Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“İyi yazarlar kelimelerinin ardında görünürler.”
“Yazarlar birinci tekil şahısla yazdıklarında en doğal hallerindedirler.(…) Bu nedenle insanları birinci tekil şahısla yazmaya teşvik ediyorum: ‘Ben’ ve ‘bana’ ve ‘biz’ ve ‘bize.’”
Reklam
Yetenekli yazarlar, belki, ama benim gözümde yazdıkları "karmakarışık." Onları okumaktan ça­bucak sıkılıyorum…
Sayfa 30 - SEL YAYINCILIK
Ahmaklik/Dahilik ve Yazarlar
Hatta dâhilik ve ahmaklık da kopmamacasına bağlı- dırlar birbirlerine; ahmak sayılmak, cezalandı- nılma korkusuyla yasaklandığından, insanlar fazla konuşmanın ve kendinden fazlaca söz etmenin ilginç bir yolunu bulmuşlardır: Yazar- lar üzerinden. Yazar, bütün insanlar adına ko- nuşarak bir şeyden tat aldığını ya da güneşin gökte durduğunu anlatabilir, kendi fikirlerini söyleyebilir, sırları açığa vurabilir, itiraflarda bulunabilir, kendi özeli olan konularda dü- şüncesizce hesap verebilir (en azından pek çok yazar bunu gözetir!) ve bütün bunlar öyle gö- rünür ki sanki insanlık aslında kendine yasak- ladığı bir şeye, istisna yapıp izin veriyormuş gibi olur. Bu şekilde durup dinlenmeden ken- dinden söz eder insanlık ve yazarın yardımıy- la aynı hikâyeleri ve olayları milyon kere anla- tır, sadece koşullar değişiktir, ama kendisinde ne bir gelişme ne de duyu zenginliği olmuştur.
Aile Toplantılarının Altyapısı • Aile bütçesinin yapılması ve herkesin haftalık harçlıklarının belirlenmesi. Bu konuda acele edilmez; herkes için dengeli ve adil bir görüşe gelinceye kadar konuşulur. Ailede yapılması gereken işlerin listelenmesi. Ailede yapılan bütün işlerin listesi çıkartılır; şimdiye kadar bu işleri kimin yapageldiği anlatılır; iş bölümü olduğu zaman kim yapacak ve ne zaman yapacak, konuşulur ve herkes görevini açık seçik anlar. Sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin ne gibi sonuçlarla karşılaşacakları; tartışılıp birlikte karara bağlanır ve alınan kararlar mutlaka uygulanır. • Gelecek toplantının gündemi herkesin görebileceği bir yere örneğin buzdolabının üzerine yapıştırılır. Hafta için de konuşulması gerekenleri hem anne-baba hem çocuklar oraya yazarlar.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bedrettin Şimşek’ten, Tanrı’yı kaybedenler ve O’nu arayanlar için ölüme ve hayata dair, gizemlerle dolu bir roman. Yeni, farklı, alternatif bir düşünce edebiyatı örneği… Bugüne dek yazarlar, bize ölüm üzerine anlamlı hiçbir şey söyleyemeden ölümü konu alan sayısız kitap yazdılar. Bedrettin Şimşek’in, Türkiye’de yaşanmış gerçek reenkarnasyon vakalarından ilham alan romanı, bu kez esrarengiz bir şekilde ölenleri değil, esrarengiz bir şekilde doğanları konu alıyor. “Reenkarnasyon, Tanrı ve Şizofreni arasında bir bağ var mı?” diye sorarken bugüne dek verilmemiş yanıtları veriyor. Sorulmamış soruları soruyor. Gizemli bir cinayet soruşturmasında katili arayış, sonunda bizi Tanrı’yı bulmaya götürüyor. Bir cinayet çözülünce varoluşun sırları da çözülmüş oluyor. Bir suçlunun zihninden dökülenler, doğumun aslında ölümden çok daha gizemli bir olay olduğunu ortaya koyuyor. Okurken düşünmek, yeni ve cüretkâr fikirlerle tanışmak isteyenler için… “Ben sadece gündelik olayların ardındaki büyük gerçeği görmüyorum, ayrıca bu dünyada ve başka dünyalarda olanları, doğumdan öncesini ve ölümden sonrasını da görüyor, eserlerimde bu gizemleri anlatıyorum.” Bedrettin Şimşek
Katil Hayalet
Katil HayaletBedrettin Şimşek · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma
Reklam
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
119 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Araştırmacılığı yaşama biçimine dönüştürmüş bir gazetecinin, beslenme kaynaklarını iyi bilen bir aydının duyarlılığını yansıtıyor.. Türkiye`de yazarlar, gazeteciler evrensel kültür ile haşır neşir oldukça, okurlarına o ölçüde katkıda bulunacaklardır.. Ama diyeceksiniz ki, kullan kafanı, dön köşeyi ahlakının köşe başlarını tuttuğu bu dünyada evrensel kültürün günlük siyasete etkisi ve kıymeti harbiyesi nedir? Yok yok, bunlar da aşılacak.
