1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
"Bu insan tükenmişti. Sadece bir ölü ya da hiçbir kasında hayat belirtisi olmayan bir insan böyle yığılıp kalabilirdi..."
Stefan Zweig ( Bir kadının hayatından yirmidört saat) ✨
Vakitsiz Gönül bulantısı
Çağın vebası, batılın Afsununda raks
etmesi.
Bilakis...halkın cereyan eden mavallara kanan patırtısı.
Devletin yanında olmayan' dolaylı yoldan düşmanla hem-fikir bağlantısı.
Liyakatsızlık birbiri ardına doruklandıkça
Hesapsız buhrana yönelen kalıntısı.
Yediden yetmişe mülahaza; Devletin güç ve merhameti, bin yıldır süre gelen
en ücra yere nüfus eden parıltısı.
Yeniden hatalarımızı tetebbu yapmamız
Vacip. Yirmidört boyun sarsılmaz çatısı...
Vaktin seherine bir cümle;
Bizim bildiğimiz yirmidört saatlik vakit içerisinde tektaş alyans takılası kıymettar vakit seherdir..
Demlenmiş zaman bu demdir
Gözler uyanıktır, hem de gönüller yanıktır..
Bülbüle sor, güle sor, yıldızlara sor..
Oyy oyy..
Seherde uyanık olanlar, mutlular:)
(imsak vaktinden hemmen öncesine denk gelen 1 saatlik zaman dilimidir)
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık,hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası.
İlan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
Oysa murad alamam.
Oysa akdan - karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
İncesu Deresi, merhaba...
Barak Baba, Sarı Saltuk burada,
Hacı Bektaş Veli, Tapduk burada,
Bir mübarek vatan yaptık burada,
Bir can isterse yüz verilmeli!
Göğsünde olanlar bir nebze iman,
Gönlünü mazluma eder süt-liman.
Halkı ayırmadan kâfir-Müslüman,
İyi okumalar dileriz.
***
Ahmet Haşim - Müslüman Saati
İstanbul'u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilâların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. “Saat”den kasdımız, zamanı ölçen âlet değil, fakat bizzat zamandır.
Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre dinden,