Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
500 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Büyük çaplı bir veba salgının ardından kendilerine has bazı özellikleri doğaüstü boyutta güçlenen ve ‘Seçkinler’ olarak adlandırılan bir grup insan tarafından yönetilen İlya ülkesinde, hiçbir doğaüstü yeteneği olmayan ‘Sıradan’lar, hastalık yaydıkları gerekçesiyle idama mahkum ediliyordu. Ama, Loot şehri varoşlarında yaşayan ve becerikli bir
Powerless
PowerlessLauren Roberts · Beta Byou · 202450 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Schopenhauer felsefesinin iyileştirici gücü
"Benim gibi bir adam dünyaya geldiğinde geriye istenecek tek şey kalır. Bütün hayatı boyunca olabildiğince kendisi gibi olması ve entelektüel güçleri için yaşaması." Nietzsche'nin ilk akıl hocası, düşünce tarihine yön veren bir filozof, yazar ve eğitmendir Arthur Schopenhauer. Karamsar olduğu söylense de, onun düşünceleri, gündelik hayatta bireyin daha coşkulu olmasına, canlılık kazanmasına, iyileşmesine yardımcı olur. Feragat ve merhamet gibi erdemlerin üstünde yükselen bu felsefe, bireyin üstün insan olarak kayda değer bir hayata imza atmasında, güçlü bir motivasyonel etkiye sahiptir. Günümüzde yalnız ve sıkışmış hisseden, bilgeliğin peşinden giden herkes kendi saati geldiğinde Schopenhauer'un iyileştirici felsefesiyle karşılacaktır. *Arka kapak yazısıdır. Kitabı tanıtmak amacıyla inceleme niteliğinde paylaşılmıştır.
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
"Ölümün bile öldüğü bir yerdi Otlukbeli."
Yıl 1473. Yer Otlukbeli. İki Sultanımız, iki şehzademiz, iki Türk, iki Müslüman ordumuz var. İki ordumuzun dilinde yükselen "Allah Allah" seslerimiz var. Bir de iki kirpimiz var. Biri dişi, öteki erkek. Aşkı bu kirpilerden öğreniyoruz. Savaşı da.. Savaşın geleceğini Hayyam adlı bir akbabadan öğrenmelerine, akbabanın onlara buradan gitmelerini öğütlemelerine rağmen Otlukbeli’ni terk etmeyen bu kirpilerimizin gözünden izliyoruz savaşı. Ölümü de bu iki kirpinin gözünden izleyip öğreniyoruz. Bu saydıklarımızın yanında onlarca, yüzlerce, binlerce de sayamadıklarımız, adını bilmediklerimiz var. Osmanlılar, Akkoyunlular, kirpiler, koyunlar, kuşlar, çiçekler, ağaçlar.. “Ölümün bile öldüğü bir yerdi Otlukbeli.” diyor yazar. Okulda tarih derslerinde anlatılanlar kadarki bilgimle okudum. Tarihsel bir yanlışlık ya da doğruluk hakkında bir yorum yapamam. Gerek de yok zaten roman bu. Farklı bir bakış. Güzel bir kitap. Kirpilerimizin gözünden ölenin de biz öldürenin de biz olduğunu daha net görüyoruz, hissediyoruz, sorguluyoruz. Tavsiye ederim.
1473
1473Bedia Ceylan Güzelce · Çınar Yayınları · 2022258 okunma
273 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Zübük, 1961 yılında Aziz Nesinin yazdığı 1980 yılında sinemaya uyarlanan toplum eleştirisini çok güzel şekilde işlemiş güncelliğini hala koruyan bir başyapıttır desek abartmış olmayız. TDK sözlüklerinde kayıtlı olmayan "Zübük" kelimesi Aziz Nesin'in kullandığına göre "Kendi çıkarları için her yolu mübah sayan, namussuz,
Zübük
ZübükAziz Nesin · Adam Yayınları · 20006,2bin okunma
220 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Romanın bence en çarpıcı özelliği, mekan olarak aldığı ( İç Anadolu) bölgenin kültürel özelliklerini de oldukça etkili yansıtarak, dilin olanakları ve anlatıda ( müzikal) ritmin katkılarıyla oluşturulmuş unutulmaz diliydi. Çoğu zaman kendimi kimi zaman yükselen kimi zaman sakinleşen sürükleyici bir masalı dinler gibi hissettim. İç Anadolu'da geçen romanda aynı köyden hısım-akraba- komşuluķ ilişkileriyle bağlı bir grup insanın üç kuşağı anlatılıyor. Çok sayıda karakter var. Bu karakerlerin bir çoğu başka metinlerde pratagonist olacak kadar güçlü. Bazı karakterlerin kente göçüşü okuru göç temasında düşünmeye sevk ediyor. Evlilik ve diğer kadın-erkek ilişkileri, ebeveyn- çocuk ilişkileri, isteseler de istemesler de kopmaz bağlarla bağlı olunan ve bir noktada bunaltan köylüler, hemşehrilerle ilişkilerin dinamiği romanın ritmini sürekli canlı tutuyor. Ilk sevdiği kızla evlenemeyen, sonrasında evli- bekar demeden, nice kadının canını yakan Feramuz, Feramuz'a varamayan, çocuklarının kaybıyla sınanan Kumru ve Selver karakterleri metni sırtlayıp götüren, merak unsurunu yükselten karakterler. Romanda bir de yoksulluk teması var ki; epey ağır ve gerçek. Içinden çıkılması ne kadar zor olsa da tüm karakterler ondan kurtulmaya çalışıyor, oysa bir karabasan gibi herkesin göğsüne, kafasına, içine oturup çöreklenmiş, nefes aldırmıyor. Yazar bu karakter, olay bolluğunun içinde bu gerçeği böyle etkileyici yansıtabildiği için de alkışı hak ediyor. Romanda Latife Tekin'in " Sevgili Arsız Ölüm" tadı da var, ama kendine özgü. Ethem Baran okumaya devam.
