Bohem bir hayat yaşamakta olan Necip Fazıl’ın, Fransa’da felsefe okuyan Nurettin Topçu’nun tasavvufla rabıta kurarak hidayete ermeleri, İslâmcılığın Erken Cumhuriyet dönemine ait heroik karşı-aydınlanma hikâyeleridir... Onlar cezbeden tarikat, Nakşîbendilik idi. Tasavvuf ekolleri içinde zaten Osmanlı’nın son asırlarında da güçlenmiş olan
Sayfa 422Kitabı okudu
320 syf.
10/10 puan verdi
Dokunmadan: Kalbin Derinliklerine Yolculuk
"Dokunmadan"ı okuduğumda, sanki kendi iç dünyamın derinliklerine bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim. Kitap, bana dokunulmamış duyguların ve yaşanmamış hayatların hikayelerini anlatırken, kendi geçmişimle yüzleşmem için bir ayna tuttu. Yazarın kullandığı dil, hem şiirsel hem de keskin bir gerçekçilikle dolu, bu da hikayenin etkisini artırıyor. Ana karakter Adalet'in hikayesi, bana toplumsal beklentiler ve bireysel arzular arasındaki çatışmayı düşündürdü. Onun geçmişiyle hesaplaşması, kendi geçmişimdeki unutulmuş anıları ve yüzleşmediğim gerçekleri hatırlattı. Yıldırım'ın karakterleri üzerinden yaptığı bu derinlemesine inceleme, okuyucu olarak beni de kendi içsel hesaplaşmalarıma itti. Kitabın bana bıraktığı en güçlü izlenimlerden biri, hayatın kaçınılmaz gerçekleriyle yüzleşme cesareti oldu. "Dokunmadan", vaktinde verilmemiş tepkilerin, gösterilmemiş sevgilerin ve kaçırılmış fırsatların yarattığı duygusal hasarı çok etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu, benim için hem düşündürücü hem de duygusal bir deneyimdi. Sonuç olarak, "Dokunmadan", sadece okuduğum bir kitap değil, aynı zamanda yaşadığım bir deneyim oldu. Nermin Yıldırım, bu eseriyle bana, hayatın zorluklarıyla yüzleşme ve kendi içsel yolculuğuma çıkma fırsatı verdi. Her sayfasında, insan ruhunun karmaşık dokusunu ve duygusal derinliğini keşfetme şansı sundu. Okuyucular için unutulmaz bir okuma tecrübesi olacağına inanıyorum.
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,9bin okunma
Reklam
Deizm
Deizm, Avrupa Hristiyan dini tecrübesi içinde ortaya çıkmış bir akım. Kilisenin ve dini otoritelerin sorularını cevaplayamadığı ve manen tatmin edemediği aydınlar, yazarlar, edebiyatçılar, bilim insanları ve onları takip eden Avrupalılar, Tanrı'ya olan inançlarını bütünüyle terk etmek yerine dini otoriteyi reddetme yoluna gittiler. Kiliseyi reddettiler ama Tanrı'ya olan inançlarını korudular.
Dehasının, uzak tarlalara tek başına bakmakla harcanmasa ve kendisinin tecrübeler yaşamasına ve yolculuk etmesine izin verilse muazzam ölçüde gelişeceğini herkesten iyi biliyordu. Fakat bunlara izin verilmedi. Bütün o güzel romanlar, Vilette, Emma, Uğultulu tepeler saygın bir rahibin evinde mümkün olandan fazla hayat tecrübesi olmayan kadınlar tarafından, hem de o saygın evin ortak oturma odasında yazıldı...
376 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ruhum Olmazsa Neye Dönüşürüm?
Her insanın yaşamı içinde kazandığı deneyimlerden kurduğu nesnel veya öznel gerçeklikleri bulunur ve temellerini bu gerçekliklere dayandırarak ömrünü sürdürür. Yazarların dünyası, bu belirtilen bakış açısına göre pek bir farklılık barındırmaz. Yazında bu iki oluşumu yaratma ya da olduğu haliyle açıklamakta sorumluluk sahibidirler. Üslup denilen
Deniz Kurdu
Deniz KurduJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 20146bin okunma
Keşke öyle bir pencere açılsa da bizzat ölenden öğrensek; ölüm psikolojisi nasıldır? Ölen ne düşünür? Sorumluluklarını yerine getirmeden vefat eden bir insanın tecrübesi, duygu durumu nasıldır? Bize söyleyeceği hakikat, nasihat, tavsiye nedir?
Reklam
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.