Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
232 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
2022 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Annie Ernaux, Seneler adlı bu eseri 2021'de Türkçe'ye çevrilmiş.Magnum Opus niteliğindeki yani Latince de büyük iş anlamında olup,sanatcının en önemli ya da en bilinen eserini ifade eden Seneler,tam otobiyografik bir eser değildir çünkü okuduğumuz metnin merkezine yazar kendisini değil,tarihi,toplumsal olayları kronolojik bir şekilde 1940'tan 2000'li yıllara değin birleştirerek anlatmıştır. Okuduğumuz toplumsal olayların çoğunun Fransa tarihinde yer aldığını düşünmek yanlış olur.Dünyanın pek çok yerinde yankı uyandıran ,özellikle son dönemde yaşanan olayların bizlere de çok uzak olmadığını görürüz.Kitabı okurken bazen bocaladığım,araştırma yapmak istediğim yerler oldu elbette.Son sayfalardaki numaralandırılmış her bilgi yeterli gelmedi. Sık sık bahsi geçen Virginia Wolf ve Simone de Beavvoir den yeni okumalar yapmayı da kendime bir görev bildim. Seneler'i kitap insanları arkadaşlarımla geçen sene okumak kısmet olmamıştı,vakti şimdiymiş.Yazardan başka kitaplara da yer vereceğim inşallah.Kitapla ve sevgiyle kalınız.
Seneler
SenelerAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20211,619 okunma
"İnsanlıkta asıl olan akılcılık değil ahlakiliktir." "Ahlâkın temeli akıldır" dersen yeni bir ahlâk uydurmaya mecbur olursun. Çünkü akıl artık uydurulmuş bir akıl, uydurulmuş bir akla uydurulmuş bir ahlâk giydirirler..
Reklam
Yüzyıl önce zamanın ruhunu yakalayabilen Sosyalizm, sonrasında yeni teknolojilere ayak uyduramadı. Leonid Brejnev ve Fidel Castro, Marx ve Lenin'in buhar makineleri çağında ürettikleri fikirlere tutunmayı sürdürerek bilgisayarların ve biyoteknolojinin gücünü kavrayamadılar. Liberallerse bilgi çağına çok daha iyi uyum sağladı. Kruşçev'in 1956'daki kehaneti bu yüzden gerçekleşemedi ve böylelikle uzun vadede Marksistleri alt edenler liberal kapitalistler oldu. Marx bugün yeniden dirilseydi, Marksistlere Das Kapital okumaya daha az zaman ayırıp İnternet ve insan genomu üzerine yürüttüğü çalışmalarını okumalarını tavsiye ederdi. Radikal İslam ise sosyalizmden çok daha kötü bir noktada. Henüz Sanayi Devrimi'ni bile yakalayamamış İslam ülkelerinin genetik mühendisliği ve yapay zeka hakkında söyleyecek pek bir sözü olmamasına şaşırmamak gerekiyor. İslam, Hıristiyanlık ve diğer geleneksel dinlerin dünyanın hala önemli oyuncuları olduğunu söyleyebiliriz. Geçmişte hepsi yaratıcı güçlerdi ama artık ancak tepkisellik üzerinden konumlanabiliyorlar. Hıristiyanlık bugüne kadar görülmemiş bir biçimde, dini itikatlarına taban tabana zıt görüşler yayarak tüm insanların Tanrı önünde eşit olduğunu öne sürer ve siyasi yapıyı, toplumsal hiyerarşiyi, hatta toplumsal cinsiyet ilişkilerini bile kökten değiştirir. Vaazlarında en uysalların ve ezilmişlerin Tanrı'nın sevgili kulları olduğunda ısrar eden İsa, güç piramidini tepetaklak ederek devrimcilere nesiller boyu kullanabilecekleri bir cephanelik sağlar.
Sayfa 287
NEDEN ŞAŞKINA DÖNDÜ MÜSLÜMANLAR? Daha düne kadar Kuran okuyor, Hadis öğreniyor, islamı öğrenmek için kapı kapı dolaşıyor, Programlar düzenliyor, Müslümanların çağrıldığı programlara katılıyor, Bilgimize bilgi, amelimize amel katmaya çalışıyorduk. Bunlarla da yetinmiyor, Bilgilerimizi evimizde çocuklarımızla paylaşıyor, Onların da Cenneti
Edebiyatın en büyük düşmanı sırf para için b**tan kitaplar yayımlayan yayınevleridir. Ne yazık ki okurların çoğu kaliteli kitaplar yerine artık bu tür kitapları okuyor (özellikle gençler!) bu yüzden çok satan listelerinin en başında hep berbat kitaplar yer alıyor. Kitap okumaya yeni başlayan biri de çok sattığı için iyi bir kitap olduğunu düşünüyor ve alıp okuyor. Size tavsiye edebileceğim bazı yayınevleri: -Yapı Kredi Yayınları -İş Bankası Kültür Yayınları -Ayrıntı Yayınları -İletişim Yayınları -Vakıfbank Kültür Yayınları -İthaki Yayınları -Everest Yayınları -Can Yayınları -Doğan Kitap -Kırmızı Kedi Yayınları -Varlık Yayınları -Nesin Yayınevi -Bilgi Yayınevi -Metis Yayınları ...
