Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçek bilgi, sahibini hiçbir zaman kibirlendirmez…
Reklam
üslup zihnin fizyonomisidir ve mizaç yahut kişilik için bedenin fizyonomisinden daha güvenli bir ipucu sunar.
Yazmak, yaşamak uçurumunun doruğudur. Yaşamının doruk noktasıdır yazman Yaşa- sonuna, ucuna, doruğuna dek -ki, yazasın…
Yaşamak mümkün değil. Ya yaşamak gerek, ya yazmak. Ya söz, ya iş. Ama senin işin söz.
Sayfa 23 - JaguarKitabı okudu
her insanın serbest zamanı tam olarak onun kendisi kadar kıymetlidir
Reklam
ahlaki erdemlerimiz esas itibariyle başkalarının yararınadır; ama düşünsel erdemlerimizden öncelikle biz kendimiz yararlanırız. bu yüzden öncelikler bizi her yerde tanınan birisi yapar, ama sonuncusu nedeniyle kimsenin varlığımızdan haberi olmaz.
Yazmak da yaşamak gibiydi. Geçmişe takılıp kalmak, yeni adımlar atmanın önünü kesiyordu.
Sayfa 185Kitabı okudu
Gerçek bilgi sahibini hiçbir zaman kibirlendirmez.
Sayfa 89
Bir düşüncenin çıkagelişi sevdiğimiz birisinin teşrifi gibidir. Bu düşünceyi hiçbir zaman unutmayacağımızı ve bu sevilen kimsenin asla bize kayıtsız hale gelemeyeceğini zannederiz. Eğer onu yazarak zaptı rapt altına almaz isek en güzel düşünce bir daha ele geçirilemez biçimde unutulma tehlikesi altındadır.
Sayfa 161
Reklam
Seneca'nın söylediği gibi: "Herkes aklını kullanmak yerine inanmayı tercih eder."
Sayfa 160
Sâfî öğrenilmiş doğru bize suni bir uzuv gibi bağlıdır, takma bir diş yahut yapıştırma bir burun, ya da en iyi haliyle bir başkasının dokusundan yapılma bir burun gibi; o sadece takıldığı veya tutturulduğu için bize bağlıdır; halbuki bir kimsenin kendi kendine düşünerek elde ettiği doğru, tabii bir uzun gibidir; gerçekten bize ait olan sadece odur.
Sayfa 154
Nasıl ki giyim kuşama özen göstermeme bir insanın içinde bulunduğu topluluğu hafife aldığını ele verirse; aceleci, özensiz, derinliksiz, kötü bir üslup da yazarın okura sarsıcı saygısızlığını gösterir.
Sayfa 137
İnsanlar olağanüstü şeyleri söylemek için herkesin kullandığı dili kullanmalılar, fakat tam tersini yapıyorlar. Hiçbir kıymeti olmayan fikirleri muhteşem, mutantan sözcüklere büründürmeye çalıştıklarına ve çok sıradan düşüncelerine en acayip, en işitilmedik, en yapmacık, en nadir ifadeleri giydirdiklerine tanık oluyoruz. Cümleleri sürekli olarak yerden bir metre yüksekte cambaz ayakları üzerinde dolaşır durur.
Sayfa 126
Yer kabuğu katmanları içerisinde eski zamanlarda yaşamış olan canlıların kalıntılarını muhafaza ettiği gibi, bir kütüphanenin rafları üzerindeki kitap dizileri de benzer şekilde geçmişin hatalarını ve bunların ne şekilde sergilendiğini biriktirir. Tıpkı bu yaratıklar gibi o kitaplar da kendi dönemlerinde hayat doluydular.
Sayfa 76
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.