Köhne
KöhneEthem Baran · İletişim Yayınları · 202428 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Dünyayı ve insanları unutabilmek için aylarca bir kitaptan ötekine soluk soluğa koşturdum durdum Bir bakıma insan gördüğü şeylerin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykuda... Dünya büyük bir şey değildir Hasanım Ali, kimi zaman sevdiğimiz insanın yüzü, kimi zaman hayal edilen bir dokunuşun büyüsü, kimi zaman da kapıldığımız bir hevesin genişliği kadardır. Hasan Ali Toptaş & Uykuların Doğusu Selamlar Kitap Dostlarım tam olarak büyülü bir dünyanın kapılarını aralamak gibi yazarın kalemi ve anlatımı, kelimelere dansettiren yazarım diyorum, #kuşlaryasınagider le başlayan tanışıklıgımız diğer kitaplarıyla devam etti. Başlama kitabınız bu kitabı olmasın deme gereğini duydugumu belirtmeliyim, Gerçekle düşün birbirine geçtiği, rüya içinde rüya, hikaye içinde bir başka hikaye, kaf dağının ardından bir ses... bir varmış bir yokmuş gibi, masal tadında #fantastik bir anlatım, öyle bir beyin fırtınası yaşatıyor ki #yazar, okumanız lazım, ne desem eksik kalır masal gibi masal denir ya, işte öyle bir anlatım. Bir haksızlık sonucu işinden olan Haydar karakteri ile başlıyor kitabımız Cebrail Dedeyle devam ederken, yazarın diğer kitaplarindan da tanıdıklara rastliyorsunuz, ana hikayeden yan dal hikayelere geçişleriyle duygularınız oradan oraya savruluyor, bu duygu ve sözler cümbüşü surerken de başınız dönebilir. Metinlerini varoluş ve yok oluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşrada taşımasıyla özgünlük kazanan sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatıyazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten yazar.
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,282 okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tarafsız ve hakkaniyetli bir yerden okunması dileğiyle
Çok az sayfası olan,ama düşündüren bir kitap. Kelimeler anlaşılmaz olduğundan değil,her cümlede farklı bir kadından farklı örnek aklıma gelmesinden. 132 sayfa ama düşünmekten ilerlemiyor kitap.O kadar çok alıntı yaptım ki, durduramadım kendimi. Bütün sayfalar hesabımın duvarında yazsa hayır demem. Anlaşılmak güzel bir his ve tesbitler muhteşemdi.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202138bin okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
Daha önce #anahuang ın #twistedseries ini okumuştum. O seride özellikle son kitap #çarpıkyalanlar ı diğerlerine kıyasla daha çok sevmiştim. Yazar #öfkekralı ile yeni bir seriye giriş yapmış ve bu kitabın ana karakteri olarak da Çarpık Yalanlar dan tanıdığımız Dante Russo' yu seçmiş. Dante o kitapta gizemli tavırları ve ulaşılmaz kişiliği ile oldukça dikkat çekiyordu. Yani bence yazar doğru karaktere oynamış. Dante Russo disiplinli, kontrollü ve insanlara mesafeli bir adamdır. İşi ve aile adı her şeyin önünde gelir. Evlilik düşüncesi yakın zaman için asla aklında yokken kardeşinin yaptığı bir hata yüzünden şantaja uğrar ve tanımadığı bir kadınla nişanlanmak zorunda kalır. Vivian Lau yükselen bir mücevherat markasının varisidir. Buna rağmen kendi işini kurmuş ve çok çalışarak kendini ispat etmiştir. O da bu nişanlılığı babası tarafından zorlandığı için kabul eder. İkisi arasında gelişen olayların sonunu tahmin edersiniz. Bahsetmeye gerek yok. Ama Vivian karakterini çok sevdiğimi bilmenizi isterim. Akıllı, gerçekçi, çalışkan, güzel seven, aileye ve insanlara değer veren bir karakterdi. Malum kadınlar genelde kitaplarda biraz aptal karakterize ediliyor. Onun için bunu ayrı sevdim.Tarzı sevenlere öneririm.
Öfke Kralı
Öfke KralıAna Huang · Martı Yayınları · 0503 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Satranç; Stefan Zweig'ın kendini şah-mat olduğunu hissettiği bir dönemde kaleme almış ve ölmeden önce tamamlamış olduğu bir veda kitabıdır. Kendisiyle ve dünyayla son bir defa satranç masasına oturan Zweig içinde bulunduğu buhrana karşı verdiği psikolojik savaşı kaybedip Nazilerin baskılarına daha fazla dayanamayıp 22 Şubat 1942'de Rio
Satranç
SatrançStefan Zweig · Dokuz Yayınları · 2021237,5bin okunma
752 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sönmüş Hayaller üç kitaptan oluşuyor.Birinci kitap, "İki Şair", ikinci kitap " Paris'te Taşralı Bir Büyük Adam", üçüncü kitap, " Mucidin Acıları" adını taşıyor. Sönmüş Hayaller genel olarak, Napolyon dönemi sonrası, Restorasyon dönemi gençliğinin açmazlarını, çelişkilerini gözler önüne seren gerçekçi bir
Sönmüş Hayaller
Sönmüş HayallerHonore de Balzac · Notos Kitap Yayınları · 2019109 okunma
674 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.