Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Deprem!
Ben yaklaşık 7 sene Adıyaman' ın Kahta ilçesinde görev yaptım. Adıyaman benim mesleğe başladığım yer. İlk göz ağrım. Adıyaman' da üçüncü yılımı doldurana kadar hiç çekinmedim o topraklardan. Meğer yerin altında zamanı gelen bir felaket varmış. Hikayem şöyle başlıyor, 3 Mart 2017, 14.07' de merkez üssü Samsat olan bir deprem
Türkistan İsyanı’nın bir parçası Yedisu İsyanı (Çarlığa karşı)
Fransız askerî tarihçisi Larcher “Cihan Harbinde Türk Harbi” adlı eserinde Yedisu isyanı için Pantürkizmin “Çok muvaffak olmuş cesur bir denemesidir. Jön Türklerin emeli, İttihad-ı İslâm bayrağı altında Pantürkizm yapmaktı.” der.
Reklam
Moğol hâkimiyetinin ilk devrinde Türkistan'ın kuzey kısımlarında Yedisu'da yaşayabilen Hıristiyanlık ve Budizm de, Temür zamanında tamamen ortadan kaldırıldı.
Sayfa 118 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Baskı: Şubat 2020, İstanbul
Türk (Gök Türk/Kök Türk) Devleti, 745 yılında yıkılarak tarih sahnesinden çekildi. Devletin topraklarının doğu kanadında Uygur Devleti, Dokuz Oğuz boylarının üzerinde hâkim olarak idareyi sürdürdü. Batı Gök Türk topraklarında ise önce çeşitli boy federasyonları kendilerine Türgiş (Türkiş/Türkler) adını alarak varlıklarını devam ettirdiler. 766 tarihinde Türgiş siyasi partiler birliği ortadan kalkınca, Oğuzlar (kabileler) olarak dağınık bir şekilde Tanrı Dağları-Çu-Yedisu Havzası'ndan Sır Derya (Seyhun) boyu üzerinden Mangışlak'a ve İtil'e kadar dağınık hâlde yaşadılar. Türk kimliklerinden dolayı İslam kaynaklarında Türkmen, Rus kaynaklarında ise Tork adıyla anılmaya başladılar. Bundan sonra kurulacak olan başta Selçuklu olmak üzere diğer bütün Türk devletleri farklı adlarla adlandırılsalar da kimlik özelliklerini korudular. Bunun en güzel örneklerinden biri üç kıtada yayılan Osmanlı İmparatorluğu'nun Batılılar tarafından Türk Devleti olarak tanınmasıdır.
Türk tarihi kronolojisi - Şevket Koçsoy
Türk Tarihi Kronolojisi / Şevket Koçsoy Milattan Önce 20000-10000 Yakutistan arazisinde en eski insan izlerinin ait olduğu dönem. 4000-1000 Anav Kültürü: Türkmenistan'da Aşkabat yakınlarındaki Anav'da bulunmuştur. Anav yakınlarında buna benzer ve daha sonraki (m.ö. 2500) yıllara ait bir başka kültür çevresi ve ürünlerine ise Namazgâh-tepe'de
Türkçe, Türk'e göre...
Söze vatanı tanımlamakla devam etti: "Yedisu'dan, Ötüken'den ibaret değildir vatan. Türkçe duruştur. Her yönden yaşanan, Türkçe söylenen ve Türkçe yazılan yerdir vatan."
Reklam
Karluklar hakkında "Bunları da Oğuzlar gibi Türkmen diye adlandırıyorlardı" yolundaki haber çok dikkate değer. İlk defa olarak MS 10. yüzyıla ait eserlerde görülen bu kelimenin aslı ve kökeni bugüne kadar hâlâ hallolunmamıştır. Bu kelimeyi Kaşgarlı Mahmud'da olduğu gibi "Türk Manend" (yani Türkler'e benzeyen) şeklinde Farsça terkip ile açıklamak herhalde güvenilir değildir. Yalnız şu kadarı bilinmektedir ki Türkmenler'in giyimleri alelade Türk giyiminden bir derece farklı olup, İran giyimine benziyordu. Oğuzlar'a nazaran Karluklar İranlılar'ın tesirine daha fazla kapıldılar ve islamiyeti kabul edinceye kadar diğer bütün Türkler'e nisbetle islam medeniyetine daha yakın idiler. 12. yüzyılda Yedisu'da Balasagun şehrinin Karahanlılar sülalesinden olan hakimini de Türkmen diye adlandırıyorlardı. Bu adlandırma bu sülalenin belki Karluk kabilesinden çıkmış olduğuna delil olabilir.
