Önceden eğer hayat kolay ve güzel olsaydı insanlar hayattan zevk almazdı diye düşünürdük fakat çocukların ve gençlerin bu hevesli mutlulukları, bu düşüncemizin aslında ne kadar ahmakça olduğunu anlamamızı sağladı
Unutma yeteneğimiz olmasa, geçmişimiz şimdimizin üstüne öyle ağır bir yükle çökerdi ki, bir an bile kendimizi kıyıya atacak, hele orada tutunacak gücümüz olmazdı. Hayat ancak düşüncesiz olanlara, kesinlikle hatırlamayanlara katlanılabilir görünür.
Yaşlandıkça "sorunları" değil de hala kendi geçmişimizi araştırıp duruyorsak, bunun nedeni -kuşkusuz- anıları kımıldatmanın fikirleri harekete geçirmekten daha kolay olmasıdır.
Her türlü ebeveyn mirası ölümü getirir ve gücü olan bu ebeveyn mirasından kalan evleri ve ebeveyn miraslarını en kısa zamanda itip atmalı ve kendini onlardan kurtarmalı, çünkü bunlar yalnızca insanın boynuna dolanır ve mutlaka gelişimini engeller.
Çoğunlukla, sıkıca yapıştığımız noktadan, varolmayı sürdürmek için bütün gücümüzle bir anda başka bir noktaya kopmamız gerektiğinin farkına varmıyoruz.