrinden, yetiştiremezlerse anneleri oturup yapıyor, Allah seni inandırsın. Notları hep annesi alıyor. Çocukların vazifesi yüzünden ev işlerini yapamaz oldu kadıncağız."
Sayfa 183 - On DörtKitabı okudu
Varoluşçuluk tarihi...
Varoluşçuluk 1940'lardan başlayarak Avrupa edebiyatını, özellikle tiyatroyu derinden etkilemiştir. Sartre'ın kendisi de romanlar ve oyunlar yazdı. Diğer önemli varoluşçu yazarlar Fransız Albert Camus, İrlandalı Samuel Beckett, Romen Eugéne Jonesco ve Polonyalı Witold Gombrowicz'tir. Hem bunların hem de başka birçok yazarın tipik bir özelliği, saçma'yı dile getirmeleridir. 'Saçma tiyatro' diye bir şey duydun herhalde." "Evet."
Sayfa 517 - Pan
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Montaigne’den sonra okuduğum ikinci deneme kitabı. Kültür ve zaman farkı malumunuz olduğu üzere bir kıyasa girmeyeceğim. Mıntıka iki kısıma ayrılmış. İkinci kısımda bir çok eser ve onlarca alıntı cümle var. Daha çok olan ve yazılan hakkında konuşma gibi denilebilir. Yazarlar, şairler, ressamlar, tasarımcılar… kısaca sanatçı ve eseri üzerine denemelerden oluşan ikinci kısım daha da çok hoşuma gitti. Bu vesileyle bir çok yeni eser öğrenmiş oldum. Olaysız kurgusuz kitap okumayı seviyormuşum, bunu da farketmiş oldum Her türlü konudan biraz biraz var. Arkadaşlık, toplum, aşk, doğa, davranış ve tutumlar… “Giden günü, büyüyen çocuklardan öğrendim. “
Mıntıka
MıntıkaMehtap Altan · Az Kitap Yayınları · 20242 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Annesini kaybeden Mary, onun ölmeden önceki son isteğini yerine getirerek teyzesi ve eniştesinin evine yerleşmek için eniştesinin işlettiği Jamaika Hanı’na doğru yola çıkar. Ancak daha yoldayken Jamaika Hanı’nın adını andığında bile çevresindeki herkesin orası hakkında konuşmaktan kaçınmaya ve huzursuzlanmaya başladığını fark eder. Mary eve vardığında hayat dolu, neşeli biri olarak hatırladığı Patience teyzesinin artık perişan ve endişeli biri haline gelmesi, eniştesi Joss’un ise gizli kapaklı işler yürüten, gaddar bir adam olduğunu görmesiyle Jamaika Hanı’ndaki büyük gizemi aydınlatmak için tehlikeli bir yola girer. Bir kitabın gerilimli olmasının yalnızca iki şekilde olabileceğini düşünüyordum: Paranormal olayların yarattığı belirsizliklerle ya da sonraki adımları belli olmayan azılı bir seri katil kurgusuyla. Ancak Daphne Du Maurier bu iki şekle de ihtiyaç duymadan, gayet rastlanabilecek olaylar ve dozunda gizemle bu gerilimi mükemmel bir şekilde sağlıyor. Rebecca romanında da böyleydi. Jamaika Hanı’nda, kademe kademe artırılan bir heyecan var ve bu ilk sayfadan beri hakim olan karanlık atmosferle de birleşince elden bırakılmayacak bir kitaba dönüşmüş. Birkaç yıl önce bayılarak “Rebecca” kitabını okuduğum yazarın yine mükemmel bir iş çıkarmış olacağından daha kitabın konusunu okurken farkındaydım. Şaşırtmadı, yine inanılmazdı. Daphne Du Maurier en beğendiğim ve iyi ki kitaplarıyla tanışmışım dediğim kadın yazarlar arasına girdi. Keşke daha fazla eseri olsaydı. Jamaika Hanı’nı kesinlikle hepinize öneriyorum.
Jamaika Hanı
Jamaika HanıDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 202349 okunma
245 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Hayatı farketmek
Merhaba arkadaşlar, yine harika bir eseri paylaşmak istiyorum sizinle :) Elizabeth Kübler-Ross ve David Kessler'in ortak çalışması olan "Yaşam Dersleri" (Life Lessons), insan yaşamının anlamı, ölüm, kayıp ve kişisel büyüme üzerine derin bir meditasyon sunar. Kitap, ölüm ve yas süreci üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan
Yaşam Dersleri
Yaşam DersleriDavid Kessler · Profil Kitap Yayınları · 2021377 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.