Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye canlı bombaların hain saldırıları sonucu onlarca sivil kayıp verdikten sonra sosyal medyada başlatılan "Sivillerin öldürülmesine karşıyız" sloganına emekli albaydan müthiş bir cevap geldi. Sosyal medyada hızla yayılan "Sivillerin öldürülmesine karşıyız" sloganına emekli albaydan müthiş bir cevap geldi. Asker ve
OKUMAK İSTEYEN OKUSUN.! Asker ve polislerin de terör saldırılarında hayatlarını kaybettiğine dikkat çeken albay, zorlu hayat şartlarına dikkat çekerek hümanistce gözüken bu sloganın aslında teröristlerin işine yaradığını söyleyek şunları yazdı... İşte eskisozluk.com'da paylaşılan o yazı: "Sivillerin öldürülmesine karşıyız! Sokaktaki
Reklam
HASAN KANTARCI’YLA “YOLLARIN İZİNDE”… M. NİHAT MALKOÇ Herhangi bir kimsenin, daha çok bir edebiyatçının gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gezip gördüğü yerlerdeki toplumları, kentleri, mekânları, yaşayışları, âdet ve töreleri, gelenek ve görenekleri, doğal ve tarihî güzellikleri, ilgi çeken değişik yönleri edebî bir üslupla kaleme alarak
424 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Eğer bir kız seni uzun, çok uzun bir süre severse gerçek olursun. Ama sadece oyuncak olarak görmez ve gerçekten severse," diye devam etti. "Canın yanar mı peki?" diye sormuş bu kez oğlan. "Bazen. Ama Gerçek olmuşsan, acı çekmekten de korkmazsın." Çok önerilen bir kitaptı "Eksik Parça"... Sürekli karşıma
Eksik Parça
Eksik ParçaMichelle Hodkin · Pegasus Yayınları · 20161,444 okunma
Belki de göçmen olmak böyle bir şey. Her yabancı çekinir yeni bir dil öğrenmekten. Hele deyimler; onlar en kötüsü. "Tahtalıköy"ün anlamını çıkarmaya çalıştığınızı tahayyül edin. "Tahta"nın ne olduğunu öğrendiniz diyelim, "köy"ün ne olduğunu biliyorsunuz, ama ne kadar uğraşırsanız uğraşın deyim bir anlam taşımayacaktır eğer dile yabancıysanız.
Evrenin midyeleşmesinden daha korkunç bir şey vardır; o da kendi bedenimizin sürekli olarak midye cevherine dönüşmesidir.Bu çöküş öylesine şiddetlidir ki , her insanı doğrudan ölüme götürür.Deyim yerindeyse insan oluşurken bir topak sıvıdan ibaretse, ki bu sıvı küçük olsa da midye cevheri içermekten uzaktır, anne rahminde gelişirken midye tortuları oluşturmaya başlar.Doğumun hemen arkasından bu tortular henüz oldukça yumuşak ve esnektir, yeni doğmuş bebeklerin başlarında bellidir bu.Ancak pek az zaman sonra küçük bedenin kemikleşmesi, sert, taşsı bir kabuğun beyni çevreleyip sıkıştırması öylesine ilerler ki çocuğun bedeni kaskatı bir biçim alır.Anne baba sevinir, çocuklarını ilk kez tam bir insan olarak görürler.Çocuklarının yürümeye başlar başlamaz midyelerle dolacağını, kendisini bekleyen kesin sona doğru düşe kalka ilerlediğini anlamazlar.Öte yandan, yaşlı biriyle karşılaştırıldığında çocuklar imrenilesi bir durumdadır.Çünkü insan yaşlandıkça bedeninin taşlaşması da açık seçik ortaya çıkar: Derisi pürüzlenir, saçları dökülür,damarları, kalbi, beyni kireçlenir, sırtı kamburlaşır, bütün bedeni, midyenin iç yapısına uygun olarak, eğrilip bükülür, sonunda mezara girdiğinde acınası bir midye taşı yığınından başka bir şey değildir.İş bununla da bitmez.Çünkü yağmur yağar, yağmur damlaları toprağa işler, su o insanın bedenini aşındırır, un ufak eder, bu zerreleri alıp midye tabakasına taşır, orada insan , bildiğimiz taş midyeleri halini alıp huzura erer.
Reklam
Leyla Erbil'in Onur Behramoğlu'ya gönderdiği mektupların 2009-2010 dönemine ait bölümünden derlenmiştir. 9 Temmuz 2009 onur'cuğum, ne hoş oldu seni elinde ritsos'unla tuzla'da görmek bilemezsin. turgut'u elbette tanıdım. tomris dolayısiyle de bir ara yakındık. çok iyi bir şair ama benim en çok edip'le yakın dostluğum vardı. belki duygusal
ÖNSÖZ: Argo ve Türkçede Argo Üzerine Genellemeler (I) ARGONUN TANIMLARI Belli başlı kaynaklar tarandığında, argo tanımlarında hem farklar, hem eksiklikler görülür. Bu, bilimin ve dilbilimin yaşama zaman zaman yetişemeyen soğukkanlılığından doğduğu gibi, – argonun zaten karmaşık olan yapısından, ele avuca sığmaz, değişken mi değişken
Geri179
1.198 öğeden 1.186 ile 1.198 arasındakiler gösteriliyor.