Enver Paşa'ya bağlı "force speciale" olan Teşkilat-ı Mah­susa, hem II.Abdülhamit'in hafiye sisteminin devamını hem de Osmanlılar için yeni bir şeyi temsil ediyordu: Bilgi toplayıp bu­na göre hareket edecek Batılı anlamda bir politik ve askeri istih­barat örgütü fikrini Osmanlı Devleti'nde yerleştirmek için bir İttihatçı liderin bilinçli olmayan girişimiydi bu. Ayrıca bu örgüt, askeri ve yarı-askeri harekatlarda çeteleri yetiştirmek ve yönlen­dirmek gibi askeri bir rol üstlendi.
Sayfa 7 - Arma YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ama bir şey kesin ki, artan bilgi gibi artan tefekkür gücü de sadece insanın ‘sıkıntısına sıkıntı katar ve hepsinden önemlisi, birey için olduğu kadar nesil için de tefekkürün ayartmalarından kaçmaktan daha zor bir görev yoktur; çünkü bunlar çok diyalektiktir ve zeki bir keşfin sonucu bütün soruna yeni bir bakış getirebilir; çünkü tefekkür herhangi bir anda her şeyi bambaşka açıklayabilme gücüne sahip olup insana bir tür kaçış yolu sağlar’; çünkü -insan karakterli bir adamı işlerin ortasına koymak için gereğinden çok daha büyük gayretler gösterdikten sonra- tefekkürle gelen bir’ kararın son ânında tefekkür her şeyi değiştirmeye muktedirdir.
İbni Haldun'un tarih felsefesi, kültür felsefesi, siyaset felsefesi, sosyolojik düşünceleri bakımından dehasına, özgünlüğüne kimse itiraz etmemektedir. Yves Lacoste, Gaston Bouthoul, Georges Labica, Arnold Toynbee, Pitirim Sorokin, Erwin ve Franz Rosenthal, Muhsin Mahdi, Heinrich Simon, Maxime Rodinson'a kadar birçok Batılı ve Doğulu
Sayfa 114 - 115Kitabı okuyor
Kendisi bir kelamcı olmakla birlikte bu konuda felâsifenin ana görüşünü paylaşır görünen Fahreddin Râzî meseleyi Tanrı iradesinden daha geniş bir plana aktararak, her türlü fiil gibi düşünme ve isteme fiilinin de aslında özgür olmayıp kendisini mümkün veya makul kılan yeter bir sebebe ihtiyaç gösterdiğini, insanın da iradi olarak özgürce davrandığını düşündüğü her seferinde aslında seçen (muhtar) değil, mecbur (muztar) olduğunu savunur. Aristoteles'in bilinen ile bilgi arasındaki bağıntı üzerine görüşlerini, istenen ile istek arasındaki ilişkilere tatbik ederek esas olanın istenen olduğu, isteğin istenene bağlı ve göreli olduğu, burada istenen bir şey olduğu ve onun isteği belirlediğini söyler. İbn Rüşd'ün kendisi ise meseleye önemli bir yeni boyut katar: Evrende zaten hiçbir şey diğerine özdeş değildir. Her varlık mutlaka kendisine özgü olan bir nitelikle diğerinden ayrılır. Dolayısıyla özelliği iki eşitten veya özdeşten birini diğerine bir neden olmaksızın tercih etmekten ibaret olan bir iradenin nesnel varlıksal bir temeli yoktur. Ancak buna karşı da Tanrı'nın isteğinin konusu olmak bakımından bütün şeylerin birbirine özdeş olduğu söylenebilir.
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
"Sırrımı sakalımın bir teli dahi bilse o teli söker atarım."
Merhaba, Osmanlı imparatorluğu'nun 7. Padişah'ı Fatih Sultan Mehmet'in çocukluğundan İstanbul'u fethetmesine kadar olan zaman diliminden esinlenerek yazılmış bir roman, bir anlamda Fatih'in biyografisi ile geldim. Fatih - Zaman-ı Veladet "İstanbul'u fethetmek, bir hükümdarın kazanabileceği en büyük zaferlerden biridir ve ben bu zaferi kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım." Tarih ve Fatih'i sevenlerin keyifle okuyacağı bir kitap. Fatih'in kişilik, karakter, liderlik özellikleri, aile ilişkisi, sanata ilgilisi, vizyonu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli ilerlemeler kaydettiği bir dönem yaşattığından detaylıca bahsediyor. Tabi İstanbul'un fethi dahil bir çok sefer, askeri yenilik ve savaş stratejileri de. "Sadece toprakları fethetmek yetmez; halkının gönlünü de fethetmek, bir liderin asıl başarısıdır." Okurken eleştiriye açık bir kitap olduğunu düşündüm. Övgüleri abartılı bulacak olan okurlar olur mu bilemiyorum. Ancak, yazarın bakış açısı son derece önemli ve bunu göz ardı etmemek lazım. Benim açımdan sorarsanız, bilenler vardır tarih beni hep yorar ama bu kitap yormadı. Anlatım dili açısından oldukça akıcı, araştırmalara dayalı ele alınmasından ötürü de dönem hakkında bilgi edinebileceğimiz güvenilir bir kaynak. "Sırrımı sakalımın bir teli dahi bilse o teli söker atarım." Geçmişi ve önemli karakterleri derinlemesine anlatan çeşitli kaynakları okumak çok keyifli. Yeni tanışmama rağmen kalemini oldukça beğendiğim
Gökhan Çelik
Gökhan Çelik
'in bu kitabı da kütüphanemde yerini aldı
Fatih Zaman-ı Veladet
Fatih Zaman-ı VeladetGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 202219 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.