Yüreğim çarpıyordu: Elimde olmaksızın adımlarımı ağırlaştırmak
zorunda kaldım ve engellenemez bir merakla dönüp baktığımda,
senin durmuş olduğunu ve arkamdan baktığını gördüm.
Ve meraklı bir ilgiyle bana bakışından hemen anladım:
Beni tanımamıştın.
Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim.
İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş
ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim
olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına,
ben geçtim...
Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir
saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde,
ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek.
Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar,
savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile...
Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm..
Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim.
İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına,ben geçtim..
Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına, ben geçtim...Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile... Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm.
Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına, ben geçtim...Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile... Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm..
Beni çağırdı. Oturttu ve kitap listesini açtı. Hepsini topladı, ağır ağır gözlüğünü çıkardı ve bana tersçe baktı: " Bu kitaplar kadar etmezsin. Peki. Evde, sana parayı vereceğim." ... ya sen ne yaptın zeze ? Konuş, zeze, böyle yapma. Sana yardım etmek için buradayım. Ne oldu, zeze ?
"Yüreğim buz kesmişti. Bütün bu kitaplar kocaman madeni paralar kadar ağırmış gibi, elimde listemle dışarı çıktım. Onun oğlu olsaydım benimle böyle konuşmazdı." diye düşündüm.