Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İtfaiyenin görevi, kitap gizlediği ihbar edilen evleri yakmaktır. Montag işine bağlı biridir; ancak bir görevde bütün hayatı değişir. İhbar üzerine bir adının evini basarlar. Montag kütüphaneyi devirip yakmaya hazırlanırken bir kitap, kanat çırparak ellerine iner. Titreyen belli belirsiz ışıkta ak bir sayfa tüy gibi açılır. Montag o telaş içinde tek bir satır okuyabilir: “Öğle sonu güneşinde zaman uykuya dalmıştı”. Bu satır, kızgın çelikle dağlanmış gibi yanar beyninde… Kitabı korkuyla göğsüne saklar. Ev sahibi kadın, kitaplarıyla birlikte yanmayı tercih eder ve gazyağına kibriti kendi çalar. Evine dönen Montag olayı karısına şöyle anlatır: “Bu kadının evle birlikte yanmayı göze alması için bu kitaplarda bir şey olmalı; bizim hayal edemediğimiz bir şey…” Montag, bütün gece aklında o yangını söndürmeye çalışır. * * * Sonra montagın yangından kaçırdığı kitabı okuduğunu gören eşi ihbar eder “kitap okuyan” Montag’ı… O da kaçar ve bir direniş örgütüne katılır. Örgüt, ormandaki ırmağın kıyısında eski bir demiryolu istasyonunda gizlenmektedir. Yazarlar, bilginler, kitapların yok edilmesine karşı direnişe geçmişlerdir. Buldukları yöntem muhteşemdir. Her bir örgüt üyesi, insanlık tarihinin önemli bir eserini ezberler. Örgüt, hangi kitabın kimin hafızasında olduğunu bilir ve baskı dönemi bitinceye kadar unutulmaması için bu “kitap – adamları korur. Her adam bir kitaptır artık; her kitap bir adamdadır. Baskının en yoğunlaştığı dönemde bile insanoğlunun direniş gücü, yazının mirasını korumaya yeter.
352 syf.
8/10 puan verdi
Servst-i Fünun
Dili ağır olmasına rağmen harika bir kitap Üniversite de derste hocalarımızla beraber çözümlediğimiz çözümleme üzerine yapılan eleştiriler ve dönemin akımına kapılan yazarlar hakkında genel bilgiler edindiğimiz harika bir eser keyifli okumalar.
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Yakamoz Yayınları · 201626,6bin okunma
Reklam
Kitap vs. üzerine sohbete katılmak isteyenler,bu ileti altından sohbetimize başlayabiliriz. :) Klasik olarak başlayalım,en sevdiğiniz kitap ve yazarlar?
Çok güzel bir hafta sonu geçirdim ve yazmazsam olmaz düşüncesiyle sizlerle de paylaşmak istedim. Geçen hafta ki herkesi Zeynep Atamer Hanım’a benzetmeler, sokakta karşılaştığımız herhangi birilerini acaba bu 1000kitaptan mıdır sorgulamalı yazışmalar üzerine, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda kitap bakarken, arkamdan bir ses, “Zeynep, sence bu nasıl” diye. Aniden hızla arkama döndüm, acaba olabilir mi diyorum kendi kendime. Ayy çok komikti, bekliyorum belki bir şey söylerler diye. Yahu bu 1000kitap nasıl da güldürüveriyor insanın yüzünü böyle. Diyarbakır’da evlerine konuk olduğumuz yakınlarımızın mini kütüphanesi önünde, Zübeyde ablamın kitap ve yazarlar hakkında verdiği bilgiler eşliğinde, okunacak kitap listesi çıkarırken buldum kendimi. Güzel bir okuma sohbeti üzerine, yarın sizi öyle bir yere götüreceğiz ki, bayılacaksınız, biz hep gidiyoruz dediler. İlk durağımız Hasan Paşa Hanı – Ensar Kitabevi. Allahım, o ne muhteşem bir yerdir. Buram buram tarih ve kitap kokuları arasında, tazecik çayınızı yudumlarken, kitabınızı okuyabilir, sohbet edebilirsiniz. Mümkün olsa fotoğraf eklerdim buraya, yolunuz düşerse mutlaka uğrayın ya da açın bir resimlerine bakın internetten. Bir adam, ablasının kitaplarını kıskanıp, biz de evimize çok güzel bir kitaplık yaptıralım, şu şu kitapları alalım hayali kuruyorsa, o ne güzel bir adamdır, o ne güzel bir hayattır. Başka bir şehre gidip sadece kitaplarla dönenlerdeniz biz.
