Hayat ağacı
Mitolojide bitkiler tanrının insana verdiği en değerli armağan olarak ele alınır. Özellikle semavi dinlerin yaratılış mitoslarında ilk insan yaratıldığında tanrı onu cennetine yerleştirir ve bu bahsedilen cennet tasviri, rengârenk çiçeklerle ve çeşitli ağaçlarla kaplıdır. Dolayısıyla Cennet bahçeleri günahsız insana verilen vaattir denilebilir.
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
Şehadet Aşkı
Bedir'den döndükten sonra Hubeyb b. Adiy 'in yüreğinde var olan şehadet aşkı daha da alevlenecek, kendisinden yaşça küçük olan muhacir kardeşinin şehit edilmesi onu bu konuda daha da farklı bir noktaya taşıya caktı. Bedir'den bir yıl sonra Uhud Gazvesi'nde de bu aşk ile katılacak, ora- da da meydanın ve elindeki kılıcın hakkını
Reisi "Kabbala" nâmındaki Yahudi mezhebini meydana getiren fikirlere saplanmış bir Yahudi iken bilähare müslümanlığa dönen Abdullah ibni Sebe'dir. Öyle anlaşılıyor ki Ali'nin yüksek irfan ve olgunluğunu bazı kimseler, haz medememiş ve velayetindeki olgunluklardan şaşırarak garip saçmalıklara düş müştü. Abdullah ibni Sebe, Ali'nin insanî büyük mazhariyetini, Buda ve Brahman'larla Hıristiyanların anlayışları şeklinde kabul ederek: "Ali ilahi" mezhebini icad etmiştir. Ona göre Cenâb-ı Hak, Ali'ye hulûl etmiştir. Nasıl ki Iblis, Muavi ye'ye etmiştir. İşte görülüyor ki tecelli ile hulûl karıştırılmış ve ortaya Zerdüşt mezhebi konulmuştur. Buna rağmen Abdullah ibni Sebe'nin mezhebi doğrudan doğruya Zerdüşt'ten değil, Kabbala denilen yahudi mezhebinden alınmıştır. Bu mezhebin Zerdüşt diniyle münasebeti olmak lazım gelir. Hazret-i Ali, İbni Sebe'yi Medine'den kovmuştu. Şehadetinden sonra Ibai Sebe, İmam-ı Ali'nin ölmediğinden, göklere çıktığından, şimşek ve yıldırım olduğundan bahsetmiş ve çok taraftar kazanmıştır.
Sayfa 296
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Diyalektik 2 – Şeref, Bilgelik, Sanat
*_Düşünce_ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
Reklam
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.