Fransız eğitimci Jules Payot'nun 1890'larda yayımlanmış kitabı. Cemil Meriç ve Ali Fuat Başgil'in tavsiyesiyle okumaya başlayanlardanım ben de. Kitabın ilk yarısı özellikle lise ve üniversite çağındaki gençlere hitaben yazılmış. Herkesin etrafında örnek alabileceği, geleceğini yönlendirmesine yardım edecek iyi örnekleri olmayabiliyor, böyle durumlarda bunun gibi kitaplar yol gösterici oluyor. İlk yarısında okul hayatıyla işi bitmiş yetişkinler için pek uygun olmadığını düşünmeye başlamıştım ama ikinci yarısında okuduğum en faydalı gelişim kitaplarından biri olduğunu fark ettim. Kişisel gelişim deyince günümüzde akla gelen 'mutlu hisset, mutlu ol; sen önemlisin, biriciksin, hayal et gerçek olsun' furyasıyla uzaktan yakından alakası yok bu kitabın. Vaktini boşa geçirme, tembellik etme, gününü verimli kullan, çalış, çaba harca diyor. Ve tembellikten kurtulup, disiplinli bir şekilde çalışmayı nasıl alışkanlık haline getirebileceğimizi çok mantıklı bir düzenle anlatıyor; düşünce, eylem ve duyguların nasıl kullanılacağını ve birbirleriyle nasıl etkileşim içinde olduklarından bahsediyor. Üzerinize çökmüş rehavetten sıyrılmak, erteleyip durduğunuz işlere koyulmak, gününüzü daha verimli geçirmek istiyor ama bir türlü nereden başlayıp nasıl yapacağınızı bilemiyorsanız mutlaka okuyun, gönülden tavsiye ederim. Bu arada benim okuduğum Ediz Yayınevi'nden çıkma Hakan Alp çevirisiydi, orijinaliyle karşılaştırmadım ama Türkçesi çok güzel okunan bir kitaptı, ellerine sağlık emeği geçenlerin.