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
`nun, Atilla İlhan ve Adalet Ağaoğlu ile roman; Aziz Nesin ve Sadun Aren ile demokrasi; Avni Arbaş ve Duran Karaca ile resim; Halit Çelenk ve Mehmet Ali Aybar ile insan hakları üzerine söyleşileri var. Evrensel kültürün sanat siyaset ve düşün0 rüzgarları ile Türkiye er geç çağdaş uygarlığa demir atacak! diyen, çağının en büyük suçuna ortak olmadığı, suskun kalmadığı için öldürülen Uğur Mumcu`nun bu yapıtını da geleceğe aktaracak olan okurlarıdır. Düşünceleri uğruna öldürülenlerin unutulmaması dileğiyle... Aydınlık özgür düşüncelerin yazıldığı, söylendiği yarınlara
Söze Nereden Başlasam
Söze Nereden Başlasam
.
Söze Nereden Başlasam
Söze Nereden BaşlasamUğur Mumcu · Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG) Yayınları · 200030 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Jacob Finch Bonner (Jake) ilk kitabı ile oldukça tanınmış ama sonraki kitaplarında bu başarıyı yakalayamamış bir yazardır. Geçimini sağlamak için yaratıcı yazarlık üzerine eğitim vermektedir. Bu derslere kaydını yaptıran Evan Parker isminde kendini beğenmiş bir genç Jake'in hayatını oldukça etkileyecektir. Evan hikayesinden oldukça emin bir
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024290 okunma
Sonu çok iyi
Osmanlı İmparatorluğu'nu değerlendirirken onun sıradan bir devlet olmadığını, bir cihan devleti olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Bazı yazarlar, bu noktaya dikkat etmemekte, böylece büyük yanlışlıklar yapmaktadırlar. Bir haritanın karşısına geçip, Osmanlı'nın sahip olduğu topraklara sadece bakmak bile bu imparatorluğun haşmetini bize gösterecektir. Osmanlı İmparatorluğu kuvvetli örgüt yapısı sayesinde birbirinden çok farklı özelliklere sahip toprakları uzun süre idare edebilmiştir. Özellikle sınır boylarında iyi bir istihbarat ağı oluşturulmuştu. 1561'de İstolni Belgrad Sancakbeyi Hamza Bey, Habsburglar'ın kendisini büyük bir ordu göndermekle tehdit etmeleri üzerine elçiye şu cevabı vermişti: "Hiçbir yerde askeriniz yok. Olsa benim bilmem lazım, çünkü benim casusum 6 yıldır Beç'de (Viyana) oturur, orada karısı, çocuğu var; bu adam isterse kilisede ayin eder, isterse memur, isterse Nemçeli, isterse Macar olur; isterse mükemmel çapacıdır, isterse asker olur, isterse topallar, isterse senin gibi sağlam bacakla gezer ve her türlü dili bilir"
Reklam
Terör Çağında Stalinci İtirafnameler
'Romanımı hiçbir zaman tamamlamadım, yazdıklarım yasal bir soruşturmanın protokolleri haline geldi,' diye yazmıştı.44 * Çeviren: Esma Kartal 44 Shentalinskii, Raby svobody, 38, 69-70. İtirafnamelerini yazarken, yeteneklerinden, başka yazarlar da istifade etmiştir. Meerkhol'd'un ifadesi 31 sayfadan fazlaydı; Kol'tsov 31 sayfalık bir ifade verdi, sonra bunun üzerine 40, daha sonra 17 sayfa daha ekledi. B. Sopel'niak, Smert'v rassrochku (Moskova: Geia, 1998), 152, 249.
Sayfa 212 - Igal HalfınKitabı okudu
288 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yazar, Fransa'da yetişmiş olmasına rağmen temel tarihleri yanlış vermiş. (1789 yerine 1786 Fransız ihtilali gibi) bu durum bende biraz bildiklerim yanlışsa bilmediklerim de yanlış gelecektir düşüncesi uyandırdı. Ancak ilerledikçe kitabın çokyönlülüğü kendini gösterdi. Dolayısıyla bu tür hataların dolu bir zihinde karışmasının mümkün olduğu
Batı’da Öteki'nin Kültürel ve İdeolojik Dönüşümü
Batı’da Öteki'nin Kültürel ve İdeolojik DönüşümüSerhat Ulağlı · Efe Akademi Yayınları · 20171 okunma
Bir önümdeki kâğıda bir de kanlı ellerime bakıyordum. Neden ellerimin kan dolu olduğunu hatırlamıyorum, belki de yine birilerinin ruhunu öldürmüştüm. En iyi yazarlar ruh katilleridir. Daha iyi yazabilmek için kendi ruhumu öldürüyordum. Öldürdüğüm ruhların kanları mürekkep olmuşlardı kalemime. Ben ise yazıyordum, durmadan. Kurduğum muhkem cümlelerin tesiri altındayken, ruhum bilincimin önüne geçiyordu. Naif kelimeler satırların üzerine düştükçe arkamda bir gölge bırakıyordu. Yazmaya mahkûmdum, bunun için yaratılmıştım. Önceki hayatımda Afrodit ile sevgiliydim. Dünyaya 1911 yılında gelseydim Baba Vanga olurdum. Milattan önce yaşasaydım Kleopatra olarak doğar Roma’ya kraliçe olurdum. 1533 yılında bir bebek olsaydım Montaigne olurdum.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.