Sahip olduğum mesleğe aşık biriyim. Ve bunu son nefesini sınıfında vermeye razı olan öğretmenimden aldım. 10 yaşında buyana soluksuz bir şekilde kitap okuyorum. Dünya klasiklerinin bir çoğunu 15 yaşını doldurmadan önce okumuştum hatta içmiştim diyebilirim. Gerek öğretmenime, gerek tüm hayatım olan kitaplara gerekse yaptığım yorumlardan
Hapı Yutmak; Sultan Murat'ın kahve, müskirat (sarhoş edici maddeler) ve mükeyyifatı (keyif verici maddeler) yasakladığı dönemde saray casuslarından biri, belki de kıskançlık sebebiyle, hekimbaşı Emir Çelebi'nin yasakları çiğnediği ve afyon kullandığına dair bir ihbarda bulunur. Hünkâr, Emir Çelebi'yi aslen çok sevmekte ve itibar etmekte, hatta
Reklam
... bilindiği üzere ozanlar bildikleri konu üzerine değil, bilmedikleri konu üzerine yazarlar ve bunun nedenini bilmemekle birlikte, bilmek için yanıp tutuşurlar.
332 syf.
2/10 puan verdi
Puanı vermemin üzerinden geçen zaman içinde ikilemde kaldım açıkçası. Acaba 2 bile çok muydu diyerek. Hep kopyala hep kopyala... Bari orijinalinden azıcık da olsa feyiz alsalar da biraz üzerine koysalar... Beni takip edenler iyi kötü bilirler. İki şekilde kitap satın alırım. Birincisi araştırırım araştırırım... Ve yüzdeye vurunca büyük oranda
Kütüphaneci
KütüphaneciLogan Belle · Artemis Yayınları · 2013149 okunma
300 syf.
·
Puan vermedi
2000 yılında Yazarlar Birliği'nce Yılın Romanı seçilmiş bir eser. Şafak'ın henüz popüler olmadığı, ilk dönemlerine ait bir romanı. Ustalık dönemine dair ilk işaretleri burada bulabiliyoruz. Mahremiyet üzerine kurgulanmış, hikayelerin birleşimiyle ortaya çıkan ilginç bir anlatımı var kitabın. Sarsıcı sahnelerin de yer aldığı, şaşırtıcı bir kitap. Şafak okurlarına tavsiye ederim.
Mahrem
MahremElif Şafak · Doğan Kitap · 20194,035 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba dün başladım ve dün bitirdim. Yazara olan hayranlığımdan dolayı uzun bir süredir bu kitabı merak ediyordum. Merak ettiğim kadar da varmış. Sizde de kitabın böyle bir etkisi olur mu bilmem ama yazar sanki kulakları, beyni boş vermiş de direk ruhuma hitap ediyormuş gibi geldi. İnsanın içinde bir şeylere dokunduğu kesin. Kitap farklı farklı konular üzerine deneme ve anılardan oluşmuş. Yazarın anılarının çoğu yürek burkan türden, beni çok etkiledi. Tabi ki birazda merak oluştu içimde. Keşke otobiyografi türünde bir şeyler yazsa da okusak. Kitapta yazarla ilgili bir çok bilgi mevcut; sevdiği şarkıcılar ve şarkılar, beğendiği yazarlar ve karakterler, ailesi... Sade, içten, konuşma havasında, argolu bir üslupla yazılmış. Okurken bir duygudan diğer bir duyguya sürükleniyor insan. Ve o kadar akıcıydı ki okumaya başladım ve bir baktım kitabın sonuna gelmişim. 5 saat aralıksız okuyup bitirdiğim bir kitap. Tekrar okuyacağım. İçindeki yazılardan en beğendiklerim " Neden Beşiktaşlıyım?" "Çok konuşma" "Canım insanlar" "Bazı kitaplar" "Değer Yüklemesi" "Mucizelere İnanır Mısınız?" "İyi Kitaplar Dışında" "Edebi ve Ebedi Sitem" "Yenilgi". Ama 'Neden Beşiktaşlı Oldum' başlıklı anısının yeri diğerlerinden de ayrı, uzun bir süre unutamam. Elinizdeyse hemen okuyun benim başucu kitabım oldu. Keyifli Okumalar..=))
Tesirsiz Parçalar
Tesirsiz ParçalarAli Lidar · Müptela Yayınevi · 20145,1bin okunma
Reklam
Modern kültür üzerine yazan kimi yazarlar, modernleşmeyle birlikte, ahlakın tartışıldığı ortak mekanların kaybolduğunu dile getiriyor.Ahlak kamusal alanda tartışılmadığında, karikatürleştirilerek medyanın sansasyonel haberciliğine meze yapılıyor. 'Ne yapmalı?' sorusu her zamankinden daha önemli görünüyor.
Sayfa 172
Ben top oynarken kara lastikten yapılma ayakkabı giymiş bir adamım. Ayağıma kara lastik ayakkabıyı giyebilmem için babam el arabasıyla pazarda kaç kilo domates satardı bilmiyorum, hiçbir zamanda bilemedim. Yağmurlu havalarda oluşan çamurda kayardı kara lastikten yapılma ayakkabı, birde ayağımın kenarını daima yara yapardı, kokusu ve esnekliği
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.