Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Derviş Yunus bu sözü Eğri büğrü söyleme Seni sigaya çeker Bir Molla Kasım gelir
Sayfa 70 - TimasKitabı okudu
Hasta iken halimizi Soranlara selam olsun
Sayfa 48 - TimaşKitabı okudu
Reklam
Bir garip ölmüş diyeler Üç gün sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar Şöyle garip bencileyin
Sayfa 37 - TimasKitabı okudu
Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil
Sayfa 29 - TimasKitabı okudu
Yunus Emre der hoca Gerekse var bin hacca Hepsinden iyice Bir gönüle girmektir.
İşitin ey yarenler Aşk bir güneşe benzer Aşkı olmayan gönül Misali taşa benzer
Sayfa 21 - TimaşKitabı okudu
Reklam
03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı MHP ile İlişkiler Kopuyor Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
Yunus Emre ile Ahmed Yesevî'nin farkları
Herhalde Yunus Emre bir tarikat kuracak fikir kabiliyeti gösterememekle ve tarikat kuruculuğunun manevi nüfuzunu kazanmamakla beraber, Yesevî'den çok daha yüksek bir hassasiyete malik ve çok daha şahsi bir sanatkâr, ondan çok heyecanlı ve çok canlı bir mutasavvıftı. Bütün Türk edebiyatı, menşelerinden bugüne kadar ondan daha büyük bir mutasavvıf-şair yetiştiremedi.
Duruş, kazan, ye, yedir; bir gönül ele getir, Yüz Kâbe'den yeğrektir bir gönül ziyâreti.
Yunus EmreKitabı okuyor
Gönlümü alıp gitti, ne olduğumu bilmez hale geldim. Ben kendimi kaybettim, istediğim halde bulamam.
Reklam
Buraya düşmanlık için gelmedim, İnsanları sevmek için geldim. Gönüller dost olan Allah'ın evidir. Gönüller yapmaya geldim.
Rivayet olunur ki, Şeyh Emrem Yunus Hazretleri, Tapduk Yunus'un halifesidir. Tapduk Yûnus Hazretleri'nin gözleri görmezdi ve ümmî idi. Tasavvuf ve bilgisinde devrinde benzeri yoktu. Emrem Yunus önceleri bilgin ve fazilet sahibi idi. Müftülük yapardı. Tevbesine sebep bu idi ki, Tapduk Yunus'un dervişlerinden birine bir fetvâ gerekti.
Yunus'un, Vilâyetnâme'de Hacı Bektaş-ı Velî'nin huzuruna gidişi anlatılırken şöyle deniliyor: "Hacı Bektaşi Veli, Horasan diyârından Rûm'a gelip yerleştikten sonra veliliği ve kerâmetleri etrâfa yayıldı. Her taraftan mürid ve muhibler gelmeye, büyük meclisler kurulmaya başlandı. Fakir halli kimseler gelir, nasib alır
RENGİNE BOYANDIM, SOLMAZAM ARTIK!
Her şey O'ndan, O değil... Her şey kendi derecelerinde Gayr... Gayr, gölge gibi, ama gölge onu ifâde etmiyor; gayr, ne O, ne O değil... Al sana, "olacağını olmak" düşüncesinin, varoluşun hakikati, aşkın hakikati; "ben"den kurtulmak, ben deyişin mevzuunu kaybetmesi, kendinden geçmek hakikati, solmaz renk-geçmez ân'a varmanın hakikati... Al sana, sümüklü Yunus Emre severlerinin anlamadığı, onun, hürriyetin ve aşkın mutlak hâlini ifâdesi: "Rengine boyandım, solmazam artık!"
Sayfa 175 - 10.Levha, (Hepçilik ve Hiççilik), -Varoluşun Hakikati- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Ey çaresiz kişi! Ye ve yedir. Eksilirse Allah tamamlar. Bir gün tenin toprağa girer. Geriye kalan senin neyine?
1.406 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.