3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Reklam
Güneş (Şems)
Hz. Mevlânâ’nın hayatını ele alırken onu, üç ayrı dönem üzerinden incelemek ve değerlendirmek mümkündür. • İlki doğumundan 24 yaşına gelinceye kadar ki dönemdir. Bu dönemde Mevlânâ, babasının himayesinde bir tarik üzerine çekirdekten yetişmiştir. Bu dönemin nihayete ermesi babasının vefatı ile olur. • İkinci dönem babasının talebesi Seyyid
Cemal Oğuz Öcal (1913-1971), İstanbul Erkek Öğretmen Okulunu bitirir (1935). Öğretmenlik yapar. Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girer. 3 Mayıs 1944 Turancılık olaylarında Serdengeçti ile birlikte tutuklanır; okuldan kaydı silinir. Berat edince 1947'de öğretmenliğe döner. Heceyle milli, hamasi şiirler yazar. Serdengeçti ile önceden
98 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Bilgi’yi kullanabilmek
ESKİDEN beri söylenir Bilgi’nin ne kadar büyük bir güç olduğu ya da olabildiği. Bilgi’ye ulaşmanın zor olduğu dönemlerde ona ulaşabilecek kadar zeki ve becerikli kişiler, çoğu zaman onu kullanabilecek niteliklere de sahip kişilerdi. Fakat zaman her şeyi değiştirdi ve bilgiye sahip olmak gittikçe kolaylaşıp ulaşılacak Bilgi miktarı da
Popular Science Türkiye - Sayı 20
Popular Science Türkiye - Sayı 20Popular Science Türkiye Dergisi · Doğan Burda Dergi · 201310 okunma
Wittgenstein İtalyan savaş tutsakları kampında bulunduğu sırada, bu savaş dönemi defterlerinden Tractatus logico-philosophicus adlı yapıtını oluşturdu. Yapıt, mantık üzerine ilk düşüncelerinden başlayarak etik ve mistik esinlemelerine kadar bütün düşünce akışını yansıtır. Kesinlikle büyük bir bölümü, Russell'cı atomculuğu Frege'ci önselcilikle uzlaştırma çabası olarak okunabilir. Bu nedenle, sonunda yayımlandığında Russell, yapıtı hiçbir ciddi filozofun gözardı edemeyeceği bir mantık kuramına katkı olarak övdü.13 Ama kitap, Frege ve Russell'ın tanımladıkları konularla sınırlı değildir, aynı zamanda ahlaksal ve metafizik kaygılar da kitabın itici gücünü oluşturur. Bu nedenle Wittgenstein, öfkelenerek Russell'ı kitabını anlamamış olmakla suçladı. "Mantıksal önermelerin yalnızca bir sonucu olan görüşümü tam anlamıyla kavramadığınızdan endişe ediyorum." diye yazdı Ağustos 1919'da eski hocasına: "Temel nokta önermeler yoluyla söylenebilenin, -yani dil yoluyla söylenebilenin- düşünülebilenlerin [bu da aynı yola çıkar) ve önermeler yoluyla söylenemeyen, ancak gösterilebilir olanın [gezeigt] kuramıdır; ki bu da felsefenin başlıca sorunudur."14 Aynı mektupta Wittgenstein, Frege'nin de kitabını anlamadığından şikâyet eder. Sözlerini hüzünle bitiriyordu: "Bir tek ruhun bile insanı anlamaması ne zor.” Aynı dönemde Avusturyalı yayımcı Ludwig von Ficker'e kitabın esas amacının etik olduğunu, etik biçimin doğasını içeriden sınırlamak istediğini yazdı. "Bugün birçok kişinin zırvaladığı bu şeyleri kitabımda sessiz kalarak tanımladım."15
Reklam
32 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.