Sayfa 62 - Türk Tarih Kurumu
Hunlar için ise yeni bir tarihî dönem başlamıştı. Batı ucundaki tarım alanlarından mahrum kalan Hunlar, yeni topraklar bulmak amacıyla batıya yönelmişler ve böylece de kendi araların da tekrar bir bölünme safhası geçirmişlerdi. "Zayıf Hunlar" M.S. V. Yüzyıla kadar varlığını sürdüren Yüeban isimli bir devlet kurdukları Yedisu'da kalmışlardı. En güçlü olanları ise Avrupa'ya geçerek, orada Alanlar ve Gotlar'ın defterlerini dürmüşler ve yeni müttefikleri Ugorlar ve Kafkasyalılarla birlikte Roma'ya kadar gitmişlerdi. Gunlar'ın bir çok Avrupa halkını ağır bir yenilgiye uğratmaları onlara kelle avcısı ve kâfir adlarının verilmesine yol açmıştır. Halbuki aynı dönemde Çin yazarlar Hunlar'dan en kültürlü "barbarlar" olarak bahsetmekteydi.
Sayfa 254 - Selenge Yayınları
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Benim Gönlüm Bir Kuştur
“Dünyaya ait bağlarından kurtuldukça dağların zirvesinden ovalara doğru süzülen kırlangıçlar gibi hafifler insan. Yaşamak, uçmak kadar şenlikli olur o zaman. Özgürlüğü kanatlarıyla tartar çünkü...” 1161-Yedisu Irmağı Havzası Kitabın birinci bölümü bu tarih ve mekanla başlıyor. Yazar sizi bu girişle Orta Asya coğrafyasının tam kalbine bırakıyor. Burada kimler yok ki daha çok tarih kitaplarından aşina olduğumuz Oğuzlar, Peçenekler, Kırgızlar, Karahıtaylar ve daha nicesi. Dönemin yaşam şekillerinden, savaşlarından, kültür, inanış ve geleneklerinden tutunda boylar arası mücadelelere varana kadar hepsi oldukça güzel harmanlanmış. Eğer şöyle bir atalarımızın dönemine yolculuk edelim o havayı bir soluyalım derseniz bu kitap tam size göre. Şahsen eser benim bu yönüyle oldukça hoşuma gitti. Kitabın içeriğine kısaca değinecek olursam: Kitapta Karahıtay buyuna mensup olan, oba lideri Balamirin oğlu Aras’ın başından geçenler anlatılıyor. (Bu dönemde Karahıtaylar Şaman inanışına sahiptir) Yaşanan bir takım talihsiz olaylar yüzünden obasını geride bırakıp kaçmak zorunda kalan Aras’ın yolu bir dergaha düşer. Amacı burada birkaç gün saklanıp sonra yoluna devam etmektir lakin işler düşündüğü gibi gerçekleşmez. Hoca Ahmet Yesevi ve öğrencileri sayesinde Aras bambaşka bir yaşamın ve inancın kapısını aralar... Özetleyecek olursam bu eser pişmanlıkla ve ıstırapla dolu bir hayatın manevi olgunlaşmasının, iyiyi, güzeli ve hakkı bulmasının romanıdır diyebilirim. Ben keyifle okudum okumak isteyenlere de tavsiye ederim. Kitapla kalın
Benim Gönlüm Bir Kuştur
Benim Gönlüm Bir KuşturAydın Hız · Timaş Yayınları · 202181 okunma
575 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Enver Paşa bir yandan orduyu ıslah ederken, diğer yandan propaganda faaliyetleri yürütmek üzere Teşkilat-ı Mahsusa isimli bir istihbarat teşkilatı vücuda getirir. Başarısız olan Osmanlıcılık politikasını bırakıp Türkbirliği ve İslambirliği politikalarına sarılan Enver Paşa, Teşkilat-ı Mahsusa'nın mensuplarını bütün Türk ve İslam ülkelerine salar. Bu meyanda beş kişiyi de 1914'te Hindistan üzerinden Türkistan'a gönderir. Bu beş kişi 1916'daki büyük Türkistan isyanının bir safhası olan Kırgızların başlattığı Yedisu isyanını idare eder ve Ruslara büyük zayiat verdirir. Bu eser, Yedisu isyanının Erkân-ı Harbiye Reisliğini (kurmay başkanlığını) yürüten piyade yüzbaşısı Adil Hikmet Bey'in hatıralarıdır.
Asya'da Beş Türk
Asya'da Beş TürkAdil Hikmet Bey · Ötüken Neşriyat · 1998129 okunma
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.